BU KAFAYLA KAYBETTİLER!

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Kocaeli mitingi bitti ama tartışmalar bitmedi. Uzun süre bitecek gibi de değil. 20 yıldan beridir AKP mitingleri...

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Kocaeli mitingi bitti ama tartışmalar bitmedi.

Uzun süre bitecek gibi de değil.

20 yıldan beridir AKP mitingleri çok konuşulur, çok tartışılır, çok yazılır-çizilir.

Biz de Gazete Barış olarak doğru analizler yapmak, okurlarımızı objektif haberlerle buluşturmak, sahanın havasını hissettirebilmek için miting alanındaydık.

Özellikle o sıcakta hiçbir detayı kaçırmayarak, sadece alandan 20 tane haber yapan muhabirimiz Merve Dişli’ye teşekkür ediyorum.

Gelelim değerlendirmelere…

*

Mitingle ilgili atışmalar hala daha devam ederken katılımla ilgili önce kendi gözlemimi söyleyip sonra yorumlara geçeyim.

Birincisi; o alanda kesinlikle 70 bin kişi yoktu.

Ancak miting anında Erdoğan’ın telaffuz ettiği “70 bin kişi var” söylemi AKP’lilerin elini kolunu bağladı.

Bu saatten sonra bu rakamı ne aşağı ne yukarı çekmeleri mümkün değil.

Dolayısıyla o kısım AKP’liler açısından tartışmaya açılmadan kapandı!

Erdoğan’a verilen rakam emniyet kayıtları baz alınarak söyleniyor.

Fakat emniyet neye göre bu rakamı verdi, orası meçhul!

*

Mitinge (mecburen) yürüyerek gittim.

O sırada tramvay yolu kenarından alana doğru akın akın insanlar geliyordu.

Yolların tamamı yürümekte zorlanacak derecede kalabalıktı.

Pek çoğu sıcaktan dolayı alana girmeyip ağaçların gölgesine sığındı.

İlla bir sayı söylemem gerekirse şöyle söyleyeyim;

Alanda 30-35 bin kişi varsa, dışarıda da rahat 10 bin kişi vardı.

Yani bana göre o mitingde taş çatlasa 50 bini (ki, fazla fazla söyledim) geçmeyecek sayıda insan vardı.

70 bin rakamına inanmam söz konusu bile değil.

Ama asıl mevzu sayılarda değil.

Bana kalırsa asıl mevzuyu anlamak için fotoğrafa geniş yerden bakmak lazım.

Özellikle de AKP iktidarının bittiğini savunan, “Geliyor gelmekte olan” sözünü diline dolayan muhalif cephe…

Ancak ne var ki muhalefet kanadı fotoğrafa geniş yerden bakmayı,

Miting alanının karşısında yer alan Dolphin AVM’nin penceresinden bakmak olarak görüyor.

Hala ve hala 20 yıldan beridir aynı şarkıyı söylemeye devam ediyorlar.

*

Neymiş, mitinge civar illerden otobüslerle adam taşımışlar.

Neymiş, büyükşehir ve ilçe belediyelerinde çalışan herkesin mitinge katılımı zorunlu kılınmış.

Bu bilgilerin hepsi de doğru, artık bunları ezberledik!

Evet farklı şehirlerden otobüslerle adam taşıdılar.

Evet belediye çalışanlarına katılım zorunluluğu getirildi.

Evet belediye işçilerinden canlı konum atmalarını isteyen yöneticiler dahi oldu.

Ama tüm bunlar sonucu değiştirmeye yetmiyor.

20 yıldır yetmediği gibi…

*

Bundan 20 yıl önce de böyleydi hala da böyle.

O zaman da adam taşıyorlardı, bugün de taşıdılar.

Korkarım muhalefet önlem almazsa gelecekte de taşımaya devam edecekler.

Ve her miting sonunda AKP’nin verdiği katılım sayısıyla ilgili dalga geçerek sözüm ona iktidara gelecekler.

*

Bakın, yazdıklarım hoşunuza gitmiyor farkındayım.

Ne iktidar ne muhalefet bu dediklerimden hoşnut değil.

Ama ömrü hayatında bir kez bile AKP’ye oy vermeyen,

Gelecekte de vermesi mümkün olmayan biri olarak mesleki ve siyasi tecrübemle muhalefete naçizane uyarılarda bulunmak istiyorum.

Yanlış yoldasınız!

Bu işler böyle olmaz, olmadı da…

Hala adam taşımaktan bahsediyorsunuz.

İyi de buna yüzümüz var mı diye hiç düşünmüyor musunuz?

Oysa AKP’yi eleştirdiğiniz ne varsa kendiniz de aynısını yapıyorsunuz.

Bundan birkaç ay önce CHP’nin Maltepe mitingine 80 otobüs kaldırmakla övünen CHP değil miydi?

Önemli olan otobüs sayısı diyerek o otobüsleri 5-10 kişiyle yola koymadınız mı?

Hatta ve hatta tutulan otobüslerin parasını İzmit Belediyesi ödemedi mi?

Balıkesir mitingine buradan kalkıp gidilmedi mi?

*

Demek ki neymiş, siyaset güç kullanma sanatıymış!

Kamu gücü kimin elindeyse o güçten istifade ediliyormuş.

Böyle bir noktada kalkıpta hala daha “mitinge adam taşıdılar, belediyenin parasıyla AKP mitingi yaptılar” demek;

Sığ, içi boş, sadece kendi kitlesini memnun edeceği bile meçhul olan, samimiyetsiz bir muhalefet şeklidir.

Zaten asıl sorun AKP mitinglerini yine AKP mitingleriyle kıyaslamalarında…

Çünkü muhalefetin iktidara gelmesi için AKP’nin hatalarını artırması, günbegün erimesi gerekiyor.

İşte bu kafalar sayesinde AKP 20 yıl kesintisiz iktidarda kaldı.

*

Ha, CHP eski CHP değil, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da eski Kılıçdaroğlu değil.

Artık neredeyse Türkiye gündemini o yönetiyor.

Söylediği her şey iktidarın canını sıkıyor, hatta eyleme geçmelerini sağlıyor.

6’lı masanın oyun kurucusu olarak, masadaki liderlerle ahenk içinde olması iktidarın moralini bozuyor.

Kocaeli mitinginde Erdoğan’ın tam da buraya dikkat çekmesi benim de dikkatimi çekti.

Erdoğan 6’lı masa için “Bunlar bir araya gelip aday çıkaramazlar, görelim bakalım hele bir ne yapacaklar” tarzında, temelinde endişenin yer aldığı sözler sarf etti.

Ama bizim muhalefet hala daha mitinge katılım sayısının söylenenden az olmasından keyif alıp, iktidar naraları atıyorlar.

*

Yahu bir durun hele…

Daha vakit var, her şey o kadar kolay değil!

AKP eriyip bitmiş falan hiç değil!

Cumartesi günü ben de o alandaydım ve kendime göre bir gözlem yaptım.

Öyle zannedildiği gibi teşkilatlarda birlik beraberlik duygusu kalmamış falan değil!

Yine kenetlendiler, yine kenetlendiler!

“Ben bu mitinge gidersem yok, Mehmet Ellibeş’e artı yazar, yok Tahir Büyükakın’a artı yazar, yok vekiller üstüne yatar” diye hiçbir şahsi hesaba girmeden;

Tamamen dava uğruna, Erdoğan sevgisi uğruna yine o meydanı doldurdular.

*

Size çok basit bir örnek vereyim.

Diyelim ki CHP Kocaeli’de miting yapacak.

CHP örgütü olanca gücüyle miting için asıldı.

Aynı şekilde civar kentlerin desteğini aldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İzmit Belediyesi’nin olanaklarından yararlanıldı.

Tüm bunlara rağmen mitinge katılım beklendiği seviyede geçmez!

Neden biliyor musunuz?

Çünkü görkemli geçen mitingten başta il başkanı olmak üzere mevcut yönetimin karlı çıkacağı hesaplanır.

Bu sadece şu anki Başkan Harun Yıldızlı için geçerli değil.

Adı her kimse…

Geçmişten günümüze bu böyledir.

CHP Kocaeli’de yer yerinden oynarsa birilerinin hesapları bozulur, uykuları kaçar.

Çünkü herkes kendi siyasi ikbali için bireysel siyaset yapar.

O gün ayağına takılacak kişi il başkanıysa, il başkanının zaafa uğraması için her şeyi yapar.

*

Bunun yanında AKP’de olan “Davaya sadakat” mevzusu ise CHP’de keyfe kederdir.

Çoğu CHP’linin kendi mitingine kalkıp gitmesi için bazı şartların olgunlaşması gerekir.

Mesela hava koşulları bunların en başında gelir.

Çok sıcakta uymaz, yağmur da uymaz, karda kışta hiç uymaz!

İş günü mesai bitiminde yapılırsa işten gelip miting kahrı çekilmez!

Hafta sonu olursa brunch saatiyle çakışmıyorsa, bir tatil veya gezi programına denk gelmiyorsa mitinge gidilebilir.

*

Hiç bana kızmayın, ben CHP’nin ciğerini iyi bilirim.

O yüzden AKP mitingini eleştirirken doğru yerden eleştirmeleri konusunda uyarıda bulunuyorum.

Bütün ekonomik göstergelere rağmen, korka korka da olsa tüm teşkilat topyekün mitingten önce vatandaşlara broşür dağıttı mı, dağıttı!

Birkaç sitem dışında büyük protestolarla karşılaştılar mı, hayır karşılaşmadılar.

Alandakilerin Erdoğan sahneye çıktığındaki coşkusu aynı mıydı, evet aynıydı.

AKP Kocaeli teşkilatlarında keyifler iyi mi, evet iyi.

O zaman bir yerde bir terslik yok mu?

*

Ben bu mitingte de gördüm ki, AKP tepetaklak falan olmuş değil!

Erdoğan’a gönül veren, oy veren çoğu kimsenin hala onun bir mucize gerçekleştireceğine dair inancı var!

Öyle bir mucize olsa çoktan yapmaz mıydı, yapardı.

Ama varın siz onu onlara anlatın!

İşte, muhalefet bu gerçeklerle yüzleşmeyi başardığı an iktidarın paçasından tutmuş olacak.

En basitinden oyunu almaya çalıştığı kitleyi “koyun” diye nitelendirmekten vazgeçtikleri an başarmaya çok yaklaşacaklar.

*

Ve tabi bir de bilimsel verilerle kafa yapmayı kesmeleri gerek!

Yapılan anketlerde AKP’nin eriyen oylarının hala daha kendilerine gelmemesine hayıflanmaları;

Bu çerçevede kararsız seçmenler üzerinde derinlemesine bir çalışma yapmaları lazım.

Yani muhalefetin başka bir hikaye yazması lazım.

Bu anlamda kötü gitmiyor eyvallah ama yetmiyor!

Sadece kalabalık miting yapmayla da bu iş olmaz!

Kalabalıklar üzerinden sonuç alınsaydı

Bugün Muharrem İnce Cumhurbaşkanıydı…

Bilmem anlatabildim mi?

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları