Çok acil, vicdanı olan VEKİL aranıyor!

Eğri oturalım, doğru konuşalım… Gerçekten samimisiniz hayvan sevgisinde? Personelin hatası ile belediye başkanını katil ilan edip, öyle bir kenara çekilmek...

Eğri oturalım, doğru konuşalım…

Gerçekten samimisiniz hayvan sevgisinde?

Personelin hatası ile belediye başkanını katil ilan edip, öyle bir kenara çekilmek yok! Laf üretmek kolay! 2-3 köpekle fotoğraf çektirip hayvan severlik görüntüsü vermek de kolay! Olayı kınamak, ağır tepkiler vermek falan kolay! Şimdi işin icraat kısmına gelelim, samimiyeti görelim…

Ben ve benim gibi binlerce, milyonlarca insan içten seviyor bu hayvanları. Hatta, benim hayvan severliğim, pek çoğunun yanında sorgulanır bile. Benimki masum tüm canlılara karşı vicdani bir yaklaşım. Şu, bu ayrımı yapamam bu konuda. Masum canlara kasıtla zarar veren her kimse tepkimi veririm.

Bu hayvanların bir kez olsun başını okşamış, onların sevgi ve vefasını görmüş her insan, bu canlılara zarar veremez, verenlerin de karşısında durur çünkü. Yaşamak, bilmek lazım bunu.

***

Tamam, hayvanlar kadar insanları da düşünmek elbette gerekir. Saldırgan köpek var, çocuklara saldırıyor, “Ben hayvan severim, bu köpekler ne yaparsa yapsın dokunmayın” diye bir yaklaşım elbette ki olmamalı, ancak “Bu köpekleri toplayalım, ormanlık bir alana atalım, aç susuz bırakalım ya da bu hayvanı uyutalım” gibi bir yaklaşım da kabul edilemez.

Peki ne yapmak gerek? Samimi olmak gerek her şeyden önce. Siyaseti, merhamet gerektiren bu olaydan soyutlamak gerek öncelikle. Can üzerinden siyasi çıkar elde etmeye kalkmamak, ortak çözüm geliştirmek için bir masa etrafında toplanmak gerek. Tüm yerel yönetimler, bir masa etrafından toplanarak çözüm üretmeli…

Mesela, bir belediye, kendi ilçe sınırlarındaki köpekleri toplayıp, küpelerini değiştirip başka bir belediyenin sınırlarına bırakmamalı bu köpekleri. İşin içinden bu şekilde sıyrılmaya kalkmak çözüm değil, samimiyetsizliktir, hatta vicdansızlıktır bu. Bölgeleri değişen hayvanlar ya zarar görür ya zarar verir.

İnsanlar ile hayvanların iç içe yaşayabilmesi için hayvan sevgisi özendirilmeli mesela. Her insana, kapısının önüne koyacağı bir tas mamanın, bir kap suyun manevi hazzı öğretilmeli.

Diğer yandan tüm belediyelerin Karamürsel’de olduğu gibi sokak hayvanları için bakımevleri kurması elzem bir durum.

***

Yerel yönetimlerin yanı sıra mevcut iktidara ve Diyanet İşleri Başkanlığına da önemli görevler düşüyor. Çünkü hayvanlara zarar verenler belediye personelinden ziyade sivil vatandaşlar çoğu zaman.

Yanından geçen köpeğin kuyruğu dokunsa “abdestim bozuldu” diye isyan eden vatandaşa, Allah’ın sessiz kullarını sevmesi gerektiği, ona merhamet etmesi gerektiği de anlatılmalı Diyanet tarafından… Bir köpeğin üzerine basacak kadar vicdanı yitmiş yaşlı vatandaşa, bunun günahı anlatılmalı. Bu caniliğin insan öldürmekten farksız olduğu anlatılmalı…

İktidar ise çıkaracağı kanunlar ile bu hayvanların canını koruyabilmeli. Bir kediye, köpeğe işkence etmenin, onu katletmenin karşılığının para cezası değil, hapis cezası olması sağlanmalı. Yani Kabahatler Kanunu üzerinden değil, TCK üzerinden yargılanmalı bunu yapanlar. Hayvan sever olduğunu dile getiren iktidar mensupları, bu konuda geç kalındığının farkına varmalı ve gerekli değişikliği bir an önce yapmalı.

***

Gelelim bugün değinmek istediğim asıl meseleye. Milletvekillerimizden bir talebim var. Gerçekten vicdan sahibi olan tüm vekiller, bu talebi, bir önerge olarak sunarsa TBMM’ye, hayvan severlerin de sempatisini alacaktır. Aynı zamanda hayvan sevgisi konusundaki samimiyetini de ortaya koyacaktır.

Düşünün bir vatandaşa araba çarpıyor ya da vatandaş kalp krizi geçiriyor. Acil müdahale gerektiren başka bir durum ya da. Bu durum bir sağlık kuruluşunun önünde olduysa oradaki doktorlar acil müdahalede bulunmak zorunda. Başka bir noktada olduysa durum, 112 acil sağlık ekipleri, hastayı en yakın sağlık kuruluşuna götürmek durumunda. Bu en yakın hastaneye götürme durumu, hasta ya da yaralı için hayati önem arz ediyor.

Nasıl ki hasta ya da yaralı bir insana acil müdahale gerekebiliyorsa hayvanlar için de benzer durum söz konusu. Onlara da araba çarpıyor, onlar da yaralanıyor, kan kaybediyor. Ancak onların Kandıra’daki hayvan barınağından başka götürülebileceği bir yer yok. Özel veteriner klinikleri, sokakta yaralanan bir hayvana, ücretsiz müdahale etmiyor. Öyle bir mecburiyetleri maalesef yok. Sadece vicdanlarına kalmış bir durum müdahale edip etmemek.

Dün Doğu Kışla Parkı mevkiinde olduğu gibi. 2 yaşlarında yavru bir sokak köpeğine bir araç çarpıp kaçtı. Olaya şahit olan merhametli 2 genç, köpeği hemen bölgede bulunan veteriner kliniklerinden birine götürdü. Veteriner kliniğindeki şahıs, köpeğin acil ameliyat olması gerektiğini söyledi ve 3 bin lira para talep etti. Gençler çaresiz klinikten çıkıp, belediye ekiplerini aradı. Ekipler geldi, köpeği aldı, barınağa götürdü. Barınakta veteriner hekim köpeği ameliyata aldı. İç kanaması olan köpeğin, yaşama şansı çok az. Ancak zamanında müdahale edilseydi, bu risk ortadan kalkacaktı muhtemelen.

Şimdi İzmit’te yaşanan talihsiz olayın ardından ağır tepkiler gösteren iktidar partisi milletvekilleri öncelikle sizden samimiyet ve diğer milletvekillerinden de merhamet bekleyerek bir talepte bulunmak istiyorum.

Her ilçeye, merkeze yakın noktalara hayvan hastaneleri kurulmalı ya da özel veteriner kliniklerine getirilen sokak hayvanlarının masrafları devlet tarafından karşılanmalı. Bu öneriyi TBMM’ye sunmak, takipçisi olmak hayvan severler ve insanlık adına göreviniz bence. Evet, çok acil samimiyeti, merhameti olan vekil aranıyor? Lafta kalmasın hayvan sevginiz, samimiyetinizi gösterin bakalım!

Aşağıdaki videoda arabanın çarpıp kaçtığı, veteriner kliniğinin parasız müdahale etmediği yavru köpeğin, ağlayışı, çığlığı var. Vicdanınıza dokunur belki diye paylaşmak istedim…



Köpek katliamı
SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları