FETÖ, bir tek KADINLARI kandıramamış (!)

Aysun Özcan

Aysun Özcan

Tüm Yazıları

FETÖ terör örgütüne bilinçli veya bilinçsiz hizmet edenleri saymaya kalksak

Ne AKP teşkilatlarında ne bürokraside ne belediyelerde ne de başka yerde temiz adam kalmaz.

Çünkü AKP’nin var olmasında ki en büyük pay hiç kuşkusuz FETÖ’nün idi.

İktidar, FETÖ’nün bu denli sinsi plan içerisinde olabileceğini kestiremedi.

Hoş, biz o zamanlarda da aynı şeyi savunuyorduk.

Devlet içinde devlet olmaz, bu ülke öyle bir ülke ki;

Müslümanlıktan ödün vermeden çağdaşlık çizgisini yakalamış,

Arap kültürünü elinin tersiyle itip, medeniyet çizgisini benimsemiş,

herkesten önce kadına seçme ve seçilme hakkı vermeyi başarmış bir ülke.

Bir kere, Cumhuriyet gibi herkesi kucaklayan bir rejime sahip.

…..

Bu ülkenin vatandaşları özgürlük kavramına sonsuz bağlıdır.

Ne zaman ki özgürlük alanlarına saldırı olur, işte o zaman bu millet

düşüncesi ne olursa olsun tek bayrak altında birleşip, düşmanın karşısına dikilir.

Bunu yaşayarak gördük. Bizimle birlikte tüm dünya gördü.

Birlikteliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, vatan sevdamızı herkese ispat ettik.

Dışarıya karşı olan fotoğrafımızı düzelttik.

Sabrımızı zorladıklarında neler yapabileceğimizi şer güç odaklarına gösterdik.

Bunların hepsine eyvallah!

Peki ya bundan sonra ne olacak?

…..

17/25 Aralık süreci ile başlayan ayrışmadan sonra

FETÖ’nün ciddi kan kaybı yaşadığını söyleyebilir miyiz?

Evet, tüm kamu kurum ve kuruluşlarına operasyon yapılıyor.

Adı FETÖ ile anılan ne kadar okul, hastane, yurt ve buna benzer yer varsa kapatılıyor.

Ama gel gör ki, bunları idare edenler,

FETÖ’nün para musluklarına oluk oluk para akıtanlar,

Para akıtırken hortumun bir ucunu kendine yönlendirenler ne olacak?

…..

Haberlere bakıyoruz, Kocaeli haricinde her yerde yer yerinden oynuyor.

Bizim burada ise hala emniyeti, adliyeyi temizlemekle meşguller.

Herkes nefesini tutmuş, yerel yönetimlere ve AKP teşkilatlarına sıra geleceği zamanı bekliyor.

Halkın yükselen tansiyonunu, birkaç garibanı işten atarak düşürmeye çalışıyorlar.

Ama bu böyle olmaz, olmamalı!

Artık Kocaeli’de ciddi bir operasyona geçilmeli.

Bir yere temizliğe mi başladınız? Yarım bırakıp gitmemelisiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi

“inlerine girmelisiniz”.

…..

Mesela iş adamlarından birçok isim tutuklandı diyelim.

Ve yine diyelim ki, bu iş adamları kendine göre masum, suçsuz, günahsız.

Onlar da AKP’nin üst düzey yöneticileri gibi FETÖ tarafından

“kandırılmışlar”.

Merak ediyorum;

Allah aşkına bu FETÖ denilen örgüt, ablalardan başka hiçbir kadını kandırmayı başaramamış mı?

Bugüne kadar yapılan gözaltılarda ben dikkat çeken iş kadınlarına, kadın siyasetçilere rastlamadım hiç.

Bilen varsa söylesin!

Bu FETÖ sadece kadınları mı kandıramadı?

İyi de, hepimiz öyle olmadığını çok iyi biliyoruz.

…..

Örneğin; gazeteciliğe başladığım ilk yıllarda iş dünyasının tam göbeğindeyken,

Çok sayıda iş kadınıyla tanıştım.

Dahası, tanışmadıklarımın bile dünyasını yakından takip etme fırsatı buldum.

“Ne kadar başarılı hanımlar, vallahi bravo. Biz de uğraşalım üç kuruş kazanacağız diye.

Bak şu hatuna! Kıytırık bir dantel masa örtüsünden harikalar yaratmış, işi nerelere getirmiş. Burkina Faso’ya ihracat yapıyor. Paraya para demiyor.”

Bir diğerine bakıyorum; erkek egemen sektöre girmiş, makine pazarlıyor yurt dışına.

Dev fuar organizasyonlarına katılıyor. Satış anlaşmaları yapıyor.

Daha uçaktan inerken ticaret yapacağı şahıslar ayağına kadar geliyor.

Bu nasıl oluyor? “Allahım bunlara nasıl bir kader yazdın ki, müşteriler ayaklarına kadar seriliyor” derdim.

…..

Ancak onları daha yakından tanıma fırsatı buldukça bu “çakma saadet zinciri” olayını çözdüm.

Bir zümreye ait olan bu kadınlara, “hizmet” adı altında topladıkları himmetlerle ticaretin tüm kapıları sonuna kadar açılıyordu.

Hepsinin keyfi yerinde… Giyim, kuşam, lüks araçlar, pahalı organizasyonlar, yurt dışı seyahatleri, değmeyin gitsin!

“Vay be”

diyordum içimden. Nasıl bir sistem kurmuşlar kendilerine!

Hem AKP iktidarının gözbebekleri, hem de cemaatin ileri gelenleri.

Güç sarhoşuydular resmen.

O kadar güçlüydüler ki, hem FETÖ’ye himmet sağlayacak,

hem de kendilerini eğlendirecek işler yapmak için dernekler bile kurdular.

…..

Onları o zaman şu hiçbir işe yaramayan, AKP’nin sisteme dahil ettiği “Kent Konseyleri Kadın Meclislerinde” tanıdım. 2010 ile 2013 yıllarıydı yanılmıyorsam.

Bunlar bu Kent Konseyleri ile koordineli işler yapıyorlardı.

Birçok kahvaltı programlarında basın olarak yer aldığım için;

Birbirileriyle nasıl giriftlik içinde olduklarını az çok kestiriyordum.

Mesela “sözde iş kadınlarının” yer aldığı bir dernek vardı.

Bu derneği ilk tanıdığım yıllarda başında bu kentin önemli gazetecilerinden birinin gelini başkanlık ediyordu.

Onun bu yapıda ne işi olduğunu bir tülü anlayamamıştım.

Onun gibi kimler yoktu ki bu yapıda?

…..

Bu kadınların tek ortak özelliği, hepsinin cemaat mensubu, cemaatin ağababalarının eşleri ya da kızları olmasıydı.

Aralarında birkaç inanmış insan hariç, hepsi cemaat organizasyonuyla iktidardan bal tutan kişilerdi.

Kendilerinin emek verip başarıya ulaştığı hiçbir iş yoktu.

Onlar cemaatin ağabeylerinin direktifleri doğrultusunda çeşitli organizasyonlar yapıyorlardı.

Birinin eşi, kısa sürede İzmit’in en büyük kuyumcusu olan şahsı temsil ediyordu.

Birinin kızı İzmit’in en büyük mobilya ve eşya mağazalarının sahibini,

Birinin kardeşi, birinin kuzeni derken, bu hanımlar kentin zirvesiyle protokol gecelerini süslüyordu.

…..

Bu sarmal düzeni ve o yapıda bulunanların bir ihanet çetesini temsil ettiğini çözümleyene kadar her birine imrenirdim.

Ne şanslı kadınlar derdim.

Siyasetçilerle, valinin eşiyle, belediye başkanları ve eşleriyle ne güzel vakit geçiriyorlar derdim.

Ara ara organizasyonlarında özellikle kahvaltıların birkaçında haber yapmak için bulunduğumda,

Onların bambaşka pespembe dünyada olduğunu düşünürdüm.

AKP’li kadınlar da bunlara neredeyse tapardı.

Tabi hepsini bu potaya koymak haksızlık olur ama şu anda il yönetiminde, ilçe yönetimlerinde bulunan,

Geçmişte benzer yerlerde görev yapan teşkilatın kadınları

Cemaatçi kadınlarla yakın ilişki içerisindeydi.

Onları birbirine yaklaştıran en önemli ortak nokta, elbette cemaat sevgisiydi.

….

Şimdi soruyorum? Bu kadınların hepsi nerede?

Aynı derecede ticaretlerine devam ediyorlar mı?

Aynı şekilde AKP protokolüyle içli dışlılar mı?

Teşkilatlarda ki kadın dayanışması hala devam mı?

Her şey bu kadar ortadayken, iş adamlarına operasyon yapılırken,

Kadınlara neden dokunulmuyor?

Yanlış anlamayın, hemcinslerime düşman falan değilim.

Benim gözümde vatan hainliğinin cinsiyeti olmaz.

Bugün bakın terörist canlı bombalara… Aralarında çok sayıda kadınlar vardır.

Bu benim gözümde hiç değişmiyor.

…..

Madem kartlarını bu kadar açık oynadılar, madem alenen cemaat seviciliği yaptılar,

Madem FETÖ’ye himmet sağlamak adına işler yaptılar;

O zaman hepsi sorgulansın!

Vatana ihanet içinde oldular mı olmadılar mı, araştırılsın.

Aksi taktirde artık ben, bu FETÖ denen terör örgütünün

“Ablalardan”

başka hiçbir kadını kandıramadığını düşüneceğim.

FETÖ temizliğinde samimiyseler, iş dünyasında ve AKP teşkilatlarında araştırmaya gitsinler de görelim!

Öyle tam siper saklanmakla bu işler olmuyor!