25 kuruşluk tepki!
Ne var ne yok özelleştirdiler…
Cumhuriyet yatırımlarının her biri tek tek satıldı…
Elektrik dağıtımından, iletişime, aklınıza gelebilecek her şey özel sektörün elinde.
Bir kısmı yabancılara satıldı, bir kısmı yerli yatırımcı tarafından işletiliyor.
Seka Kağıt Fabrikası, tamamen kapanıp park oldu…
Bu özelleştirmelere bir süre tepki gösterildi, sonra susuldu…
Yıllar geçtikçe özelleştirmelerin ülkemiz ekonomisini getirdiği noktayı hep birlikte görmüş olduk.
Üretimden uzaklaşıp, vergiyle geçinen, tüketen bir ekonomi sistemi gelişti…
Ve patladık… Çarşı yanıyor, her şey ateş pahası.
Dolar dengesizce dalgalanıp duruyor.
Fakirin meyvesi soğan bile lüks oldu…
Patates yüzde 75 zamlandı, sebze, meyve; çocuk bezi, maması, giyim kuşam yüzde 50’nin üzerinde zamlarla cep yakar hale geldi.
Osmangazi Köprüsü’ne yüzde 45 zam yapıldı yeni yılda…
Zammın dolardaki artış nedeniyle otomatikman olduğu ortaya çıktı… Sözleşmede işletmeci kendisini dolar üzerinden garantiye almıştı anlayacağınız… Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dolar molar bizim yolumuzu kesmez” demişti geçtiğimiz aylarda… Kesti…
Elektrik ve doğalgaz, 3-5 ayda yüzde 30 zamlandı, 2019’a girerken yüzde 10 indirim yapıldı diye havalara uçtuk…
Üretmeyen, dövize endeksli ürünleri tüketmek zorunda bırakıldığımız ekonomi sistemi; doların yükselişi ile belimizi büktü, dolar arttıkça Türk lirasının değeri düştü, alım gücümüz azaldı; ancak asgari ücret 1603 liradan 2020 liraya çıktı diye sevindik…
Oysa dolar bazında bakıldığında 2010 yılında 599 lira olan asgari ücret ile bugün 2020 lira olan asgari ücretin aynı alım gücüne sahip olduğunu dahi göremedik…
Emeklilikte yaşa takılanların yeni yeni sesini duymaya başladık…
Çünkü sesleri örgütlü çıkmaya, muhalefet konuyu daha fazla kaşımaya başladı.
3600 ek gösterge olayı keza öyle…
Muhalefet, bu konuyu da bir hayli kaşıdı ve somut adımların kademeli de olsa atılacağına dair bir ışık belirdi…
Ancak tüm kesimlerin ekonomideki gidişata yönelik sesleri gür çıkmıyor.
Siyasetin kutuplaştırıcı yüzü, zamlara genel bir tepkinin oluşmasını engelliyor.
Hatta, zamları eleştirenleri eleştirenler dahi mevcut…
Ama gelin görün ki bu denli canımızı okuyan zamlarda sessiz kalan kesimlerin de “Paralı poşet” olayında tepkisi aynı oldu…
Altı üstü 25 kuruş demedi, milyonluk tepki verdi…
Elinde el arabası ile markete giden mi ararsınız, evlerindeki poşetleri yıkayıp, dikip, ütülediğine dair mizahi videolar yapan mı?
Sosyal medyanın eğlencesi oldu poşet…
Mizahi şekilde; bir halde, birlik halde de tepki verilebildiğini gösterdi…
25 kuruşluk tepki, milyonları dile getirdi…
Uçuk zamlara susan, gelir dengesizliğini kabullenen, açlık sınırının altında bir maaşla yaşamaya dahi şükreden bir toplumu, 25 kuruşluk hamleyle uyandıran hükümet;
eminim ki şaşkındır… Keza ben çok şaşkınım.
Neye susup, neye tepki vereceğimiz hakikaten hiç belli olmuyor!