Dr. Üstüner ‘’Risk faktörlerini hafife almayın”

Üstüner açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

PROSTAT NEDİR?

Prostat, İdrar torbasının (mesane) hemen altında yer alan, içerisinden idrar kanalının geçtiği ve ayrıca spermleri testislerden getiren tüplerin açıldığı bir organdır.

PROSTAT KANSERİ NEDİR?

Üstüner açıklamalarının devamında ‘’Erkekler yaşlandıkça prostat bezi büyüyebilir. Büyüyen prostat, mesaneden idrar akışını engelleyebilir ve cinsel işlevde sorunlara yol açabilir. Bu duruma Benign (iyi huylu) Prostat Hiperplazisi (BPH) adını veriyoruz. BPH’nin kanser olmadığını belirtmek istiyorum. Prostat kanseri, prostat dokularında malign (kanser) hücrelerinin oluştuğu bir hastalıktır.’’ dedi. Ülkemizde erkek kanserleri arasında akciğer kanserinin ardından en sık izlenen ikinci kanser türü olduğunu belirtti.

PROSTAT KANSERİNİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Yapılan araştırmalarda prostat kanserine yakalamayı etkilen birkaç risk faktörü olduğunu ifade eden Ürolog Uzm. Dr. Murat Üstüner yaş ve ailesel faktörlerin önemine dikkat çekti.

Uzm. Dr. Üstüner Prostat kanserinin erken evrede hiçbir bulgu vermediğini ve bu nedenle zaman zaman belli yaş grubunun üzerindeki kişilerin kontroller yaptırması gerektiğini vurguladı.

ÜSTÜNER ‘’KANSERE YAKALANMA RİSKİNİ ARTTIRAN SEBEPLER KONUSUNDA DİKKATLİ OLUNMALI’’

Kanser dokusunun büyümesiyle birlikte farklı şikayetleri de beraberinde getirebileceğine vurgulayan Uzm. Dr. Murat Üstüner açıklamalarının devamında Prostat kanserine yakalanma riskini arttıran sebepleri de sıraladı. Yapılan araştırmalara dikkat çekerek prostat kanserine yakalanma risklerini etkileyebilecek faktörlerin olduğunu altını çizerek uyarılarda bulundu.

Dr. Üstüner ‘’Kanserin, bulunduğu bölge dışında kemiklere yayılımı sonucu görülen kalça, sırt (omurga), göğüs (kaburga) ağrıları ve idrarda veya menide(sperm) kan varlığı olarak sayabiliriz’’ dedi.

Üstüner ‘’Erken tanıda önemli olan kullanılacak yöntemdir’’

Erken tanıda önerilen başlıca yöntemler konusunda da bilgiler veren Üstüner şunları söyledi.

“Bu aşamada kullanılan iki yöntem kullanılmaktadır. Birincisi Prostat kanseri olan bir erkeğin kanındaki prostat spesifik antijen (PSA) seviyelerinin test edilmesiyle sıklıkla erken dönemde saptanabilir. Prostat kanserini bulmanın bir diğer yolu da prostatın parmakla muayenesi (rektal tuşe, parmakla rektal muayene)’dir. Prostat organı parmak mesafesinde hissedilebilen bir organdır.’’ açıklamasında bulundu.

Hastalığın kesin tanısının biyopsi ile konulabileceğini hatırlatan Uz. Dr. Üstüner “Genel olarak erkeklerin 50 yaşından itibaren, 1. derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin ise 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli olarak muayene olması ve kanda prostat spesifik antijen (PSA) testini yaptırması, erken tanı konulması açısından önem arz etmektedir.’’ diyerek önemli bir hatırlatmada bulundu.