Darbeden sonra hastanenin yaptığı transfere bakın..!

Birileri artık bu işin şakası olmadığını kabul etsin!

Farkında mısınız, ülke olarak büyük bir badire atlattık.

İnsanları din ile Allah adı ile aldatarak içimize giren hainler yüzünden

Az daha vatanımız elden gidiyordu.

FETÖ denen terör örgütü ülkemizde ne kadar kurum ve kuruluş varsa gasp etmiş hatta muhalefet partilerine bile sızmayı başarmışlar.

Muhalefet ve iktidar birbirine düşürülmüş, tam da istedikleri zemin oluşturulmuşken

Bunlar elini kolunu sallaya sallaya devletin içinde cirit atmışlar.

***

Bu cirit atma olayı o kadar ileri boyuta gitmiş ki, gözü karartıp devleti darbe yoluyla tamamen ele geçirebileceklerine bile inanmışlar.

Ama bir detayı atlamışlar. Bu millet birbirini yese de, birbirine kin kussa da söz konusu vatansa anında birlik olabilme yeteneğine sahiptir.

Geçmiş Kurtuluş mücadele dönemlerinde dahi bu ortadadır.

Hal böyleyken, kimse gücüne güvenip bizim vatan sevgimizi test etmeye kalkmasın!

Evet, ben şahsen AKP’ye hiç oy vermedim.

Evet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hataları yüzünden bu toplum çok gerildi.

***

Ama bu demek değildir ki, darbeden medet umacağız.

Yok öyle iş kardeşim!

Bizim vatan sevgimiz, Cumhuriyete olan sadakatimiz tahminlerinizin çok üzerinde.

Bakın Demokrasi meydanlarına;

Nazım Hikmet’ten şiirler, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi, Onuncu yıl marşı ne ararsanız söyleniyor.

Çünkü bunlar bizi ortaklaştıran değerlerimiz, bundan bizi kimse alıkoyamaz.

***

Asıl mesele bundan sonra başlıyor.

Bundan böyle içimizde tek bir hain bile barındırmayacağız.

Hain her yerde haindir, dün yaptıysa yarın yine yapar deyip, onların palazlanmasına müsaade etmeyeceğiz!

Yıllardır cemaat yapılanmasını takip ederim.

Ve gerçekten çok tehlikeli olduklarına bir kez daha kanaat getirdim.

Çünkü bunların belli bir ideolojisi yok. Çıkarları için her kılığa bürünürler.

Dün AKP’den ne istedilerse almayı başaran Fetocular,

17/25 Aralık sürecinden sonra bambaşka kılığa büründüler.

AKP’yi terk eden ne kadar cemaatçi varsa, birden bire en hızlı Cumhuriyetçi oluverdiler ama lafta…

***

Biz onları yemedik. Dün de haindiler bugün de…

Kadınları bile takiyenin ala’sını yaptılar.

Sırf AKP’den koptuklarını gösterip, (son tahlilde yine AKP’ye oy vermişlerdir) diğer cenaha gerçekçi görünmek için,

Yukarıdan aldıkları emirle başlarındaki örtüyü attılar.

Dedim ya, bunlar bukalemun gibi her kılığa girerler diye.

Siz siz olun sakın ha, etrafınızdaki cemaatçilerin o şirin görüntüsüne aldanmayın.

Çünkü bu yuvalanma öyle kolay kolay bitecek gibi görünmüyor.

***

Geçmiş yazılarım da dile getirdim. Cemaat uyuma sürecinde ve mutlaka bir eylem yapacak dedim ve yaptı.

O nedenle bundan sonra daha dikkatli olalım.

Ben bu anlamda kendimi sorumlu hissediyorum ve gelen her ihbarı her bilgiyi dikkate alıyorum.

Her zaman dediğim gibi Kocaeli cemaatin yuvalandığı birkaç ilden biri konumunda.

Ve şu ana kadar yapılan temizlik şöyle bir üstten toz alma niteliğinde.

Asıl temizlik bundan sonra başlayacak ve bizler emniyet güçlerinin, yargının işini kolaylaştıracağız.

Duyduğumuz her olayı biraz araştırıp süzdükten sonra yetkililere ileteceğiz.

***

Mesela ben bunlardan birini buradan yazabilirim.

Darbe olaylarının ardından özel bir hastaneye yeni bir bürokrat göreve getirildi.

Bu bürokrat bildiğin paralelci, bağırıyor yani.

İlimizde başka bir hastaneden transfer edilmiş, ki o kısma da iyi bakmak lazım (!)

Ama gel gelelim kendisi sosyal demokrat kimliğine sığınmış ve en azılı cemaat düşmanı kesilmiş görünürde.

Adamın 17/25 Aralık sürecinden sonraki paylaşımları iktidara kin kusarken, diğer yandan “HİZMET” propogandası yapıyor.

***

Mesela birkaç örnek vereyim;

“Türkçe olimpiyatları bitmişmiş. Farsça olimpiyatları yaparsın. Reza sponsor olur, Ebru şarkı söyler, Egemen de Kur’an okur.

“Haksızlık, hırsızlık, rüşvet, kul hakkı, yetim hakkı… ondan sonra çık de ki hocaefendi bizi çizdi. Eğer içinde biraz inanç olsaydı asıl çizilecek olanın gazabından korkardın.”

“Bu sefer doğru söyledi. Lafla olmaz HİZMET’le olur.”

“Belki bu paralel devlet mevcuttan daha iyi yönetir ülkeyi, en azından çalmazlar.”

***

Kentimizde ikinci hastanesi bulunan Türkiye’de marka olmuş bir hastanenin darbe sonrası atadığı bürokrata bakın hele…

İnsan hiç mi araştırmaz? Hiç mi geçmişine bakmaz?

Kabul ediyorum, belki darbe olayını bu şahısta desteklemiyor.

Ama yine de bir kurum için bu zamanda büyük risk diye düşünüyorum.

Onlara dar gelen bize bol gelir orası ayrı ama en azından ben bunu yazmasaydım,

Kulağına gittiği halde hala kendisi için birilerini siper etme gücünü bulacaktı ileride.

İçimde kalacaktı, beni kemirecekti çünkü ben işimi gerçekten ciddiye alıyorum.

Bizler kamu yararına iş yapmıyor muyuz?

Bundan daha büyük faydamız dokunabilir mi?

Ama kimsenin ekmeği ile de işimiz olmaz.

Allah herkesin çarşısına Pazar versin, ben vicdanen doğru yaptığıma inanıyorum.

Gerisini kendileri bilir.

***

Şahsın kimliğini neden yazmadığıma gelince…

Vallahi şu ara Adaletin terazisinin hassas olduğu bir dönemden geçiyoruz.

Neme lazım, biz kendimizi hukuk önünde hesap verebilir olmaktan mahrum bırakmayalım.

Zaten konu yetkililerin dikkatini çeker de bizden yardım isterlerse biz buradayız.

Hiçbir şey ve hiç kimse bu vatanın önünde değil..!

Sonra acısı hepimizden çıkıyor gördüğünüz gibi.

Huzurlu ve sakin bir ülke istiyorum, anlıyor musunuz?

Sadece huzur..!