Bu memleket çok liste gördü ama…
“Bir borçlunun ticari durumunun sarsılmış olmasıyla alacaklıların, alacaklarını belli bir plana göre almaları konusunda kendi aralarında vardıkları ve mahkemece onaylanan anlaşma…”
Son aylarda sıklıkla duyduğumuz, hani şu liste liste açıklanan, her gün üzerine bir yenisi eklenen “Konkordato”nun kısaca tanımı bu…
Bir nevi iflas erteleme…
Ne listeler açıklandı bugüne dek ama hiçbiri konkordato listelerinin hızına yetişemedi.
Önceden siyasi partilerin açıkladığı aday listelerinden memnuniyetsizlik duyulurdu,
şimdi bu memnuniyetsizliğin yerini “Konkordato” listeleri aldı…
İnsanlarda siyaset düşünecek derman kalmadı…
Vatandaşın gündemini geçim derdi kapladı…
Türk parasının değeri düştü, piyasalarda sıcak para dönmüyor.
Esnaf mutsuz, sanayici mutsuz, ev ahalisi mutsuz…
Bu listeler, ekonominin geldiği noktayı özetlemeye yetiyor…
Ama iktidara sorarsanız, “Dolar molar” vız gelir…
“Kriz mıriz” yok…
Peki öyleyse bu listeler neyin nesi?
***
Yıllar yılı “Ekonomi iyiye gidiyor”, “Refah düzeyi arttı” deyip, IMF’ye borç bitince İzmit’in ortasında ayran içip kendinden geçen AKP; istihdam ve üretime dair yatırımlar yapmak yerine elimizdeki yatırımları sattı, asgari ücretten dahi vergi alarak ekonomimizi vergi üzerine endeksledi… Ayağını yorganına göre uzatmadı, kurum ve kuruluşlarında lükse daldı…
Ve sonuç: Konkordato listeleri, kabaran faturalar, patlayan kredi kartları, cep yakan ürünler…
AKP iktidarının ekonomiyi getirdiği durumu anlamak için her gün bir yenisi eklenen konkordato listelerine ve cebinizdeki paranın çarşıdaki karşılığının ne kadar düştüğüne bakmanız kafi…
Uzun lafın kısası:
IMF’ye borç bitti diye, içtik ayranı…
Üretmedik, hep tükettik olanı…
Ekonomi iyiye gidiyor diye uzun sandık yorganı…
Göz göre göre ekonominin boğazına sardık urganı…
İstikrarlı şekilde batıyoruz, hadi geçmiş olsun…