Niye el konuluyor, niye el konulmuyor?
FETÖ terör örgütü üyesi olduğu şüphesi ile
pek çok kişi açığa alındı, tutuklandı,
pek çok kişinin işyeri mühürlendi,
mal varlıklarına el konuldu…
OHAL sürecinde atılan hızlı adımlarla
elbette ki kurunun yanında yaş da yakıldı,
kimileri bu süreci fırsat bildi
husumetlilerini karaladı, kimileri
kendilerinin FETÖ’cü olduğunu
gölgelemek adına yaşları yaktı…
Ama genel itibari ile baktığımızda
FETÖ denilen bu kumpasçı, kanlı örgüt
çökertildi, inlerine kadar girildi…
Temizlik öyle böyle başladı ve sürüyor…
Sadece biraz hız kesti, bir de siyasete
bir türlü giremedi… Girecektir diye umuyoruz…
Eskisi kadar samimi ilerlediğine inancım
azalsa da iktidardan ziyade devlete
güvenmek istiyorum…
***
Neyse kafama takılan, pek çok kişinin de
kafasına takıldığını bildiğim bazı konulara
değinmek istiyorum…
15 Temmuz gibi kanlı bir girişimi gerçekleştiren
bir örgütün savunuculuğunu yapan, bu örgüte
destek veren kim olursa olsun yargı önüne
çıksın elbet; asker, polis ve vatandaşlarımızı şehit
etmenin hesabını versin, TBMM’yi bombalama
alçaklığının bedelini de ödesin…
Askere kurdukları Balyoz, Ergenekon kumpaslarının
cezasını çeksin…
KPSS’de haklarını gasp ettikleri insanların
ahları bu alçaklardan misliyle
çıkarılsın…
Ama dedim ya kafama takılan kimi sorular
var, sormasam beynimi kemiriyor…
***
Ülke genelinden ziyade Kocaeli’de yaşanan
gelişmeler üzerinden yöneltmek istiyorum
sorularımı…
Bilindiği üzere Kocaeli Ticaret Odası gibi
bu kentin değeri olan bir kurumun başkanı
iken FETÖ terör örgütü üyesi olduğu
gerekçesiyle tutuklandı Murat Özdağ…
Tutuklandı tutuklanmasına da mal varlıklarına
ne el konuldu ne de tedbir…
Kayyum ataması falan da olmadı…
Keza Murat Özdağ gibi tutuklanan pek çok
iş adamının da mal varlığına el konulmadı…
***
Öte yandan ise ilimizdeki 3 adet gazete
Bakanlar Kurulu kararı ile kapatıldı,
bu gazetelerin sahiplerinden biri tutuklandı,
ikisi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı,
gazete sahiplerinin mal varlıklarına ise el konuldu.
Hatta FETÖ’nün okullarına kiralanan
binalara bile el konularak bu binalar
Hazine’ye devredildi.
Tabii şunu demiyorum: “Murat Özdağ ve
diğer iş adamlarının da mal varlıklarına
el konulmalıydı…”
Ha şunu da demiyorum: “Kapatılan gazetelerin
ya da benzeri yerlerin mal varlıklarına
el konulmamalıydı…”
Yani bu devletin işi, elbet haklısı da haksızı da
çıkar ortaya ve hak eden hak ettiğini görür…
Demek istediğim gazete ve okul olunca
farklı; başka tür bir iş yeri olunca farklı mı
oluyor, bunun kıstası nedir?
***
Kafama, daha doğrusu pek çok kişinin
kafasına takılan, bizlere de sık sık
iletilen sorular bu yönde…
Suçu olan cezasını çeksin,
suçsuz olan bir an önce aklanıp kurtulsun,
sevenlerine kavuşsun ancak bu süreçteki
yaptırımların da mantığı
halka anlatılsın ki kafalarda
soru işareti kalmasın…