Camide yoksun, kongrede yoksun, ne ayaksın?

Bir takmışsınız kongrelere, koronavirüs vakaları artmışken, kapalı salonlarda kongre yapmak nedir diye? Sanki bilmiyorsunuz coronanın siyasete bulaşmadığını(!) Corona dediğiniz şey, aylak aylak kafeydi, restorandı, kıraathaneydi gezen, nargile içene, oyun oynayana yancılık eden bir canlı türü(!)

Ülkemize ilk geldiğinde imanlı bir virüstü, camilere gidiyordu. Bu sene camilere girmiyor(!) AVM’lere gitmek gibi bir alışkanlığı vardı, bu sene küçük esnafı tercih ediyor(!)

Mesela bu virüs, otellere, turizm merkezlerine hiç uğramıyor, kayak yapmayı sevmiyor(!)

İşsiz güçsüz geziyor, fabrikalarla işi yok(!)

Pazar alışverişi yapmak gibi bir huyu da bulunmuyor, baya baya tembel bu(!)

Yurt dışı seyahatlerini seviyor ama! Sınır kapılarımız ona tamamen açık, bu yüzden dilediği gibi girip çıkıyor! Gelirken de boş dönmüyor, ülkemize mutasyonlu turistler çekiyor(!)

Garip garip huyları var; mesela hafta içi saat 21.00’den önce sokağa çıkmıyor, saat 21.00’den sonra ve hafta sonu ise hep sokakta(!)

1 yıldır hiç mi tanımadınız siz bu virüsü, taktınız kafayı kongrelere, boşuna heder ediyorsunuz kendinizi! Siz de bir garipsiniz yahu(!)

***

Trajikomik durumumuza ironik bir giriş yapayım dedim…

Ağlanacak halimize gülmekten başka bir şey yaptığımız da yok zaten!

Neyse…

2020 yılının yaz ayına doğru vaka sayısındaki düşüş, bulaş riskinin azalması ve benzeri gerekçelerle normalleşme sürecine girdik ve bir güzel rehavete kapılarak her türlü aktivitede bulunduk.

Yazı uğurlarken ise vakalarda artışlar kendini gösterdi, hastanelerde doluluk oranı artmaya, tehlike çanları çalmaya başladı. Akabinde kısıtlamalar geldi. Daha önceki kısıtlamalardan farklıydı bu kez; mesela camiler, AVM’ler açıktı. Kongrelere yasak yoktu. Törenlere, sözleşme şovlarına yasak yoktu. Hala da yok. Seyahat yasağımız yok, sınır kapılarımız açık, kayak merkezlerimiz açık… Ülkeye turist girişi serbest.

Ama kafelere, restoranlara, kıraathanelere yasak yine var…

Buna ek bir de hafta içi saat 21.00 sonrası yasağımız var.

***

Kafeler, kıraathaneler, restoranlar, eğlence merkezleri kapalı olmalı mıydı? Evet zararları karşılanarak olmalıydı…

Ama camiler, AVM’ler de olmalıydı. Törenler, kongreler, kalabalık her türlü aktivite yasak olmalıydı.

Ancak olmadı; kafe, kıraathane ve restoranlar ile eğlence merkezleri zarar etmeleri engellenecek desteği almadan kapalı tutuldu, diğer saydıklarım ise serbest oldu.

Ülkeye hala turist giriyor, ülkemize hala giriş çıkış serbest.

65 yaş ve üstü vatandaşlar evlerinde hapis, günün belirli bir saatinde çıkabiliyorlar.

Gençler hapis, çocuklar hapis…

İnsanlar, hafta içi belirli bir saatten sonra ve hafta sonu hapis…

Esnaf iflasın eşiğinde…

Ve birileri çıkıyor maskesiz, sosyal mesafesiz, halaylar çekerek toplu iş sözleşmesi törenleri yapıyor. Birileri çıkıyor kongreler yapıyor. Kayak merkezlerinde kayılmasına, turistlerin ülkemize mutasyon taşımasına izin veriliyor.

Ve hala “Süreç mükemmel yönetiliyor” masalları anlatılıyor! Hem de kongrelerde!

Sözün bittiği yer işte tam burası…