Kıskanmak yerine örnek almayı deneseniz...

Betül Arıkan

Betül Arıkan

Tüm Yazıları

Kıskançlık, “özgüven eksikliği duyan eksik insanların gösterdiği davranış ve aşağılık kompleksi” tanımlanır.

Kendini yetersiz gören, değersizlik duygusunu en derinlerde yaşayan, başkalarının hayatlarından kolay etkilenen, “sende var ama bende neden yok?” diye sızlanan kişilerin temel sorunudur kıskançlık.

Hem maddi hem de manevi açlık olarak çıkar karşımıza.

Maddi açlıklarında özellikle; para, makam, şöhret, eşya ve mülk konularında maymun iştahlı davranırlar.

Başkalarının yaşamlarına odaklanıp iç geçirir kendi hayatlarına çoğu kez lanet okurlar.

Manevi açlıklarında ise; başkalarında gördükleri huzuru, mutluluğu, sevgiyi ve değeri kıskanırlar.

Bu duygu hem kendilerini hem de yakın çevresini kemirir durur.

Kendinden emin olmayan, olumlu ve olumsuz yanlarını bilmeyen ya da bilmek istemeyen, kendiyle yüzleşmekten korkan, duygularından kaçan kişi kıskançlıkla hayatını heba eder..

Kıskançlık sadece davranışlarda değil, konuşmalarda bile fark edilen bilen bir duygudur.

Her şeyi kıskanan, ne görürse isteyen, gördüğünü hemen yapan hasetlik insanların dilinde tesbih olmuş söylemlerdir; “Benim neyim eksik”, “Ben niye sahip değilim”, “Benim olsa”, “ Ben de, bennnnnn bennnn…”

“seven insan kıskanır, dozunda olursa kıskançlık normaldir” gibi anlamsız yaklaşımlar tam bir hayal kırıklığıdır. Çünkü asla dolmayacak içindeki derin boşluğu, gördüğünü isteyerek dolduracağını sanır.

Sevgiye açtır, onu kazanmak için yeni bir başlangıç yapmaz sadece ister.

Paraya açtır, onu para kazanmak için yeni bir başlangıç yapmaz sadece ister.

Makama açtır, onu makamı kazanmak için yeni bir başlangıç yapmaz sadece ister.

Hiçbir şey için çabalamaz, gelişmez, değişmez, yenilenmez ama ister ve durmadan ister.

Çevresinde sevilenleri görür kıskanır, komşusunun malını-mülkünü sanki ondan çalınıp alınmış gibi kıskanır, yeni terfi etmiş arkadaşını kıskanır boğazı düğümlenir bir hayırlı olsun diyemez..

Eşini annesinden kıskanır, arkadaşını arkadaşından kıskanır, komşusunu komşusundan kıskanır, çocuğunu akrabalarından kıskanır..

Bu kişilerin ortak özellikleri hiç durmaksızın dedikodu yapmak ve ortamda olmayan kıskandıkları kişileri saatlerce anmalarıdır.. Öyle büyük keyif alır ki o andan, zaman dursun hiç bitmesin isterler.

Kıskançlık öyle güçlü öyle yıkıcı bir duygudur ki bazen çevresindeki mutluluğu yıkmak için harekete geçerler..

Kendi karanlık dünyasını başkaları da yaşasın diye yalan, fesat, iftara, dedikoduya başvururlar…

Yaşarken ruhunu teslim etmek gibidir.. zehir ederler yaşamlarını kendilerine..

Kıskanmak, insanın tüm güzellikleri kendisine özel olmasını isterken aslında her şeyin elinden kayıp gitmesine neden olur.

Kıskanmak, cenneti hayal ederken hayatını cehenneme çevirmektir..

Siz siz olun cehennemden uzak durun…

Sevgiyle kalın