CHP Erken seçimi diretmeli mi?
Toplumun büyük çoğunluğu erken seçim istemiyor gibi görülüyor ama cumhur ittifakına oy verenlerin de içinde yer aldığı geniş bir kitlenin erken seçim beklentisi var.
Ve bu oran kendiliğinden oluşuyor.
Yani hiçbir muhalefet partisinin örgütlemediği, seçim bayrağını çekmediği, sahaya çıkmadığı, tamamen kendiliğinden oluşan bir odak olarak göze çarpıyor.
Biz buna “sokağın sesi” diyoruz.
Muhalefetin ise sokağın sesine kayıtsız kalmaması lazım.
***
Evet, seçim yorgunluğu ciddi bir bariyer ama hükümet asgari ücreti artırmayacağını söylüyor.
Emekli desen çok komik rakamlarla yaşamaya çalışıyor.
İlaveten ay sonunu zor getiren çok ciddi bir kitle var.
Kısacası kimse halinden memnun değil.
Bunun yansıması olarak yerel seçimde cumhur ittifakı oy deposu olarak gördüğü yerlerde ağır yenilgiler aldı.
Demek ki cumhur ittifakından beklenti eski noktada değil.
Eğer hükümet halktan önemli bir uyarı aldıysa -ki aldı; muhalefet siyasal okumayı iyi yapmalı.
Mevcut hükümetin ülkeyi bu koşullarda 2028’e götürmesi mümkün görünmezken, muhalefetin erken seçim adına harekete geçmesi beklenir.
Ancak bunu yapmaları o kadar kolay değil.
***
Diyorlar ki, 2025 yılının mayıs ayına kadar erken seçim söz konusu olamaz.
Neden?
Efendim, pek saygıdeğer milletvekillerimiz bu tarihten evvel özlük haklarına kavuşamıyormuş.
Malum, onların özlük haklarına kavuşmaları emekliden, asgari ücretliden, artık geçinemez hale gelen halktan daha önemli(!)
Hoş, özlük haklarına kavuşsalar da erken seçim kararı almak muhalefetin elinde değil.
Bunun için 360 milletvekilinin olur vermesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan istemeden AKP’li ve MHP’li vekillerin parmak kaldırma şansı olmadığı ortada.
Ne yazık ki erken seçim kararı için karar verecek tek merci, Erdoğan’dan başkası değil.
Erdoğan ekonominin düzeleceği umuduyla 2026-2027’yi hedef koyan Mehmet Şimşek’in
Bu tarihten evvel ekonomiyi stabilize edemeyeceği, enflasyonu düşürmeyeceğini bildiği için erken seçim kararı alması zor gözüküyor.
***
Peki 2026’da ekonomi iyileşir mi, açıkçası umutlu değilim.
Türkiye çok kötü bir ekonomiyle daha az kötü bir ekonomi arasında bir yerde seçime gider.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i eleştiriyorlar.
Erken seçim için sokakları hareketlendirmiyor, fırsatı değerlendirmiyor, diyorlar.
Bence Özgür Özel burada gerçekçi davranıyor.
Çünkü halk tam anlamıyla o noktada değilken, erken seçim aldırma kararı CHP’nin elinde değilken buna kalkışmak CHP’ye bir şey kazandırmaz.
Ama bu demek değildir ki erken seçim konusunu tamamen rafa kaldırsın, sokağın sesine sağır kalsın!
Emekli mitingi yapıldı, emek mitingi sırada…
Bu mitinglerin vatandaşta ne etki bıraktığı iyi gözlenmeli.
Eğer halk “bizi ancak seçim paklar” noktasına varırsa işte o zaman işler değişebilir.
Fakat şu haliyle erken seçim kararını sadece Erdoğan ve Bahçeli ikilisi alabilir.
***
Bana kalırsa ekonomik tabloda biraz düzelme hissettiklerinde erken seçim kartını ortaya koyacaklar ve CHP buna dünden razı gelecek.
Çünkü Erdoğan siyasal okumaları son derece iyi yapan bir lider.
Bu işin 2028’e kadar sürdürülemeyeceğini çok iyi bilir.
O yüzden daha kötü bir ekonomi yerine, kötü olan ekonomiyle seçime girme riskini alacaktır.
Daha kötüsünü, kötüye evirmek bile makro düzeyde yapılmış bir iyileştirme sayılacak, bunu devasa bir iş başarmış gibi anlatacaklar.
Durum o kadar vahim yani!
Hazineyi pozitife geçirmeyi sağlarlar ve ciddi bir seçim ekonomisi uygulayacaklarını görürlerse,
Erdoğan işte o zaman erken seçim kararı alabilir.
***
Şu an için muhalefetin görevi erken seçim için diretmek değil, erken seçimin çare olacağına,
Mevcut hükümetin bu işin altından kalkamayacağına vatandaşı inandırması lazım.
Sadece hükümetin bunu başaramayacağına inandırmakta yetmiyor.
Kendilerinin ekonomi politikaları konusunda, Türkiye’yi düze çıkarma noktasında nasıl bir yol haritası izleyeceklerini de anlatması, ikna edici olmaları gerekir.
Velev ki iktidar oldu CHP…
Elinde sihirli değnek yok elbette ama “enkaz devraldık” edebiyatıyla da bu işin düzelmeyeceğini bilmesi lazım.
Millet zaten o enkazı gördüğü için alternatif yol arıyor.
Özetle…
Hayaller Paris, gerçekler Türkiye olacaksa, kimse erken seçimi ağızına dahi almasın!