“Kendimi mutsuz hissediyorum hocam”
“Kendimi mutsuz hissediyorum hocam” diyen bir danışanıma, “Mutlu olmak için ne yaptınız?” diye sormuştum..
Uzun bir süre cevapsız kaldı..
Çünkü ne kendini tatmin edecek ne de soruma karşılık gelecek bir cevabı yoktu..
Bu zamana kadar yaşamında var olan sorunlara odaklanmış, onları görmüş, olayların neden, niçin, nasıl olduğu üzerine yüzlerce teori üretmiş ve kendine kurban rolü biçerek kenara çekilmişti..
O bunu demeseydi mutlu olurdum, bunu duymasaydım mutlu olurdum, o şunu yapmasaydı mutlu olurdum, onu seçmeseydim mutlu olurdum, oraya gitmeseydim mutlu olurdum.. ve daha bir çok sorun odaklı anlık rahatlama ritüelleriyle geçen hakkı verilmemiş günler..
Duygularını paylaştığı bir çok kişinin “evet çok haklısın” ile başlayan, “bende olsam aynısını yapardım”, “çok iyi anlıyorum seni” ile devam eden yaklaşımların mutsuzluğu daha çok pekiştirdiği ve bir süre sonra kronik hale dönüştürdüğü gerçeğini görmeden zamanı kaçırmak..
“ Peki, ne yapmalıyım” diye merakla sordu danışanım. “Bilmiyorum” dedim. Gülümsedi..
“Gerçekten bilmiyorum” deyince şaşkın bir ifade belirdi yüzünde..
“Ama nasıl bilmezsiniz, siz psikologsunuz” dedi. “Evet, psikoloğum” dedim. “Kendi hayatımdaki mutlu olma kavramını sizin yaşamınızda uygulamanızı öneremem ki” diyerek devam ettim.
Beni kitap okumak mutlu eder ama siz kitap okumaktan haz duymuyor olabilirsiniz..
Beni bilmediğim mekanlara gidip özel tatlar denemek mutlu eder ama siz yeni tatlara karşı açık olmayabilirsiniz..
-Beni dini ritüeller mutlu eder ama siz ateist olabilirsiniz..
-Beni kahve içmek mutlu eder ama siz kahveden nefret ediyor olabilirsiniz..
-Beni meditasyon mutlu eder ama siz meditasyonu saçma bulabilirsiniz..
-Beni arkadaşlarım mutlu eder ama siz arkadaşlarınızı sahte bulabilirsiniz..
Yani bana iyi gelen, beni mutlu eden şeyler sana iyi gelmeyebilir..
Herkes aynı yemeği sevmez, aynı rengi giymez, aynı yere tatile gitmez, aynı espriye gülmez, aynı takımı tutmaz, aynı diziyi izlemez ve daha bir çoğu..
Bu nedenle mutluluk kavramı evrensel değil, kişiseldir.
Birini çocuk sahibi olmak mutlu edebilir,
Birini müdür olmak mutlu edebilir,
Birini yürüyebilmek mutlu edebilir,
Birini ev sahibi olmak mutlu edebilir,
Birini askerden gelecek yakını mutlu edebilir,
Birini hastaneden taburcu olmasını beklediği sevdiği mutlu edebilir..
Birini uyumak, yemek yemek, müzik dinlemek, sinemaya gitmek, enstrüman çalmak, resim çizmek, spor yapmak da mutlu edebilir..
O an neye ihtiyaç duyduğunuz, neye sahip olmak istediğiniz, kendinizde eksik gördüğünüz hangi kavram varsa onu tamamlamak size mutluluk verebilir..
Ne istediğini bilmekle başlar mutluluk..
Ne istediğini bilmek ise, iç dünyana çıkacağın yolculuğu layıkıyla tamamladığında var olur.. Ben kimim, yaşamdan ne istiyorum, bugünü yaşıyor muyum? Gelecek planım ne, on yıl sonra nerede olmalıyım? sorularına karşılık bulduğunuzda devam eder..
Mutlu olmak için hayatın neresinde olduğunuzu iyi analiz etmeniz gerekir..
Okurken karmaşık ve çook uzun sürecek bir yolculuk gibi gelebilir size ancak meraklanmayın..
Hiçbir yolculuk sonsuza dek sürmez.. hiçbir gece yirmi dört saat sürmez.. hiçbir mevsim on iki ay devam etmez..
Hadi, bir güzellik yapın kendinize, iç huzurun nerede başladığını fark edip, iyi yanlarınızı ortaya çıkarın..
Mutluluk egzersizleri yaparak bu hissi hayat tarzı haline dönüştürün..
Tekrarı olmayan bir hayatın hakkını vererek yaşamaktır asıl MUTLULUK..
Sevgiyle kalın..