Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kesin hesapların görüşülmesinin ardından başlayan basın açıklamalarının devamı gelmeye başladı.
KBB Meclisi CHP Grubu, CHP Kocaeli İl Başkanlığı ve ilçe örgütleri ortaklığında ilçe ilçe basın açıklamaları yapılıyor.
İlki Kartepe’de yapıldı.
Kocaeli’de uzun yıllar sorun yaşanan şeylerin başında trafik geliyor.
Bunun ileriye dönük çözümleri için halihazırda devam eden çalışmalar var.
Birisi Körfez- Kartepe Metrosu.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi’nin son birleşiminde 2024 kesin hesapları görüşüldü.
Rakamlarla kafa karıştırmaya gerek yok.
Kocaeli Büyükşehir’in bütçesinin yarısı yatırıma gitmiş.
Milli İrade Meydanı’nın eski halini hatırlıyorsunuz.
Yüzlerce aracın park edildiği bir yerdi.
Haftanın belirli günleri pazar kuruluyor, kent trafiği altüst oluyordu.
Kocaeli’de son yıllarda birçok okul binası yenilendi.
Yeni okullar yapıldı.
Zayıf binalar güçlendirildi.
Ahir ömrümüzde tüm fantastik olaylara denk geldik.
2000’lerin başından bugüne ülkede çok şey değişti.
İyiler kötü, kötüler iyi oldu.
Yönetme arzusu mu?
Elindekini kaybetme korkusu mu?
Hizmet etme aşkı mı?
TÜPRAŞ’ta haftalardır devam eden eylemler bugün hararetlendi.
Cuma günü yüksek hakem sürecine girilecek.
Sendika bundan önce anlaşmayı karara bağlamak istediğini masada çözmek istediğini söyledi.
CHP’de Kocaeli Büyükşehir paniği
CHP siyaseti Kocaeli’de aslında çok hareketli.
Partinin küskünü bitmiyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un Kocaeli’ye geldiği gün 0,69 faizli kentsel dönüşüm kredisinin Kocaeli için de kullandırılacağı açıklanmıştı.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın bunu duyurmuştu.
Gazeteler de düşük faizli krediyi “Müjde” diye verdi.
1 Mayıs geldi çattı.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü Kocaeli için çok önem taşıyor.
Çünkü Kocaeli demek emek ve işçi demek.
İşçinin üretim gücünü hafife alan kaybeder
Kocaeli’de son haftalarda o grevden bu eyleme gidip duruyoruz.
İşin sonunda kazanan taraf hep işçi oluyor.
Uzun yıllar sistem partilerinin ikinci bayraktarı olarak gördüğüm CHP’nin hakkını yediğim zamanlar oluyor.
AKP’yi eleştirdiğim kadar CHP’yi de acımasızca eleştirdim.
Ancak birçok konuda da haklarını teslim etmem gerekiyor.
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu TÜRPAŞ’ta işçilerin hak arayışı devam ediyor.
Kocaeli’de birçok gazete bu süreci yakından takip ediyor.
Her gün sabah orada işçilerle bir arada olan gazeteci arkadaşlarımız var.
Bugün ofiste gündeme dair sohbet ederken bir anda şiddetli sarsıntı yaşadık.
İlk olarak ciddiye almadım ama şiddeti artınca panik olduk.
Sarsıntı durunca aşağıya inmek durumunda kaldık.
İşkence sadece fiziki bir şey değildir.
Elinde kırbaçla başında bekleyen ve her yavaş adımında sırtına kırbaçla vuran bir ustabaşı olmayabilir.
Acı sadece bedenen çekilen bir oldu da değildir.
Bu hafta Kocaeli siyaseti için hareketli geçti.
Belediye meclislerinde denetim ve faaliyet raporları görüşüldü.
Kocaeli’nin tüm ilçelerinden haberler yaptık.
İzmit Belediye Meclisi’ni takip etmek için bugün belediye binasına gittim.
Binaya girmeden önce hemen sağ tarafta Başkan Hürriyet’in minibüsünü gördüm.
Denetim raporunun okunacağı bu toplantıda Başkan’ın olmasına sevindim.
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması bir sürecin bir ayağıydı.
Peşine CHP’ye kayyum atanması gündemdeydi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partiye kayyum atanmasın diyerek parti tüzüğünün kendisine tanıdığı olağanüstü seçimli kurultay hakkını kullandı.
Bu hafta ofiste haberlerle ilgilenirken bir misafirim geldi.
Telefonu çaldı.
Konuşurken karşıdaki kişiye gazetede olduğunu söyledi.
Türkiye gibi ülkelerde yaşamanın getirdiği zorluklar saymakla bitmez.
Böyle söyleyince “Başka yere git” diyen hadsiz hudutsuzlar oluyor.
Niye gideyim?
Bir insanın bebekliğinden yaşamının sonuna kadarki serüveni gözümün önüne geliyor.
Ne badireler atlatılıyor.
Ne başarılar ne hayal kırıklıkları.
Herkesin her şeyi olduğu haliyle kabul etmesini bekliyorlar.
İnsanların canını yakıp “Neden bağırıyorsun?” diyorlar.
Sokak eylemlerinden çıldırasıya korkuyorlar.
Memleket yine çok karışık.
Ülkede uç noktalarda şeyler yaşanıyor.
Ülkede siyaseten kendini gösteren, söylediği gündem olan siyasetçiler genel olarak ya iktidarın bir parçası oluyor ya da cezaevine giriyor.
