Eğer sizde bu söz tam bana göre diyorsanız hadi gelin vakit kaybetmeden başlayım yazımıza. İlişkinizin bilimsel adına: “Güvensiz- Kararsız Bağlanma” diyerek bu zor yolculuğunuzda şahsım adına kolaylıklar diliyorum efendim.
Kolay gelsin diyorum çünkü bu durum bir ilişkide olabilecek en kötü safhalardan bir tanesi hatta neredeye en kötüsü diyebilirim. Sevgiliye müthiş düzeyde ihtiyaç duymak, sevmek, değer vermek ancak bununla birlikte anlaşmazlık yaşanılan konuların düzelmemesi hatırlandığında öfkelenmek, bağırmak, kavga etmek; akabinde bir ayrılıp bir barışmak, iyiyken bir anda sapıtmak, kötüyken hemen düzelmeyi istemek. Yanındayken sarılmamak ama gittiğinde sarılmak için can atmak. Aradığında açmamak, yeniden araması için dakikaları saymak. Bir mesaj göndersin diye eller semada dua ederken gelen mesaja beddua etmek.. özlemek ama geriye dönememek.. Yani kısacası baş ağrısı, mide krampı, akıl tutulmasına sebep bir kısır döngü..
Burada önemli olan ilişkinizin uzunluğu ya da kısalığı değil tabi ki. Önemli olan bu ilişkide kahramanların ne kadar yoğun duygular yaşadığı. Ayrılık konusu, iması, düşüncesi gündeme geldiği andan itibaren genellikle iki tarafta da büyük bir öfke duygusu gelişir, çünkü her iki taraf bu ilişki için elinden geleni yaptığına inanır, bu hamle blöf olarak düşünülür. Bu nedenle ayrılık sözcüğü artık bir gurur meselesi haline döner ve zırhını kuşanan asker edasında kısasa kısasla cevap verilir her adıma. Ve bir süre sonra……