Hürriyet’e en çok o inandı…!

İzmit’te belediye başkanlığı uzun yıllardan sonra CHP’ye geçti.

CHP’lilerin her seçim döneminde kullandığı “Belsayı geri alacağız” söylemi “Hayaldi gerçek oldu”

Bu hayalle tam 15 sene yaşayan CHP’liler nihayet muradına erdi.

Hatırlıyorum da 2009 seçimlerinde Fikret Toker’in İzmit’e aday yapılmasıyla hayal kırıklığı yaşayan CHP’liler;

O günkü koşullarda inanmadıkları adayı sahiplenmemenin faturasını çok ağır ödemişti.

Çünkü Fikret Toker, aldığı seçimi kaybetmişti.

Başkanlığı kaptırdığını düşünen Nevzat Doğan o sinirle evine gitmiş, son anda Karaosmanoğlu’nun sürpriz telefonuyla partiye geri çağrılmış ve başkanlık şerefine nail olmuştu(!)

Yakılan oylar, Hakimin mazbata alımında Doğan’a bu görevi hakkıyla almadığını ima eden sözler hala hafızamda.

***

İşte bu yaşanan durumun ardından CHP, İzmit’i alabileceğine daha çok inandı.

Fikret Toker’e

yapılanlar onları kamçıladı.

Beş yıl bekleyip bu kez o meşhur “Belsayı” alacaklarına inanmışlardı.

Toker bile İzmit’i alma noktasına gelmişse biz bunu daha iyi bir adayla haydi haydi alırız denildi.

Ve beş yıl sonra İzmit’e bir proje eseri olarak çıka çıka Sefa Sirmen çıktı.

Nasıl çıktı, kim çıkardı girmiyorum, zaten herkes biliyor.

Son haftaya kadar geçmişten gelen kredisiyle yarışta favori gözüken Sirmen, son hafta havlu attı.

Erdoğan’ın İzmit’te yaptığı son mitingle iyice gardı düşen Sirmen ve CHP, nedense yarışa asılmayı bıraktı.

***

Nedense diyorum

çünkü bu sorunun cevabı hala muamma…

Oysa bu tür bıçak sırtı yarışlarda son gece bile çok ama çok önemlidir.

Fatma Kaplan Hürriyet’in kampanyasına

baktığınızda bunu çok net görürsünüz.

Bir dakika olsun meydanı boş bırakmayan Hürriyet, seçim nasıl kazanılır herkese iyi bir ders verdi.

Hürriyet’in bu seçimi kazanmasında kuşkusuz çok çalışkan olması, kişisel özellikleri, CHP örgütünün inanmışlığı çok önemliydi.

Ama bu yarışı kazanmada büyük rol üstlenen bir isim daha vardı.

O isim CHP’nin ittifak ortağı İYİ Parti il başkanı Şanbaz Yıldız’dı.

***

Şanbaz Yıldız

, Hürriyet’i olması gerektiğinden çok daha fazla sahiplendi.

Onu her gördüğümde kullandığı tek cümle “İzmit’i almamız lazım” şeklindeydi.

Çok inanmıştı ve hepsinden önemlisi kazanmak için yola çıkmıştı.

Bu yolda büyük engellerle karşılaştı.

En büyük engeli kendi partisinden gördü

ama asla taviz vermedi ve de dışarı yansıtmadı.

Hürriyet’i bu kadar sahiplenmesine hatta CHP otobüsüne çıkıp konuşma yapmasına içerleyenler bile oldu.

Hepsi kulağımıza geldi.

Fakat o bunlara aldırış etmedi.

***

Yukarıda genel başkanı ne yapıyorsa

burada aynısını uyguladı.

Kendi tabanını CHP’ye konsolide etmeyi bırakın, seçime birkaç gün kala ülkücüleri bile harekete geçirdi.

Bazı yerlerde Cengiz Sarıbay’ı dahi kamçıladı, “şunu yapalım bunu yapalım” dedi.

Meclis listesi oluşumunda

istese sıkıntı çıkarabilirdi ama çıkarmadı.

Fatma Kaplan Hürriyet ile iyi diyalog kuran Yıldız, beşeri ilişkilerin adamı olduğunu kanıtladı.

Hatta yeri geldi, Hürriyet ile CHP arasında köprü vazifesi gördü.

Bunların hiçbirinde en ufak bir abartı yok!

Süreci çok iyi bilen biri olarak anlatıyorum

.

***

Peki, neden durduk yere Şanbaz Yıldız’ın yaptıklarını anlattım?

Bugün Sayın Yıldız’la sabah kahvesinde gazetede buluştuk.

Seçim sürecinin son günlerinde epeydir görüşememiştik.

Aradı, hal hatır sordu. “Öyle olmaz, kahveye bekliyorum” dedim, sağ olsun kırmadı geldi.

Uzun uzun yaşananları konuştuk.

Tek bir kişiden şikayet dahi etmedi.

Bir il başkanının ne yapması gerekiyorsa onu yaptığını

, abartılacak bir yanı olmadığını ifade etti.

Cengiz Sarıbay’ın bile Hürriyet’in kazanacağına olan inancını son iki günde deklare ettiğini hatırlattım.

Bu kadar mütevazılığın fazla gelebileceğini söyledim.

“Başkan, fazla tevazu yaparsan bir süre sonra bir bakmışsın vasat insandan nasihat dinler halde bulursun kendini”

dedim.

Güldü… Ben herkesi dinlerim, uzlaşı diliyle bugünlere geldim dedi.

Tabi bir siyasetçiden de değişik cevap beklenemezdi.

Şanbaz Yıldız huzurluydu, başarmış olmanın verdiği iç huzurla ayrı bir enerji gelmişti.

***

Evet, Şanbaz Yıldız bu seçimlerin görünmez kahramanlarından biridir.

Fatma Kaplan Hürriyet’e açık çek veren, maddi manevi desteğini esirgemeyen, ittifakın hakkını veren il başkanı olarak Yıldız, İzmit’te iyi bir sınav vermiştir.

Kocaeli siyasetinde önemli bir aktör olarak adını hafızalara kazıtan Şanbaz Yıldız,

İYİ Parti’deki konumunun sorgulanma yollarını da kapatmış oldu.

Bunun tam tersini düşünenler olduğunu da biliyorum.

Şanbaz Yıldız’a karşı bir ayaklanma hareketi olacağını da…

Bunlar siyasetin doğasında olan şeylerdir.

Aynı şey AKP’de de var, CHP’de de olacaktır

.

Bu onların kendi iç dünyasıdır.

***

Benim demek istediğim şu;

1

-Şanbaz Yıldız Hürriyet’e CHP’lilerden daha çok inandı ve daha çok sahiplendi.

2-

İsteseydi İzmit seçimlerinin kaybedilmesinde rol üstlenebilirdi.

Bu iki maddeyi Fatma Kaplan Hürriyet başta olmak üzere CHP’liler hiç unutmasın, kenara not etsin!