Sözde şeyhin naaşı için emri Soylu vermiş!

Kartepe’de mezarı taşındığı için müritlerinin kargaşaya neden olduğu sözde şeyh Yakup Haşimi için bir açıklama daha yayınladı. Haşimi’nin müritleri tarafından yapılan açıklamada cenazenin derneğin karşısındaki mülkten kaldırılmaması için AKP Genel Merkezi’ne gittiklerini ancak cenaze kaldırılma emrinin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından verildiği için genel merkezdekilerin de hiçbir şey yapamadığı ifade edildi

Sözde şeyhin naaşı için emri Soylu vermiş!

Kartepe Acısu Mahallesinde Gülzar-ı Hacegan İlim, İrfan Derneği adı altında faaliyet gösteren bir tarikatın lideri olan ve şeyh olarak tanıtılan Yakup Haşimi 6 Kasım 2020'de hayatını kaybetti. Tarikat liderinin cenazesi türbe yapılacağı gerekçesiyle derneğin karşısındaki konut arazisine defnedildi. Çevrede yaşanan rahatsızlık ve gelen şikayetler üzerine savcılık tarafından cenazenin konut arazisinden çıkarılıp mezarlığa defnedilmesine karar verildi. Kararın ardından gece saatlerinde dernek bahçesine giden çok sayıda polis ve belediye ekipleri ise mezarın kaldırılmasını istemeyen dernek üyeleri ile gerginlik yaşadı. Dernek üyelerinin araçları ile mezara giden yolun kapatılması sonrasında olay yerine çok sayıda çevik kuvvet polisi sevk edilerek araçların kaldırılması için çalışma başlatıldı. Uzun süren çalışmaların ardından belediye ekiplerince dernek önünden çıkarılan cenaze, Fatih Sultan Mezarlığına defnedildi.

“AİLE MEZARLIĞI OLARAK TESCİL EDİLMESİ SURETİYLE DEFNEDİLMESİ”

Sözde şeyh Haşimi’nin müritleri defin sürecinde yaşadıklarını anlattıkları bir açıklama yayınladı. Açıklamada AKP Genel Merkezi’ne gittiklerini de söyleyen müritler emrin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından verildiği için AKP’den kimsenin kendileriyle görüşmediklerini belirtti. İşte müritlerin yayınladıkları açıklamada yer alan ifadeler: “06 Kasım 2020 tarihinde Hocamız Yakub HAŞİMİ İstanbul'da vefat ettiler. Definden önce taziye amacıyla ziyaretimize gelen Kartepe Belediye Başkanı Sn. Muhammet Mustafa KOCAMAN'a, Acısu Mahallesi Muhtarımız Sn. Yakup SOYYİĞİT Bey ile birlikte Hocamızın naaşını Kartepe İlçesi 111 ada 6 nolu parselde bulunan şahsi tapulu arazimize, arazi cins değişikliğinin yapılarak Aile Mezarlığı olarak tescil edilmesi suretiyle defnedilmesi hususundaki taleplerimizi ilettik. Kartepe Belediye Başkanı Mustafa KOCAMAN Bey'in bu talebimize olumlu cevap vermesiyle Hocamızı mezkûr alana defneyledik.

“KOCAMAN OLAYIN TAKİPÇİSİ OLACAĞINI SÖYLEDİ”

Bir süre sonra sözlü onayın resmiyete intikali hususundaki işlemler için Belediye Başkanı Sn. Muhammet Mustafa KOCAMAN ziyaret edildi. Kendileri bizi gayet samimi bir şekilde karşılayıp taleplerimizi inceleyerek geri dönüş yapacaklarını; mezkûr mahal hakkındaki şikâyetlerden haberinin olmadığını ama bunların bir sorun oluşturmayacağını beyanla bize moral verip olayın takipçisi olacağını söylediler.

“ÇELİŞKİYİ ANLAYAMADIK”

Bu görüşmeye rağmen, olumlu olumsuz hiçbir bilgi vermeden, geri dönüş yapmadan 04.01.2021 tarihinde Zabıta Memurları tarafından Hocamızın naaşının umumi mezarlığa nakledilmesi işlemlerinin yapılması için 3 gün içerisinde Belediye Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü'ne müracaat edilmesi, aksi takdirde konunun Cumhuriyet Savcılığı'na aksettirileceğini bildirir tebligat tarafımıza tebliğ edildi. Bizler Hocamızın talebeleri olarak bu çelişkiyi anlayamadık. İlçemizde belediyemiz tarafından Aile Mezarlığı olarak izin verilmiş emsal yerler bulunmasına rağmen, Hocamızın naaşı ile ilgili başka bir yere nakledilmesine kadar varan bir tebligat gönderilmesi Hocamızı seven binlerce insanı şaşkınlık ve üzüntüye gark etmişti.

“DEFİN YERİ ŞAHSIMIZA AİTTİR”

Yukarıda izah edilen hususlarda belediyemiz Başkanı'nın sözde ve uygulamadaki farklılıkları bizi mağdur etmiştir. Defin yerinin Aile özel Mezarlığı olarak kayıtlı olduğu halde bizler belediyeye bildirilen defin yerinin Acısu Fatih Sultan Mehmet Mezarlığı olduğuyla suçlandık. Hâlbuki Kartepe Belediyesi'nin Ek'teki internet sayfası ekran görüntüsünden görüleceği üzere defin yeri ilk andan itibaren şahsımıza ait arsadır.

“GÖKMEN MENGÜÇ MEZARLIK NAKLİNİN SÖZ KONUSU OLMAYACAĞINI SÖYLEDİ”

Kartepe Belediyesi'nin atılması gereken adımları atmaması üzerine Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir BÜYÜKAKlN'a müracaat ederek durumu kendisine izah ettik. Kendisi bize konuyla alakadar olacağını belirterek Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Gökmen MENGÜÇ'e yönlendirdiler. Gökmen Bey ile yapılan görüşmede kendisi bu arsanın, sahibi tarafından şartlı bir şekilde Belediye'ye bağış yapılabileceğini ve bu şekilde meselenin çözülebileceğini bildirerek bizim yanımızda Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Beyi aradı ve mezar naklinin asla söz konusu olmayacağını biraz sabırlı olursak bu meselenin hallolacağını bildirdiler ve Mustafa Bey de bunu teyit etti.

“VALİ YAVUZ RANDEVU VERMEDİ”

Fakat ilerleyen günlerde meselenin bazı yerel intemet sitelerinde haber yapılması üzerine bilgi almak için Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Bey ile tekrar görüştük. Tahir Bey ‘Meselenin Valilikte olduğunu, kendilerinin meselenin nasıl çözüleceğini Valiliğe bildirdiklerini ve Valilikten gelecek haberi beklediklerini.’ ilettiler. Konunun takipçisi olmak ve bizim hakkımızda verilecek karardan önce bir kere de bizleri dinlemelerini talep ederek Kocaeli Valisi Seddar YAVUZ Bey'den görüşme talebinde bulunduk. Fakat 8 gün boyunca bize randevu verilmedi, bizimle görüşülmedi.

“SÜLEYMAN SOYLU’NUN EMRİYLE YAPILDIĞINI SÖYLEDİLER”

Bir hafta sonra Vali Beyden konunun Ankara'ya intikal ettiğini ve kendisinin yapacağı bir şey olmadığını söylediğini öğrendik. Bunun üzerine Ankara'ya giderek AK Parti milletvekilleri ile görüşüp derdimizi anlatmaya çalıştık. AK Parti Genel Merkezi'ne gidip sorunu anlatacak bir yetkili ile görüşmek istedik. Fakat ciddi manada kimse bize yardımcı olmadı ve bizi dinlemedi. Daha sonra olayın İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU'nun bilgisi ve emriyle yapıldığını, bu sebeple hiçbir AK Parti yetkilisinin bizimle görüşmediğini öğrendik.

“HOCAEFENDİ ASLINDA ÖLMEMİŞ DİYE BASKI YAPTILAR”

Bizler bu süreç boyunca Savcılık ve Emniyet tarafından sürekli ifade vermeye çağrılarak, her gün evimize 2-3 polis gelip ‘Hocaefendiyi tabutla mı gömdünüz. Hocaefendi aslında ölmemiş, siz saklıyormuşsunuz’ gibi akla ve mantığa aykırı sualler sorularak baskı altında alındık. Bazı internet sitelerindeki yalan içerikli haberlerin erişime engellenmesi ile ilgili taleplerimiz basın Özgürlüğü gerekçesiyle defalarca reddedildi.

“MEMURLAR KİMSENİN OLURU OLMADAN İŞLEM YAPTI”

Gelinen netice de zaten yalanlar çürütmüştür. Olmamış bir olayı olmuş gibi gösteren ve basın yayın yoluyla kamuoyunu yanıltmaya çalışan kişi ve kurumlarla alâkalı kanuni olarak haklarımızı arayacağımızı ve gerekli yasal işlemleri başlatacağımızı da bildiririz. Hocamızın naaşının nakledilmesi için gelen görevli memurlar tarafından ilgili hiç kimsenin oluru alınmadan, bilgisine başvurulmadan ve Savcılık talimatı okutulmadan işlem yapılmıştır.

“NEDEN MAHALLEMİZ KUŞATILDI?”

Nakil işleminin yapılması için neden normal prosedürlerin uygulanmayıp sokağa çıkma yasağının başladığı saat 21.00'den sonrası seçildi? Neden yüzlerce polis memuru, Özel Harekât Polisleri getirilip Tomalar tarafından mahallemiz kuşatıldı? Birkaç yalan dolu şikâyetin ciddiye alınıp samimi olan binlerce insanın taleplerinin görmezden gelinmesi bizleri çok üzmüştür. Yukarıda anlatılan süreçteki çabalarımızdaki niyetlerimiz her zaman, evvel Allahu Teala'dan yardım talep edip ondan sonra bir adım atma yönünde olmuştur. Varılan netice bizleri üzse de aynı niyetle yolumuza devam edeceğiz Dualarınızı bekleriz.”