“Beni DEĞİŞİMCİLER istedi”
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul il kongresi iptal edildi.Bu kongrenin iptal edilmesi, CHP’de “mutlak butlan” ihtimalini de...
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul il kongresi iptal edildi.
Bu kongrenin iptal edilmesi, CHP’de “mutlak butlan” ihtimalini de
güçlendirdi.
15 Eylül tarihinde görülecek davanın ardından CHP’yi nelerin
beklediğini bilmiyoruz.
Ama davaya sayılı günler kala İstanbul il kongresinin iptal kararı,
CHP’ye aba altından sopa gösterildiğinin bir işareti.
Haliyle İstanbul il kongresi yok hükmünde olunca, haftaya yapılması
beklenen ilçe kongrelerine de Yüksek Seçim Kurulu “dur” dedi.
Anlayacağınız ortalık hayli karışık.
Bu karışıklık içinde bir de kayyum tartışması var.
CHP’nin bir dönem etkili isimlerinden biri olan ve CHP’nin Genel
Başkan Yardımcılığına kadar partinin hemen her kademesinde görev
yapan Gürsel Tekin’in kayyum olarak atanması CHP’yi karıştırdı.
Gürsel Tekin anında “hain” ilan edildi.
Ben bu hainlik tartışmasındaki fikrimi şimdilik saklı tutup,
gazetemize açıklama yapan Gürsel Tekin’in sözlerine yer vermek
istiyorum.
Bakın, gündemdeki adam Gürsel Tekin, hain tartışmaları hakkında
neler söylüyor:
*
-Size hain gözüyle bakıyorlar, rahatsız oluyor
musunuz?
Hiç önemli değil, su akar mecrasını bulur.
-Kayyım görevini aldınız ama sizi CHP İstanbul il binasına
sokmayacaklarını söylüyorlar, ne diyorsunuz?
Beni mi sokmayacaklar? Onların kudreti yeter mi? Önümüzdeki
günlerde hepsi düzelir, sıkıntı yok.
-Sizi partiden ihraç ettiler ama…
Etsinler, ihraç kararının hiçbir hukuki geçerliliği yok.
-CHP üyelik aidatınızı kayyum olarak atanmadan hemen önce
yaptığınız iddia ediliyor, doğru mu?
Aidat ödemek kötü bir şey mi? Her CHP’li üyenin sorumluluğu budur,
ben de ödedim.
-Öyle tabi ama demek istedikleri şey, AKP ile iş birliği
yaptığınız ve kayyum olarak atanacağınızı önceden bildiğiniz için
üyelik aidatınızı ödediğiniz konuşuluyor.
Bizim listemizi yargıya sunan yine bizim CHP’lilerdi. AKP neresinde
varmış?
-Peki size kayyum teklifi kimden, nasıl ve ne şekilde
geldi?
Davayı açan CHP’lilerden geldi. Davanın tarafı olan CHP’lilerden
geldiğini onlar da biliyor. Üstelik bana bu teklifi yapan her iki
kişi de sonuç itibariyle “Değişimci”, yani CHP’de değişim isteyen
kurultay delegeleri. Bu kurultay delegeleri bizzat Özgür Özel’e oy
vermiş insanlar. Ama il kongresiyle ilgili doğru olmayan şeyler
olduğunu gördüklerinden dolayı konuyu yargıya taşımışlar. Yargı da
diyor ki, bu süreci tarafsız bir şekilde idare edebilecek 5 kişilik
heyet oluşturun. Onlar da 8 kişilik heyet oluşturup yargıya sunuyor
ve o sekiz kişinin içinden 5 kişiyi seçiyorlar. Allah aşkına bunun
AKP ile ne ilgisi var?
-Yani size kayyum olma teklifi CHP’nin DEĞİŞİMCİ kurultay
delegeleri tarafından yapıldı?
Tabii ki öyle, AKP falan işin içinde yok. Ayrıca AKP benim gibi bir
adamın il başkanı olmasını ister mi? Daha kullanışlı birini bulur,
millet birbirini kırsın der.
-Bu süreci toparlayabileceğinize inanıyor
musunuz?
Hepsini toparlarız kimse merak etmesin. Kırgınlıkların
dargınlıkların hepsini gidereceğimizden kimsenin kuşkusu
olmasın.
-Peki, Kemal Kılıçdaroğlu sizi aradı mı?
Hayır, ben kendisini aradım. Hal hatır sordum. Sayın Özgür Özel’i
de arayacağım, benim genel başkanımdır. Sonuç itibariyle partide
zaman zaman farklı düşünsekte aynı ailenin fertleriyiz. Ankara’ya
gidip eski genel başkanımla da görüşeceğim. Bizim temel görevimiz
sorun yaratmak değil, sorun çözmektir.
-İstanbul kongresinden sonra büyük kurultayın iptal
edileceğini düşünüyor musunuz?
Hiç bilmiyorum. Hukukçu olmadığım için o konuda yorum
yapmayayım.