Zeytinoğlu’nun düşmesi kime yarar?
Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu hakkında çıkan haberler son günlerin önemli konularından biri oldu.
Yaklaşan oda seçimlerinde yapılan bildik spekülatif haberlere bir yenisi daha eklendi.
Bir gazeteci olarak asla meslektaşlarımı bu anlamda eleştirmiyorum.
Doğanın kanunu maalesef böyle. Nerede bir seçim varsa, karşısında olanlar her türlü argümanı kullanmaktan çekinmezler.
O yüzden malzeme verecek işler yapmayacaksınız.
Malzemeniz varsa işte böyle uzun süredir elde olan bilgi ve belgeler seçim döneminde ortaya çıkarılır.
Ee gazetecilere de malzeme lazım haliyle…
Gazeteci hakim değil, savcı değil. Bilgi ve belgeyi kamuoyuyla paylaşır, takdiri vatandaşa bırakır.
Aynı belgeler bana da gelseydi bunu çekinmeden yayınlardım çünkü bu bir haberdir.
***
Ayhan Zeytinoğlu’nun çifte vatandaşlık alması elbette yadsınacak bir durum değil.
Ama Ayhan Zeytinoğlu’nun bu özel durumunu tutup başka yerlere bağlamak işin çok farklı bir boyutu.
Ayhan beyle çok samimi bir diyaloğa sahip değilim.
Hatta alanıyla ilgili konularda yaptığı basın açıklamalarını en çok eleştiren gazete bizizdir.
Verdiği ihracat-ithalat rakamları, enflasyon ve işsizlik konularında gösterdiği kimi pembe tablolar karşısında kayıtsız kalmıyoruz.
Bunlar Zeytinoğlu’nun konumu itibariyle yaptığı açıklamaların karşılığıdır.
Ayhan Zeytinoğlu KSO’yu iyi yönetemiyorsa haliyle seçimlerde gereği yapılmalı.
Ancak böylesine ucuz işlerle sonuca varmayı hedeflemek doğru değil.
***
Ucuz diyorum çünkü yetkin konumdaki birinin çifte vatandaş olması bu ülkede ilk olan bir şey değil.
İngiliz vatandaşı olduğu bilinen Mehmet Şimşek daha düne kadar Maliye Bakanımızdı.
Hatırlarsanız, muhalefet tarafından Mehmet Şimşek’in İngiliz vatandaşı olması nedeniyle yarın bir gün iki ülkenin çıkarlarının çatıştığı durumda;
Şimşek’in hangi ülkenin çıkarlarına hizmet edeceği sorgulanmıştı.
Bunlara karşılık da Erdoğan, baya bir gider yapıp, Şimşek’i savunmuştu.
O an sanki karşımızda dünyaya entegre olmuş bir Erdoğan vardı, şaşırmıştım doğrusu.
Ve bu durum Erdoğan’ın başlattığı bir yenilik değildi.
***
Vakti zamanında bu ülkede Başbakanlık yapmış olan Tansu Çiller de çifte vatandaştı.
Sonra, ekonomiyi düzeltmek için paranın başına getirilen Kemal Derviş ve onu takiben Ali Babacan’ı unutmadık.
Ve tüm bunların üstüne bir de Merve Kavakçı gerçeği eklendi.
Geçmiş yıllarda ABD vatandaşlığını bildirmediği için milletvekilliğinden düşürülen Kavakçı,
Uzun yıllar ABD’de kaldıktan sonra, son Büyükelçiler kararnamesi ile Kuala Lumpur-Malezya’ya Büyükelçi olarak atandı.
Anlayacağınız balık baştan kokmuş.
Bugün bir araştırma yapsak TBMM çatısı altında kim bilir kaç tane çifte vatandaş olan vekil çıkacaktır.
Şimdi tüm bunlar olup biterken, biz kalkıp Ayhan Zeytinoğlu’nun çifte vatandaşlığını mı yadırgayacağız?
Üstelik bu vatandaşlık alma işi de “yeni” değil.
***
Peki, o zaman neden şimdi ortaya çıktı?
Az evvel dediğim gibi, yaklaşan seçimlerde Zeytinoğlu’nun yerine geçmek isteyenlerde bir telaş başlamış olabilir de ondan.
Yine dediğim gibi bu gayet normal bir durum. Seçim de her yol mübah gerçeğini sonuna kadar kullanıyorlar.
Şöyle bir bakıyorum; Zeytinoğlu üzerinde yürütülen bu kampanya en çok kime yarar diye!
Öyle aman aman öne çıkan birileri yok gibi.
KOTO olsa düğümü çözmek daha kolay ama KSO hep spekülasyonlar anlamında KOTO’dan 10 adım geride oldu.
Bu da Ayhan Zeytinoğlu ve yönetiminin tutumuyla alakalı idi.
Ancak belli ki birileri artık o koltuğu resmen istiyor.
Bunun için savaşsa savaş diyor.
***
KSO’da Zeytinoğlu’nun yerine talip olabilecek isimler arasında aklıma sadece Atalay Kaya geliyor.
Atalay Kaya’nın öteden beri KSO başkanlığı hayali olduğu bilinir ama bunu asla açık açık deklare etmez.
Kaya dışında başka isimler de olabilir, yakında yavaş yavaş kendilerini ortaya atacaklar vardır.
Şu an için tek hafızamda kalan Atalay Kaya ismi.
Ve öyle sanıyorum ki Zeytinoğlu’nun koltuğunun sallanması Atalay Kaya’ya yarayacak.
***
Zeytinoğlu’na gelince…
Çocuklarını ABD vatandaşı yapmak kendi tasarrufudur.
Ancak kendisinin çifte vatandaş olması bende anti bir etki yaratmadı.
Çünkü bizi buna çoktan alıştırdılar.
Başbakanıyla, Bakanıyla, Milletvekiliyle, Büyükelçisiyle biz bunları hazmedeli çok oldu (!)
Bir Zeytinoğlu mu fazla gelecek?
Ne mutlu ki Zeytinoğlu’na, başka elle tutulur bir eleştiri getiremiyorlar
Ve rakipleri onu bu yolla devirmek istiyorlar.