Vali Güzeloğlu’nun fendi fırıncıları yendi
Ekmek konusunda ki mücadelemi beni tanıyanlar iyi bilir.
Hatta takıntı derecesinde bu işe kafa yoranlardanım.
Bundan yıllar önce bu mesleğe adım attığım ilk günlerde başlamıştı ekmek mücadelem.
O dönemde siyasi görevim de bulunduğu için ve siyasetçilerin asıl amacının halk için çabalamak olduğuna inandığım için,
Bir avuç arkadaşımla beraber İzmit’te “HALK EKMEK” kampanyası başlattım.
Ortada ne seçim vardı ne bir şey. Sadece bir grup yürekli insandık.
Kocaeli’de neden en pahalı ekmeği bizim yediğimizi sorguladık.
Diğer kentlerin çoğunda halk ekmek varken, bizde neden yoktu?
Emekçi kentine bunu kimler reva görüyordu?
Belediyeler istese bu işe el atamazlar mıydı?
Bu soruların cevabını bulmak ve halkın ekmek konusunda hakkını aramasına aracılık etmek için
Başlattığımız kampanya çok ses getirdi. Bir haftalık kampanyanın ardından binlerce imzaya ulaştık.
İmza kampanyamız boyunca vatandaşın dikkatini çekmek için ihtiyaç sahiplerine bedava ekmek dağıtmak istedik.
Fakat öyle bir arı kovanına çomak sokmuşuz ki biz bunu çok sonra anladık.
Nasıl anladık?
Günler önce bedava ekmek dağıtacağımızı duyurmuştuk.
Bu esnada halk ile ikili konuşmalar yapıp onları olaya katacaktık.
İstediğimiz sadece bir imza atıp gitmesi değildi, o kampanyanın sesini yukarılara duyurmak için omuz omuza mücadele etmekti.
Ama ne oldu biliyor musunuz? Kimse Aysun Erenkaya ve ekip arkadaşlarına parası karşılığında binlerce ekmeği vermeye yanaşmadı.
Evet, bunu ilimizdeki fırıncı baronları yaptı.
Paramızla bile ekmek bulamadık. Ne indirim istedik ne bir şey ama vermediler.
Pes ettik mi, tabi ki hayır.
Bunların hepsi tamahkar değil ya, en sonunda sesimizi duyan yürekli bir fırıncı çıktı karşımıza.
Hiç düşünmeden ne kadar istersek fırını ayaklarımıza serdi.
Çalışmamız sürdükçe fırıncılar odası rahatsız oldu.
Basın yoluyla bir sürü hakaret işittik ama yılmadık.
Kendisine verilerle ve projelerle cevap verdik.
“Bunlar ne istiyor” dediler, “HERKES GİBİ UCUZ EKMEK İSTİYORUZ” dedik.
Konu İzmit Belediye meclisi gündemine geldi. Ama hazırlıklar çok önce yapıldığı için
Muhalefetin içindeki İrlandalı meclis üyeleri yüzünden halk ekmek oylamada sınıfta kaldı.
Satılık adamlar her yerde var nasılsa..!
Çok sonra anladım ki, Kocaeli’de Karadenizliler lobisi bu işe çok hakim.
Yıllardır fırıncılar odası koltuğundan kalkmayan oda başkanı Ali Sarı ve yönetiminin adeta bu kentte dokunulmazlığı vardı.
Bütün kentlerdeki ekmek fiyatının çok üzerinde satış yapıyorlardı ve ucuz satana tahammülleri yoktu.
Resmen bir lobi olmuşlar. Ne Bakan dinliyorlar ne de Vali.
Bu özgüven nereden geliyor çözemedim.
En son aylar önce ekmeği bir liradan 1 lira 25 kuruşa getirdiklerinde bu millet ayaklandı ama yine tınlamadılar.
Ne de olsa alışıklardı, bir gün iki gün konuşur susarlar dediler.
Ancak millet susacak gibi değildi ve bu kez devreye Gıda tarım ve hayvancılık Bakanı Faruk Çelik girdi.
Bakan, yapılan ekmek zammına çok sert tepki gösterdi.
61 kuruştan bile ekmeğin satılabileceğini söyledi.
Fırıncılar odası başkanı Ali Sarı ise hiç çekinmeden Bakanın söylediklerinin doğru olmadığını savundu.
Ve hiç oralı olmadan, odalar birliği başkanı Kemal Kaya’dan da onay alarak zam yürürlüğe girdi.
Yaklaşık on aydır Kocaelililer ekmeği 1.25 kuruştan yiyor.
Her zaman olduğu gibi bu zammı da çabuk sindirmiştik ki, dün akşam saatlerinde Kocaeli Valiliğinden hiç beklemediğimiz bir haber geldi.
Valilik, ekmeğe yapılan haksız zamla ilgili görülen mahkemede, ekmeğin tekrar eski fiyatına yani bir liraya çekilmesine karar verildiğini açıkladı.
Haberi gördüğümde buna inanamadım. İlk kez fırıncılar odasının yüzüne bir tokat atılmıştı çünkü.
Dokunulmaz sandığımız o lobi bir anda çöktü ve başkanı sırra kadem bastı.
Bakanı bile tınlamayan, Valiyi ise hiç dikkate almayan fırıncılar odası beklemeği yerden gol yedi.
O kadar mutluyum ki anlatamam. Evet, ekmeğin bir nebze de olsa ucuzlamasına çok sevindim.
Ama asıl sevincim Sayın Valimizin bunlara haddini bildirmesi oldu.
Yeter… gerçekten yeter. Yıllardır bizi göz göre göre sömürdüğünüz yeter.
Türkiye’nin en pahalı ekmeğini bize dayatmak nedir Allah aşkına?
Yok askıda ekmek yok bilmem ne masallarıyla bizi kandırdığınız yetti.
Biz kimseden sadaka istemiyoruz, sadece adalet istiyoruz.
Başkentte bile sizin gibi sömürgeler yok!
Bu malzemeler ve giderler sadece size mi pahalı satılıyor?
Neymiş, en kaliteli ekmeği yiyormuşuz. Bırakın Allah aşkına!
Bir gün geçince beyazlaşan, ufalanan; ikinci günde taş gibi olup küflenen ekmeğin nesi kaliteli?
Ha evet ortada bir kalite var. O da sizin yaşam kaliteniz.
Maşallah yükü tutmuş gidiyorsunuz ama bu kadar yeter.
Ben Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu’na çok ama çok içten teşekkür etmek istiyorum.
Ekmek konusunda en çok içi acıyan biri olarak son günlerde aldığım en harika haberdi bu.
Kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Onun bu kent için bir şans olabileceğini hep söyledim, hem de hiç tanımadan.
Yan yana gelip iki satır muhabbetimiz yoktu ama nedense Sayın Valimizin gözünde o insani ruhu görmüş gibiydim.
Beni hayal kırıklığına uğratmadığı için ayrıca mutluyum.
İnsanların en fazla canını yakan gider kalemlerinden biri olan ekmeğe yapılan bu indirimin ardından
Aynı özveriyi ulaşımda da bekliyoruz.
Orada da bazı haksızlıklar yapıldığına dair pek çok şikayet alıyoruz.
Diğer yandan Bakan Faruk Çelik’e de selam olsun diyorum.
Kendisi bizim isteklerimizi havada bıraktı ve gitti şeyhlerin, şıhların peşine…
Ali Sarı derseniz, gün boyu basının telefonlarına çıkmadı.
Sanırım kararı bozdurmak için uğraş veriyordur ama bu imkansız.
Kabulleneceksin Ali Sarı, başka çaren yok. Tıpkı bizim yıllardır sizin dayatmanızı kabullendiğimiz gibi…
İyi ki varsın Sayın Güzeloğlu, güzel insansın vesselam…