Dumankaya olayında Özak ve Mengüç bizi yanlış anlamış!

Bilindiği gibi bu şehrin başından bir "Dumankaya efsanesi" geçti.

Gebze Çayırova'da 142 dönümlük araziye konut projesi yapma girişimiyle adını duyurdu Dumankaya.

İstanbul ve muhtelif yerlerde dev inşaatlara imza atan FETÖ'nün en büyük himmet kasalarından biri olan Dumankayalar,

Son olarak Kocaeli gibi FETÖ yapılanmasının kalbi sayılan, sanayi bakımından zenginliğiyle iştah kabartan ilimizi seçti.

FETÖ terör örgütünün (çoğunu sonradan öğrendiğimiz) kurumlar içindeki hakimiyetinden de cesaret alan Dumankayalar,

"Ne istersek alırız" alışkanlığını ilimizde de göstererek, "ayrıcalıklı imar artışı" talebinde bulundu.

Normalde sekiz kat yapılabilecek araziye iki katı imar izni almak için harekete geçen FETÖ'nün himmetçileri,

Biraz zorlansalar da isteklerine kavuştu.

Ancak ne varki ticari saltanattaki ömürleri bizim şehrimize ilişmeye vefa etmedi.

***

Bu konuyu defalarca kez yazdık.

Dumankayaların FETÖ'nün en büyük ayaklarından biri olduğunu ve onlara yapılacak en ufak bir kıyağın başa bela olacağını belirttik.

Fakat ne dediysek olmadı. İşlerine çomak soktuk diye saldıranlar mı ararsınız, üstü kapalı tehdit savuran mı?

Bu konuda ki son gelişmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

***

Dumankayalara imar kıyağının görüşüldüğü meclisten birkaç gün sonra bunlara operasyon yapılmıştı.

Gözaltına alınan Dumankayaların ardından, sanki mecliste bunları savunan benmişim gibi basının karşısına çıkıp "Dumankayaları tanımayız" demeye getirdiler.

Arsa sahibi GH Gayrimenkulü muhatap aldıklarını, Dumankaya'yı ise taşeron gibi anlattılar.

Panik havasında oldukları her halinden belli olan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili ve

İmar işlerinden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı basının karşısında adeta günah çıkardılar.

Ben o ana kadar GH Gayrimenkul adını ne duydum ne bildim.

Kamuoyu uzun zamandır Dumankaya gibi inşaat devi bir firmanın Çayırova'da yapacağı binlerce konutu konuşuyordu.

Hatta bunu bildiğim için o zamanlar Kocaeli'ye yapacakları büyük yatırım hakkında bilgi almak için Dumankaya firmasının merkezini aramıştım.

O zaman bana hiç kimse "biz oraya konut yapmayacağız" demediği gibi, araziye "Dumankaya" adıyla tabela bile astılar.

Yakın zaman içinde başlayacak olan yatırımın hazırlıklarının sürdüğünü söyleyip, ilerleyen zamanda basın lansmanı yapacaklarını ifade ettiler.

Belli ki birkaç pürüzlük vardı. Onu gidermek için bekliyorlardı. Yakın takip ettiğim bir konuydu.

***

Sizi sıkmadan çok az geriye dönmek istiyorum.

Zekeriya Özak ve Gökmen Mengüç, imar artışı konusunu ilk önce komisyona getirdiler.

Bu konuda itirazı bulunan CHP Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Engin Taşdemir ve diğer komisyon üyelerini ikna etmek için Halit Dumankaya komisyona davet edildi.

Halit Dumankaya komisyonda teknik bilgiler eşliğinde projesine onay almanın yollarını aradı.

Fakat muhalefet ikna olmadı.

Bunların hepsi o günlerde CHP'li Engin Taşdemir tarafından dile getirilmiş konular.

Tabi, bu bilgiler ışığında bir yazı kaleme almıştım ve sormuştum.

"Dumankaya ile masaya oturdunuz mu, oturmadınız mı?" diye!

O soruya hala cevap gelmedi.

***

Derken, son darbe olaylarının ardından Dumankayalar tekrar gözaltına alınarak tüm malvarlıklarına el konuldu.

Biz de bunun üzerine "Göz göre göre fetöcülerle iş yapacaklardı, son anda yırttılar" şeklinde bir haber yaptık.

Başlığından da anlaşılacağı gibi, Özak ve Mengüç'ün meclis salonunda savunduğu Dumankayaların ihanet çetesi olduğunu "bilmeden" az daha başlarını yakacaklarından bahsettik.

Çünkü o günlerde Özak başkanvekili olarak kürsüden CHP'li Taşdemir'in Dumankayaların cemaatçi olduğu sözlerine karşın "bilip bilmeden konuşuyorsun" tarzı söylemle azarladığını biliyorduk.

***

Ancak gel gelelim ZekeriyaÖzak ve cemaat konusunda çok "hassas" olduğunu bildiğimiz Gökmen Mengüç bizim bu haberimizi yanlış anlamışlar.

Kendilerini hedef yaptığımızı söyleyip, bir güzel gazetecilik dersi vermişler.

Noterden gönderdikleri evrakta aynı düşünceleri paylaştıkları belli olan bu ikili,

Yazılan haberi öyle dert etmişler ki, masa başında haber yaptığımızı söyleyip, işi ileri götürerek bir bizi tehdit etmedikleri kalmış.

Tekrar tekrar okuyup, ne demek istediğini anlamaya çalıştığım ilgili kısmı olduğu gibi sizinle paylaşmak istiyorum.

Belki ben yanlış anlıyorumdur, bilemedim. Belki özür dilememiz gerekiyor, takdir sizin. Aynen şöyle yazıyor:

***

"668 sayılı KHK'nin 2. maddesi kapsamında daha önce kapatılan Bizim Kocaeli Gazetesi'nin yaptığı "Karaosmanoğlu bu işten kolaylıkla sıyrılamaz..." başlıklı yayın nedeniyle büyükşehir Belediye Başkanımız İ. Karaosmanoğlu'nun talebi üzerine 25.07.2016 tarihinde Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/2992 D.İş sayılı dosyası ile verilen kararla ilgili gazetenin yayını nedeniyle yapılan tekzip talebi Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından kabul edilmiştir. Bu yargı kararıyla gazetenin yaptıkları yayın nedeniyle belediye başkanının silahlı terör örgütüne karşı yaptığı mücadeleyi zaafa uğrattığı, yapılan yayınların tahrik edici okuyucular üzerinde husumet ve kuşku yaratıcı özelliği olduğu ve kişilik hakkının ihlal edildiği kesin olarak kanıtlanmştır. Söz konusu karar müvekkilim için de geçerlidir."

***

Gördüğünüz gibi, hiç alakasız biçimde bir başka gazetenin yaptığı haber üzerinden,

Başkan Karaosmanoğlu'nu da içeri çekip, adeta bizi tehdit etmişler.

Yetmemiş, Karaosmanoğlu'nun o gazeteyle yaşadığı sorunu örnek gösterip, aynı sonun bize uygulanacağına hüküm bile vermişler.

İşin garip yanı, basit bir noter evrakından korkacağımızı sanmışlar.

Oysa ben bu gibi ciddi konularda sadece ve sadece Adaletin karar vermesini isterim.

Farklı yollardan çözüme gitmeye çalışmak, duruşuyla beğendiğim isimlerden biri olan Zekeriya Özak'a hiç yakışmadı.

Haberin ardından bir telefon ederek kendisini ifade etmesi daha şık dururdu ki ona da bu yakışırdı.

***

Gökmen Mengüç ile ilgili çok fazla yorum yapamıyorum.

Kendisini hiç tanımıyorum, sadece yaptığı uygulamalarla, belediye içinde fazlaca "seveni" olmasıyla ün saldığını biliyorum.

O da aynı şekilde bir telefonla meramını anlatabilirdi ama maalesef yapmadılar.

Onu yapmadıkları gibi, tekzip yoluna da gitmediler.

Sayfalar dolusu yazıyla, satır aralarına sıkıştırdıkları küçültücü ifadelerle bize gazetecilik dersi verdiler.

***

Bir kere şunu ifade edeyim...

Hani, masa başında haber yapmışlar dediğiniz yer var ya?

İşte o kısım külliyen yalan çünkü bizzat Dumankayaları yana yakıla savunduğunuz o toplantıyı meclis salonunda gözlerimle izledim, kulaklarımla dinledim.

Sizin bahsettiğiniz basit internet gazetesi sitelerinden olmadığımızı aslında en iyi siz biliyorsunuz.

Öyle olmasaydı, bugün Kocaeli sıralamasında ikinci sırada biz değil, yandaşlar olurdu.

Diğer yandan, Başkan Karaosmanoğlu'nu ısrarla niçin bu işin içine çekmek istediğinizi anlayabilmiş değilim.

Bize birşey mi ima etmek istiyorsunuz? Dumankaya olayını Başkana mı sorun diyorsunuz, nedir bunun meali?

***

Ben gerçekten hiçbir şey anlamadım.

Niçin hata yaptığınızı kabullenmek yerine taarruza geçiyorsunuz?

"Kandırıldık, yanıldık, bilmiyorduk" demek çok mu zor? Daha önce hiç prova yapmadınız mı?

İlk kez mi falsoya düştünüz?

On iki yıldır bu işi yapıyorsunuz Sayın Özak ve ben sizi hep ayrı bir yerde tuttum nedense.

AKP içinde liyakatli, işi bilen, naif ve pozitif bir isim var mı deseler, aklımdaki tek adam sizdiniz.

Siz bile bu kadar acımasızca bize saldırdığınıza göre, hakikatten zor günler geçiriyorsunuz.

İnşallah millet olarak biz, şahıs olarak siz de bu kabus dolu günleri atlatırız.

Biz mesleğimizi özgürce yapmanın rahatlığına, siz de yine bildiğiniz imar konularına geri dönersiniz.

FETÖ'ydü, cemaatti uğraşacağınıza, legal yollardan imar düzenlemelerinin yollarını bu halka öğretmeye devam edersiniz.

Mesela Sembol AVM'nin karşısında ki arazinin Kent Konut aracılığıyla kat artışına kimsenin birşey diyemeyeceği gibi...

İşte siz busunuz Sayın Özak. Gerçekten işinizde on numarasınız.

İşini bilen insanı nedense hep farklı yere koymuşumdur.

İçten içe duyduğum saygı da bundan olabilir (!)

***

Dumankaya olayına gelince...

Gerçekten iyiki darbe olmuş ve o konutlar oraya yapılmamış.

Yoksa iki güzide yöneticimiz, hiç haketmedikleri bir olayla karşı karşıya kalabilirdi!

Verilmiş sadakaları varmış çünkü o mecliste izinler verilmiş ve kepçe vurmaya ramak kalmıştı.

***

Ayrıca Dumankayalar Gebze'de bir fabrika yaparak zaten ufak bir başlangıç yapmış, onu da yeni öğrendik!

Sayın Özak ve Mengüç sözlerimden alınmasın.

Noterden cevap vermenin pahalı ve çok bencilce olduğunu düşündüğüm için buradan yazdım...!

"N'oldu Dumankaya mevzusu" diye merak edenlere, son durum budur" diyelim!