Boş atan, boş yapmasın!
Yerel seçime artık saatler kaldı…
Tüm Türkiye, yarın sandık başında olacak…
Vatandaş, içinden gelen ya da içinden gelmese de kendisine az da olsa yakın gördüğü adaylar için oy kullanacak.
Gergin bir dilin kullanıldığı seçim sürecinin artık son saatlerine girdik.
Yarın ve sonrasında umarız, bu gergin dil de son bulur.
Şimdi en önemli görev sizde…
Kime olursa olsun, o sandığa gidin ve size verilen bu büyük gücü kullanın…
Sandığa gitmemezlik yapmayın, oylarınızı boş atmayın.
Boş atarsanız da yaşadığınız bir sıkıntı olduğunda boş yapmayın.
Vermediğiniz oyun hesabını sormaya kalkmayın.
Aklınız var, fikriniz var…
Hiçbirinin birbirinden farkı yok demeyin,
denenmemişi de deneyin…
Ve şunu hiç unutmayın ki bu bir yerel seçim…
Kenti en iyi kim yönetir, vizyonu en geniş olan kim,
ölçün tartın, oyunuzu da buna göre verin.
Ders vermek istediklerinize dersi,
destek vermek istediklerinize desteği de ancak sandıkta verebilirsiniz…
Yaşadığınız kentlere bakın, yapılanlara, yapılmayanlara; önceden vaat edilenlerin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakın…
Seçim sürecinde kullanılan dile bakın…
Sizi seçimden önce de hatırlayanlara bakın…
Adaleti, hakkı, hukuku partilerinden de üstün tutanlara yönelin…
Fanatizmi bırakın…
Gidin, oyunuza, sandığınıza, kentinize ve mahallenize sahip çıkın…
Gidin o sandığa…
***
Bir başka çağrım ise emniyet teşkilatına…
24 Haziran’da kimi noktalarda silahlı sevinç gösterisi yapanlar oldu…
Bu olaylar, kimi yerlerde karakollara da oldukça yakındı.
Her kim kazanırsa kazansın, kimsenin magandalığına müsaade etmeyin.
Silahla sevinç olmaz.
Olası bir sürtüşmede yaşanabileceklerin hesabını kimse veremez.
İktidara yakın ya da değil, bunu yapanı görmezden gelenleri, tüm kamuoyuna göstereceğimizden emin olabilirsiniz…