Başkan, bak katliam yaptılar!
Kocaeli kozmopolit bir il… Sebebi ise sanayi… Nüfusun büyük bir kısmı ekmek peşinde kentimize göçenlerden oluşuyor… Aslında sadece sanayisi ile değil doğal güzellikleri, yeşili, plajları, tarım ve hayvancılığı ile de ön plana...
Kocaeli kozmopolit bir il…
Sebebi ise sanayi…
Nüfusun büyük bir kısmı ekmek peşinde
kentimize göçenlerden oluşuyor…
Aslında sadece sanayisi ile değil
doğal güzellikleri, yeşili, plajları,
tarım ve hayvancılığı ile de
ön plana çıkıyor Kocaeli…
Karadeniz ve Marmara Denizi’ne kıyı olması
pek çok ilden farklı kılıyor bu kenti…
İstanbul’un yanı başında bulunan kentimizin
bu doğal güzellikleri ve coğrafi özelliklerinden
tam olarak yararlanılamasa da yine de şanslı
bu kentin insanı…
Dedim ya hem sanayiyi hem de doğal güzellikleri
barındırıyor içinde diye…
İşte o doğa, insanların kirlenen ciğerlerini bir nebze de olsa temizliyor.
Sanayinin olumsuz etkileri, ağaçların saldığı oksijenle en aza iniyor.
Gölgesinden, oksijeninden istifade ettiğimiz
o ağaçlara insanlar ne yapıyor peki?
Vefasını nasıl gösteriyor?
Ağaçları katlederek!
***
“İnsanlık ölmüş”, “Az insan ol”, “İnsan gibi davran” ve benzeri…
İnsanoğlu değil mi hayvanları katleden?
İnsanoğlu değil mi denizleri, çevreyi kirleten?
İnsanoğlu değil mi tecavüz eden?
İnsanoğlu değil mi savaş çıkaran, çocukları öldüren?
İnsanoğlu değil mi ormanları yakan, ağaçları kesen?
“İnsan gibi davran”, “Az insan ol” demek bile artık
saçma geliyor inanın…
“İnsanlık ölmüş” demek de… İnsanlık ölmüş olsa
hayvanlar yaşar, ormanlar yanmaz, ağaçlar kesilmez,
çevre kirlenmez, savaşlar çıkmaz…
İnsanlık ölmüş olsa kötülük de olmaz…
Bu denli “insan” olmaktan utanır hale getirdiniz insanoğlunu…
***
Şahıslar bazında vicdanların öldüğünü defalarca gördük…
Kimi bir köpeğin bacaklarını ve kuyruğunu kesti,
kimi aracının arkasına bağladı sürükledi…
Kimisi Eylül’ü kirletip katletti, kimi Leyla’yı ailesinin
yalvarışlarına rağmen aç bırakıp ölüme terk etti…
Kimi bir ağaca durduk yerde zarar verdi,
kimi canı sıkıldı ormanı yaktı…
Şahıslar bazında vicdanı yitenlere
hukuki manada yaptırımdan ötesi yok…
Elden başka bir şey gelmiyor maalesef…
Peki şahısların yaptığını devletin bir kurumu
yapıyorsa? Buna ne demek gerek?
Devletin kurumunu denetleyen
devlettir… Eğer ki o da duruma sessiz kalırsa
elden ne gelir?
Evet, devletin bir kurumu bu kez vicdanları kanatan,
ciğerlerimizi söken, ağaçları katleden…
Kocaeli’de Alikahya kanal boyu ile Köseköy bağlantı yolu
mevkiinde 100 metrelik yol için yüzlerce ağaç katledildi…
Sessiz sedasız yapılan bu katliamı görenler sustu,
umursamadı, yoluna devam etti…
Zaten susmasa da onlar bildiğini yine okurdu!
Bu katliama kulak tıkamayan isim ise
Saadet Partisi İzmit İlçe Başkan Yardımcısı Ahmet Gökmen oldu…
Kesilen ağaçların video ve fotoğraflarını çeken
Gökmen, “Siz nasıl bir mahluksunuz” diye haykırıp,
Karayolları Müdürü’nü istifaya davet etti…
Öyle bir istifa yaşanmayacak tabii ki…
Birileri susacak, o ağaçlar kesildiği yerden
kaldırılacak, belki kamuoyuna yansıdı diye
kesilecek ağaç kaldıysa onlar göz boyamak adına
kökünden sökülüp başka yere götürülecek…
Yapılan katliam ise yapanın yanına kar kalacak…
Tabii bir babayiğit çıkıp da “Sen ne yaptın” kardeşim demez ise…
Bir yetkili çıkıp, “Bunun hesabını vereceksiniz” demez ise…
***
Bir tepki de eğer doğa sevgisinde samimi ise
doğal güzellikler içinde “Sağlıklı yaşam yürüyüşleri”
düzenleyen, mesire alanları yaptıran, milyonlarca
ağaç diktiklerini her alanda anlatan, yaptıkları çalışmalarda
ağaçları kesmeyip söktüklerini dile getiren
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu
ve TEMA Vakfı Başkanı, Karaosmanoğlu’nun da danışmanı
Nermin Tol’dan bekliyorum…
Bu katliamı yapanlardan hesap sorulması için
ellerinden geleni yapmaz, çıkıp kamuoyu önünde
tepkilerini dile getirmez iseler bir daha hiçbir alanda
halka doğa sevgisinden bahsetmeye hakları yok…
Umarım, yapanın yanına kar kalmaz bu kez…