Sanki 2022…

Doların 18 lirayı geçtiği ve sonrasında 1 gecede 6-7 lira düştüğü bir yıldı 2021…

Gerçek enflasyonun yüzde 50’yi aştığı bir yıldı…

TL’nin değer kaybettiği, alım gücünün düştüğü bir yıldı…

Marketlerin kotayla ürün sattığı, gün içinde kapıları kapatarak etiket değiştirdiği bir yıldı…

Tüm dünya enflasyonla mücadele ederken Türkiye’nin faiz düşürerek enflasyonu tırmandırdığı, adına da Yeni Ekonomi Modeli dediği bir yıldı…

Kur korumalı vadeli mevduat adı altında on yıllar önce denenmiş ve Hazine’yi çökertmiş bir sistemin tekrar hayata geçirildiği bir yıldı…

Ekonomi bakanlarının, Merkez Bankası başkanlarının sıkça değiştirildiği, ekonominin deneme tahtasına dönüştürüldüğü bir yıldı…

Doları tırmandıranların, doları eski seviyesinden biraz yukarı düşürmesinin alkışlandığı bir yıldı… Dolar karşısında geçmiş yıldaki değerde olmayan bir asgari ücretin zam diye alkışlatıldığı bir yıldı…

Pandemi nedeniyle dükkanları uzun süre kapalı kalan esnafa, üç beş kuruş atıldığı, borç batağının içine girmelerine neden olan bir yıldı…

İnsanlara taksit taksit sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı, garip bir yıldı.

İşte bu yüzden insanlar 2021’den çok yıldı.

Gece saat 00.00’ı gösterdiğinde def edeceğiz bu yılı…

Def edeceğiz etmesine de suç 2021 yılının mı? Sanki o gidince bitecek bu çile, sanki 2022 düzeltecek her şeyi…

Var mı yeni yıldan bir beklentimiz, umudumuz? Açıkçası olumlu bir gelişme yaşanacağına dair umudum yok! Öyle ki 2022’nin 2021’i de aratacağını düşünüyorum.

Sırf kutlamak için kutlayacağız işte…

Kutlu olsun yeni yılınız; geçim derdinin, yoksulluğun, sefaletin son bulacağı, refahın artacağı, sağlıklı, mutlu, huzurlu nice yıllar diliyorum her birinize…