Corona testi sonrası, bir garip uygulama!

Türkiye, tüm dünya gibi koronavirüs ile mücadelede belirli tedbirlere başvurdu, kapatmalar oldu, taksitli yasaklar oldu, tam adı verilen ama tam olamayan kapanmalar da gördük… Aşılamada önemli yol kat edilmesi sonrası ise sokağa çıkma yasakları kalktı ve tekrar geri gelmesi de artan vaka sayılarına ve vefatlara rağmen beklenmiyor. Yeniden bir kapanmayı kaldıracak ekonomik güç ne devlette ne esnafta ne de millette yok çünkü.

Vaka sayılarını bilmem ama vefat sayılarını azaltacak tek çözüm şu anda aşı ve toplumun bunu kabullenmesi, aşı yaptırması gerekiyor. Aksi takdirde maske taktım diye virüsten korunduğumuzu sanarak acılar yaşamaya, kayıplar vermeye ve kaybolmaya devam ederiz.

***

Normalleşme süreci ve olduğumuz aşılar bizde bir rehavet oluşturdu, eskisi kadar maske mesafeye dikkat etmiyoruz. Etmek istesek de edemiyoruz gerçi. Bakın toplu taşıma araçlarına, tramvaya bakın, belediye otobüslerine bakın, özel halk otobüslerine bakın; balık istifi yolculuğu göreceksiniz. Gerçekten normalleşmişiz, eskisi gibiyiz ama tek fark virüsün hala var olması.

Rehavete kapılmayan, virüsten korkanlar da yok değil elbet. Günün pek çok saatinde gidin taksi duraklarına ya da arayın taksi duraklarını, bakalım kısa sürede taksi bulabilecek misiniz, bulamazsınız. Neden çünkü kalabalıklara girmek istemeyen, normalleşmede virüsün varlığını unutmayan insanlar toplu taşıma araçlarından kaçıp ticari taksileri tercih ediyor. Bu nedenle otobüs beklediğiniz süreden çok taksi bekliyorsunuz. Yani kendilerini korumak için daha fazla para harcamayı dahi göze alanlar var hala.

***

Kendine dikkat eden insanlar ile her şeyi salmış olan insanları bir araya getiren yerler ise hastaneler, banka kuyrukları ve benzeri zaruri yerler. Özellikle hastaneler, virüsün yayılımı noktasında gerçekten korkulacak vaziyette. Çünkü soğuk algınlığı şikayeti ile hastaneye başvuranların hepsi aynı yerde muayene olmak ve corona testi yaptırmak için bekliyor. Biri öksürüyor, biri hapşırıyor, kimisi arada çaktırmadan maskesini bile açıyor. Belirtileri nedeniyle koronavirüs kaptığını düşünerek test yaptırmaya giden de aynı yerde, soğuk algınlığı belirtileri olup hastaneye başvuran da. Eğer bu sırada virüs kapmazsanız şanslısınız.

***

Ve asıl garip olan ne biliyor musunuz? Mesela saat 18.30’da test yaptırdınız, ne olması lazım, testin sonucu çıkana kadar şüpheli durumuna düşmeniz lazım, değil mi? Evet, şüpheli durumuna düşüyorsunuz ancak bunun için size belirli bir saat veriliyor. 22.30 itibariyle evinizde bulunmanız, test sonucu çıkana kadar evinizde izole olmanız zaruri kılınıyor. 18.30’dan 22.30’a kadar istediğiniz gibi gezebiliyor, toplu taşıma araçlarını kullanabiliyorsunuz. HES kodunuza riskli olduğunuz saat 22.30’da yansıyor. Eğer soğuk algınlığı ya da grip olduğundan emin değilseniz, corona olduğunuzu düşünüyorsanız ve duyarlı biriyseniz toplu taşıma aracı yerine özel bir araçla ya da taksiyle evinize dönüyorsunuz, duyarlı biri değilseniz toplu taşıma araçlarını kullanarak insanları riske atma hakkınız mevcut. Lakin 22.30’dan sonra dışarı çıkar ve yakalanırsanız ceza yiyorsunuz. Mantık bunun neresinde anlamak güç.

***

Bir başka garip olay ise hızlı testte sonuç pozitif çıkmış biri, bir gün sonra sonuçtan emin olmak amacıyla PCR testi yaptırmak üzere hastaneye başvurduğunda normal hastalar ile birlikte aynı yerde sıra bekleyebiliyor. Ona ne öncelik tanınıyor ne de diğer hastaları koruyacak bir önlem alınıyor.

Bu anlattıklarım yaşanmış olaylar.

Koronavirüs ile mücadele kapsamında bu aksaklıkları, yanlışları giderecek çözüm önerileri geliştirilmeli. Mesela özel hastanelerde nasıl hızlı sonuç alınıyorsa, devlet hastanelerinde de bu sağlanmalı, hastanelerde kapalı ortamda aynı anda bekleyen sayısı azaltılmalı ve bekleme süresi de kısaltılmalı. Aksi takdirde insanlar, hastaneye gitmeye korkar duruma gelecektir ve virüsün yayılımı da artacaktır.