FESTİVALİN DİĞER YÜZÜ…

Geçtiğimiz hafta üç gün boyunca İzmit’te festival vardı.

İzmit ile özdeşleşen pişmaniyeden adını alan bu festivalin şehre canlılık kattığı aşikar!

Ekonomik krizlerden, hayat pahalılığından, depremlerden, yangınlardan, kazalardan, cinayetlerden başka gündemi olmayan Türkiye’de;

Halkın moral bulacağı, biraz olsun stresten uzaklaşacağı, keyif alacağı organizasyonlar ihtiyaç halini aldı.

Bu anlamda özellikle sosyal demokratlar tarafından yönetilen kentlerin ritüeli haline gelen festivallerin,

İzmit Belediyesi tarafından da geçte olsa organize edilmesini anlamlı buluyor ve tebrik ediyorum.

***

Üç gündür İzmit’in çeşitli noktalarında kültürel etkinliklere şahit olduk.

Ünlü sanatçılar, dans gösterileri, konserler, yürüyüş korteji, ödül töreni gibi etkinliklerle tamamlanan festival başarıyla sonuçlandı.

Buraya kadar olan kısımda problem yok.

Hatta aynı festivalin bir sonraki yıl devam etmesini,

Gittikçe yurdun her noktasına yayılmasını, yurt dışından bile ziyaretçi akınına uğramasını temenni ediyorum.

İnşallah Pişmaniye Festivali, Başkan Hürriyet’in sık sık vurgu yaptığı Ege’nin Ot Festivali kadar nam salar.

***

Biz İzmitliyiz.

İzmit’te doğduk, İzmit’te öleceğiz.

Yaşadığımız şehrin artık kabuğunu kırmasını elbette isteriz.

Bir belediyeden, belediye başkanından başka ne istenir?

Şehri ortak akılla yönetsin, germesin, gerilmesin, belediyeciliğin asli görevlerini yerine getirsin,

Vatandaş odaklı projeler üretsin, kent insanına nefes aldıracak güzel şeyler yapsın, şehrin adını her yere duyursun!

İzmit bunun için bulunmaz nimet.

Ama nedense Başkan Hürriyet bu işler için baya bir geç kaldı.

Herkesi kıra döke geldi şu dört buçuk yıllık süreçte ve şimdi kırdıklarını tamir etmek istiyor.

Tabi kimse de bu girişimlerini samimi bulmuyor.

Hürriyet’in o çabaları tamamen gelecek seçimlere yatırım olarak nitelendiriliyor.

Partisinin Genel Başkanı tarafından kendisine verilen kredinin tükenme noktasında olduğunu o da fark ediyor.

Aslında bunu herkes fark ediyor.

***

Düşünsenize…

Bundan 3 yıl önce İzmit Belediyesi araç satın aldı diye tören yapan Hürriyet’e iki genel başkan birden gelmişti.

Ekrem İmamoğlu derseniz, adım başı Hürriyet için İzmit’teydi.

Varılan noktada bugüne bakıldığında İzmit Belediyesi çok büyük bir festival yapıyor ve gele gele Mustafa Sarıgül geliyor.

Sarıgül CHP organlarında yetki sahibi değil, sıradan bir milletvekili.

Tek özelliği medyatik olması.

Hani, nerede Kılıçdaroğlu?

Hani nerede Meral Akşener?

Hani nerede Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş?

Siyasi anlamda güçlü isimlerin olmadığı bir festival izledik.

Ha, bu vatandaşın ne kadar umurunda o da ayrı konu.

Ama siyasi ayağını okumak ve yorumlamak bizim işimizin bir parçası.

*** Festivalin bir başka boyutu ise şu…

Daha düne kadar Emeklilikte Yaşa Takılanların (EYT) tazminatlarını ödeme konusu gündemdeydi hatırlarsanız.

İzmit Belediyesi EYT’den emekli olanların tazminatlarını ödemek için harıl harıl kredi arıyordu.

Banka kredi vermiyor diyerek elinde bulunan arsalardan birini satmak istiyordu.

AKP ve MHP çeşitli sebeplerden dolayı arsa satışına izin vermediği için EYT’lilerin mağdur olduğunu söylüyordu.

Yani İzmit Belediyesinin kasası 11 milyon tutarındaki tazminatları ödemeye hiç müsait değildi.

Allahtan son anda özel bir banka krediye onay verdi de;

Hem EYT’liler nefes aldı, hem de kent gereksiz bir tartışmadan, gerilimden kurtuldu.

***

Peki, şimdi sormak istiyorum!

EYT’liler için 11 milyonu zor bela borçlanarak bulan İzmit Belediyesi,

Dediği gibi para sıkıntı çekiyorsa, bu festivali hangi bütçeyle yaptı?

Festival belediyeye ne kadara patladı?

30 Ağustos’ta sahne alacak olan şarkıcı Teoman da dahil olmak üzere; festivale ödenecek tutar kaç lira?

Öyle ya…

Bu festival için nereden baksanız bir-iki ay önceden hazırlık yapmak gerekir.

EYT krizi önlerindeyken pişmaniye festivalini hangi motivasyonla yaptılar?

EYT’lilerin tazminatları ödenir, aradan birkaç ay geçer, daha sonra festival düzenlenir, onu anlarım.

Ama aynı ay, aynı haftalar içerisinde bir taraftan para yok diye ağlanırken;

Öbür taraftan da maliyet açısından bakıldığında neredeyse EYT’lilerin tazminatlarına denk düşecek parayla festival hazırlıkları yapılması dikkatimi çekti.

***

Asla art niyetli bir düşünceyle bakmıyorum!

Dümdüz, ortalama insan zekasının aklına gelebilecek bir soruyu soruyorum!

Festivale ne kadar harcadınız?

Bunun için de kredi mi kullandınız?

Oralara açıklık getirirseniz bu festival daha da anlamlı olacak!