262 Towers: Bir peri masalı… Milyonluk skandalda son gelişmeler..!

Toplanın bakalım şöyle, sizlere 262 Towers’la ilgili bir iki bilgi daha aktarayım.

Malum Burçin Şahin denen sözde işadamı bir açıklama yayınlayarak beni ve kurumumu hedef gösterdi.

Evet, yaklaşık 2 senedir 262 Towers’la ilgili haber yapıyorum, yazı yazıyorum.

Burçin Şahin’i tanımam bile.

Değil akçeli bir işim, merhabam bile yok.

Arap işadamı Muhammed Al Kattan’ın milyonlarca liralık proje için Haldızlar, Türköz, Pekdemir, Erenkaya gibi güçlü firmalar dururken adı sanı duyulmamış bu adamla çalışmaya başlayınca ister istemez dikkatimi çekti.

Kimdir nedir diye araştırmaya başladıkça merakım arttı.

Ben bir sordum, insanlar 5 anlattı.

Duyduklarımı, bildiklerimi, gördüklerimi bütün tehdit ve hakaretlerle hedef gösterilmeme rağmen yazdım.

Para dağıttı Kocaeli basınına.

Kendini övdüren yazılar yazdırdı.

Ben onu ‘kül kedisi’ olarak tanımladım.

Attığı her adıma şüphe ile yaklaştım.

Dün gazetenin mail adresine gelen Muhammed Al Kattan açıklaması ile ne kadar haklı olduğumu anlamış oldum.

*

Şimdi bir iki soru işaretini gidermem gerekiyor.

Burçin Şahin haber ve yazım sonrasında alelacele bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, avukatlar Baybars Sağlav ve Ömer Faruk Yıldırım ile Al Kattan’ın Türkiye’deki işlerini belli bir zamandır sürdüren Alaattin Çakmak ile görüştüğünü ifade eden Burçin Şahin, avukatların “Muhammed Al Kattan’ın açıklamasından haberimiz yok” ifadesini manipüle ederek kendini aklamaya çalıştı.

Sanki avukatlar Burçin Şahin’in tarafındaymış gibi bir durum oluşturdu.

Avukatlarla ben de görüştüm.

Biri Burçin Şahin’le dün hiç görüşmediğini söyledi, bir diğeri ise sadece “Muhammed Al Kattan’ın açıklamasından haberimiz yok” dediğini belirtti.

Açıklamaların manipüle edildiği anlaşıldı.

*

Bugün Bambau ve Rekan firmalarının yeminli mali müşaviri Sabiha Doğan ve avukatı Baybars Sağlav bir açıklama yayınladı.

Bu açıklamada sadece, “Gazetenizde yayınlanan iki şirketle ilgili haberleri onaylamadığımızı Kocaeli kamuoyuna duyururuz” denildi.

Şu anda 262 Towers’ta ortalık toz duman.

Her kafadan bir ses çıkıyor.

Çaycısına kadar hemen herkesle görüştüm.

Arayanların, yorum yazıp küfür edenlerin, beni mahkemeye vereceklerini ifade edenlerin haddi hesabı yok.

Peki ama ben ne yaptım?

Muhammed Al Kattan’ın Türkiye’deki resmi vekili tarafından gazetemize gönderilen açıklamayı yayımladım ve köşemde bugüne kadarki süreci anlattım.

262 Towers’ı inşa eden firmalarda çalışanlar, Muhammed Al Kattan adına yapılan açıklamadaki “Burçin Şahin ve ekibi” ifadelerinden dolayı tepki gösteriyorlar.

Bütün firma çalışanlarının zan altında bırakıldığını, dolandırıcı gibi gösterildiğini söylüyorlar.

İyi de bu ifadeler Muhammed Al Kattan’a ait.

Yarası olan gocunur, gocunanın muhatabı açıklamayı yayınlayan gazete değil, açıklamayı yapan kimsedir.

Kaldı ki bugüne kadar bana kim geldiyse geri çevirmedim.

Burçin Şahin zahmet edip dünkü açıklamayı gazetemize gönderse onu da seve seve yayınlardım.

En temel ilkemiz tarafsızlık.

Şahin’den açıklama gelmedi, ancak Muhammed Al Kattan’ın mevcut Türkiye vekilinin karşısında yer alan, alacaklı olduğunu belirten Eren Turgut’un söylediklerini eksiksiz yazdım.

Başka derdi olan, anlatmak isteyen varsa seve seve yayınlarım.

*

Haftaya büyük bir aksilik olmazsa Muhammed Al Kattan ve vekili ile görüşeceğim.

Birinci ağızdan süreci sizlere anlatacağım.

Şimdilik bu toz bulutu içerisinde görebildiğim şu; Muhammed Al Kattan kısa süre önce Burçin Şahin’in olumsuzluklarını fark ediyor.

Öyle iddialar var ki dudağınız uçuklar.

Al Kattan sinirlenmekten çok üzülüyor.

Verdiği değerin, güvenin karşılıksız olması Al Kattan’ı üzüyor.

Burçin Şahin’le masaya oturuyor ve bildiklerini belgeleri ile ortaya koyuyor.

Burçin Şahin bütün hisselerini bedelsiz devrediyor.

-Görüştüğüm kimi isimler 30-40 bin lira gibi ücret aldığını da söyledi.

Milyonlarca liralık projenin yüzde 30 hissesinin devir bedelinin yanında 30-40 bin lira çerez parası kalır.-

Bu devir işlemi sonrasında normal şartlarda Burçin Şahin’le ilgili hiçbir hukuki işlem yapılmayacak.

Konu unutulup gidecek.

Bambau ve Rekan firmalarının borçsuz olduğu düşünülüyor.

Bir bakıyorlar alacaklılar var.

Muhammed Al Kattan vekilinin söylediğini göre bütün borçlar ödendikten sonra farklı farklı taşeronlar ortaya çıkıyor.

Bunun üzerine Al Kattan açıklama yapmak zorunda kalıyor.

Burçin Şahin’le ilgili olay da böylelikle patlak veriyor.

Muhammed Al Kattan’ın vekili Kocaeli’ye gelerek bütün resmi evraklara el koymuş, evrakları kilit altında muhafazaya almış.

Evraklar şu anda bilirkişi incelemesinde.

İnceleme tamamlandıktan sonra Burçin Şahin hakkında yasal yollara başvuracaklar.

İşte o mahkemenin sonucunda Burçin Şahin’le ilgili bütün gerçekler ortaya çıkacak.

Şimdiden Kocaeli Burçin Şahin’in yaptıklarını konuşmaya başladı.

Konu kulaktan kulağa yayılıyor.

Dün bir gazeteci dostum aradı.

Bir dönem Burçin Şahin’in kankasıydı.

Olaylardan haberdar olduğunu ancak söz konusu miktarın 20 milyon değil yarısı kadar olduğunu söyledi.

Şirketteki bazı yetkililer ve şirket çalışanları da konuşmalarımızda rakamsal hatalar olduğunu ancak olaydan haberdar olduklarını ifade ettiler.

Muhammed Al Kattan’ın vekili üstün körü bir hesaplama yaptıklarını, detaylı incelemenin ve toplam zararın hesaplanmasına devam edildiğini belirtti.

*

Ortalık toz duman demiştim.

Muhammed Al Kattan İstanbul’dan bir isme bütün yetkiyi vermiş.

Öğrendiğim kadarıyla şirketlerdeki bütün kadrolar değişecek.

Şu anda her kafadan bir ses çıkıyor oluşu biraz da bu sebeple.

İnsanları ‘iş’ korkusu sarmış durumda.

İster istemez Muhammed Al Kattan’ın adına yapılan açıklamada yer alan “Arap işadamını ATM olarak gördüler” ifadeleri geliyor aklıma.

Sınırsız para çekebildiğiniz bir ATM’niz olsa ve o ATM elinizden alınsa siz de oturup ağlamaz, ses çıkarmaz mıydınız?

*

Muhammed Al Kattan ve vekili ile röportaj yapana kadar 262 Towers’la ilgili yazı yazmayacağım.

Sessiz kalmadan önce olanları, bildiklerimi son kez tekrarlayayım ve bu toz bulutu içerisinde konuşmanın ne kadar faydasız olduğunu belirteyim istedim.

Burçin Şahin ve ekibi durmayacaktır.

Sürekli konuşacaklar, iftira atacaklar, ‘reklam alamadıkları için yazıyorlar’ diye yırtınacaklar.

Biz kulaklarımızı tıkayıp sadece GAZETECİLİK yapmaya ve sadece GAZETECİLİK’ten para kazanmaya devam edeceğiz…