Böyle susarak mı belediye başkanı olacaksın?

Ülkenin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün kalpaklı fotoğrafının yerine

Şu anda ülkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüzünü koyarak belediye binasına asan

Bu hareketiyle hem Atatürk’e hem de Cumhurbaşkanına saygısızlık eden herife;

“Haddini bil, sen kim oluyorsun” deyip, Gölcük’ü ayağa kaldırmak yerine sen sessiz kaldın!

Bu herif gazetelere haber olunca kendisine edilen hakaretlerden sonra birden bire tüylenip

İlçesindeki esnafın dükkanını bastırıp ulu orta adam dövdürmesine, sen sessiz kaldın.

Atamıza saygısızlık eden herifin işten uzaklaştırma cezası aldıktan bir süre sonra tekrar arka kapıdan işe alınmasına sen yine sessiz kaldın.

Olay Gölcük sınırlarını aşıp Türkiye geneline yayılınca mecburi bir açıklama yapmak zorunda kalan

O hadsizin ağabeyi AKP ilçe başkanı İdris Alp, özür dilemek yerine kardeşinin ayıbını örtmek adına

“Fotoğrafı CHP servis etti” dedi, hatta direk topu kucağına attı, sen kulağının arkasına yattın!

***

Darbe girişiminin ardından çok sayıda Gölcük esnafına vatana ihanetten operasyon yapıldı, sen çıkıp bir cümle kuramadın!

Gölcük’te bir kız öğrenci yurduna dışarıdan değişik değişik ablalar geliyor diye ihbar aldık, haber yaptık, sen bir şey demedin!

Halıdere’de halk taşocağından bıkmış, usanmış, ayağa kalkmış, sen onların sesini hiç duymadın!

FETÖ kaçağı Ayhan Bermek adının Ulaşlı’da bir okula ve caddeye verilmesine kazan kaldıran Ulaşlı sakinlerinin sesini duymazdan geldin!

Sosyal medyada örgütlenen Ulaşlı halkı, sesini bize kadar duyurdu ama sen ne onları ne de bizi duydun!

Bir de sizin ilçenizin çok değerli müftüsü var.

Hani şu ambalajı açılmış teşhir ürünleri yarı fiyatına satılır diyerek kıt aklınla kadınlarla alay eden..!

İşte sen o müftüye bile çıkışmadın, anlıyor musun?

Müftünün haddini aşan sözleri ta ulusal TV’lere kadar yansıdı ama sen sessiz kalmaya devam ettin.

***

Geçtim hepsini…

Kimliğinde Gölcük yazan biri olarak soruyorum;

Ben o ilçede yaşamıyorum, sadece ara sıra köyümüze gidip geliyorum.

Ve her gidişimde bir ton şikayet dinliyorum.

Gölcük belediyesi çalışmıyor, Gölcük’te Kahramanlar kol geziyor, Ellibeş düzene uydu deniliyor.

Benim duyduklarımın onda birini sen duymuyor musun gerçekten?

Bakın, sevgili başkan; geçtiğimiz ay bu kente Başbakan geldi hatırlarsan.

Gölcük halkı ne yaptı hiç duydun mu?

Başbakanın otobüsünün önüne atladı ve belediye başkanını şikayet etti.

Yani kendi muhalefetini kendisi yaptı.

Çünkü Gölcük’te onların sığınacağı bir liman göremiyorlar.

Sosyal medyada her gün Gölcük’ten bir kare paylaşıp, şikayetlerini duyurma çabasındalar.

***

Peki ya, sen Meclis üyelerinin meclisteki mücadelesine bile gölge düşürdüğünün farkında mısın hiç?

Biz hiç seni şöyle meclis üyelerinin yanına alıp, basa bas muhalefet ettiğini göremedik.

Ona sessiz kal, buna sessiz kal, onu görme, bunu duyma…!

İyi de bu iş nasıl olacak? CHP Gölcük’te nasıl iddialı konuma gelecek?

Dahası sen niçin tekrar ilçe başkanı olmak için bu kadar ısrarcısın?

Madem dengelerin var, madem en ufak bir çıkışta dengen bozuluyor;

O zaman Gölcük’ün önünü neden tıkıyorsun, neden çok başarılıymışsın gibi basının karşısına geçip “adayım” diye açıklama yapıyorsun?

Tüm bu tavrın karşısında CHP’nin Gölcük belediye başkanı adayı olup seçim kazanacağını mı düşünüyorsun?

Size siyaset öğretecek değilim, haddim de değil ama bu işleri az çok bilirim.

Evet, Gölcük’te ufak bir feodalite havası olduğu doğru fakat bu feodalite yapı CHP’ye hep mesafelidir.

Gölcük halkı kendinden olmayan birine oy vermediği gibi, kendinden olanında da bir sürü özellik arar.

Bilmem anlatabildim mi..? yani sadece Gölcük’ün insanı olmak bu işlere yetmiyor.

En çokta neye şaşırıyorum, biliyor musunuz?

Gölcük’te partinizde rakipsiz olmanıza..!

Demek ki sistem böyle işliyormuş (!)

Sende haklısın İsmet İşeri..!