Tırtık Tütüyor
Robert Starling hem yazıyor, hem de resimliyor Tırtık Tütüyor kitabını. Nil Tuna da Türkçe’ye çeviriyor ve Final Yayınları da basımını üstleniyor. Tırtık...
Robert Starling hem yazıyor, hem de resimliyor Tırtık Tütüyor
kitabını. Nil Tuna da Türkçe’ye çeviriyor ve Final Yayınları da
basımını üstleniyor. Tırtık sevimli ve küçük bir ejderha. Aslında
bakılırsa bizim evdekine çok benziyor. Yolun başında birisi olarak
henüz duygularına yön veremiyor ve tepkilerini ayarlamakta
zorlanıyor. Haliyle bir insan yavrusu olmadığı için de ağzından
çıkan alevler kazalara sebep oluyor ve bu da arkadaşlık
ilişkilerine zarar veriyor. Çok tanıdık sahneler bir tarafıyla.
Yazan ve resimleyeni aynı olan kitapları hep avantajlı bulurum ve
bunu sıkça yinelerim. Resimli kitaplarda bu yazarın sözden ve
kelimelerden sıkıldığında resme, resimden sıkıldığında kelimelere
sığınırlar ve biz arada hiç kopukluk hissetmeyiz. Söz ve resim
muhteşem bir uyum içinde kitabı tamamlarlar. Elimdeki kitap da
onlardan birisi işte. Hatta kapak tasarımı da çok ilgi çekici;
çünkü maalesef minik ejderhamızın öfkesi kapağa da ulaşmış ve
üzerinden dumanlar yükseliyor. Ortada ise şaşkın ve ortaya çıkan
manzaradan utanç duyan ejderhamız bize bakıyor. Etrafında da onun
öfkesini kontrol edememesinden muzdarip olanlar ona bakıyor.
Kapağından yakalıyor merak duygusunu. Bence Robert Starling her
resim ve söz ile çocuk dünyasına çok yakın birisi. Çocuğun göz
hizasından bakabilen birisi yani.
Neden her hatanın kendisinden kaynaklandığını bilemeyen Tırtık
nihayet güvendiği birisinin desteğini alarak öfkesine esir olmaması
gerektiğini görüyor. Çünkü o aslında içten içe hep yaşadığı zor
duruma veya haksızlığa itiraz ettiğini sanıyor ama her taraf küle
dönünce o kavramlar da anlamını yitiriyor haliyle. Belki yetişkin
okurların da çok şey bulacağı bir metindir ve ben uzun bir süredir
çocuk edebiyatının aslında daha çok yetişkinlere bir şeyler
fısıldadığını düşünüyorum. Hem artan şiddet olayları karşısında
içimden geçen herkesin Tırtık’ın hikayesine kulak kabartması. Çok
geç olmadan, ortalık savaş alanına dönmeden, duygularımızın
farkında olarak ve onları kontrol etmeyi öğrenerek yaşamaya devam
edersek daha az zarara uğratırız hem kendimizi, hem
çevremizdekileri. İşte tam da bu nedenle, bu çağrışımla
yetişkinleri bu kitabı alıp okumaya ve sonra da yanlarındaki
miniklerle paylaşmaya davet ediyorum.