KOTO VE KTO’da MHP rüzgarı esiyor

Kocaeli'de saygın ve cemiyet hayatında yeri olan bir iş adamı ile sohbet ediyorduk. Memleket meselelerinden sıyrılıp bir ara yerele geldik. Söz döndü dolaştı şu an kent basınını hayli meşgul eden 'oda seçimlerine” geldi. Önce...

Kocaeli’de saygın ve cemiyet hayatında yeri olan bir iş adamı ile sohbet ediyorduk.

Memleket meselelerinden sıyrılıp bir ara yerele geldik.

Söz döndü dolaştı şu an kent basınını hayli meşgul eden “oda seçimlerine” geldi.

Önce KOTO’yu konuştuk.

Değişik insanlarla konuşmak, onları dinlemekten olduysam keyif alırım.

Çok iyi bir dinleyiciyimdir, asla söze girmem, ben senden iyi biliyorum havalarına bürünmem.

Karşımdakini son sabırla dinler, kendi fikirlerimle harmanlarım.

Herkesten öğreneceğim bir şeyler olduğuna inanırım.

Neyse, sözü uzatmayayım…

***

Oda seçimlerinde ne olur ne gider düşüncelerimizi paylaşırken iş adamı arkadaşım bir noktaya dikkat çekti.

“Farkında mısın, bu dönem oda seçimlerinde iktidar partisi değil, MHP müdahil” dedi.

Şöyle bir düşündüm, hak verdim.

Bugün KOTO’nun başında MHP’de görevler almış Necmi Bulut var.

AKP ise ilk defa KOTO ile ilgilenmiyor görüntüsü veriyor.

Komitelere bakıyorum, günaşırı MHP’linin birinden açıklama geliyor meclis üyeliğine adayım diye.

“Hazır bizim adam KOTO’ya başkan olmuş, ipin ucunu bırakmayalım” edası var sanki.

Necmi Bulut derseniz harıl harıl komitelerde çalışma sürdürüyor, her komiteye mutlaka MHP’li bir isim monte etmeye çalışıyor.

***

Şu an kalkın KOTO binasına gidin, nasıl bir çalışma var görürsünüz.

Ama bu çalışma sizi yanıltmasın. Çünkü yapılan çalışma tamamen koltukta kalma çabasıyla alakalı.

Üyeler için, kent ticareti için kimsenin kılını kıpırdattığını göremezsiniz.

Sanırsınız ki siyasi parti ilçe binasına girdiniz.

Nasıl şuan AKP’de ve CHP’de kongreler nedeniyle ilçe binalarına yığılma varsa KOTO da öyle.

Ve tıpkı siyasi partiler gibi, seçimler geçtikten sonra o koridorlarda çalışan birkaç kişiden başka kimseyi göremezsiniz.

Herkes kendine bir yer edinmenin peşinde.

Kim derdi ki krizi gidermek için, odaya ağabeylik yapsın diye göreve getirilen Necmi Bulut’un bu kadar ihtiraslı ve iddialı olacağını?

Ama koltuk dediğin böyle bir şey işte.

Oturanı büyüler, oturamayanı dürtükler.

***

Ben bu üyeye ne verebilirim, odanın saygın ve sözü geçen bir kurum olması için ne yapabilirim diyen yok!

Bir de buna siyasi yapıların hegemonyası eklenince bana göre parti binasından farkı kalmıyor.

İddia ediyorum; Necmi Bulut seçimi kazandığında gelecek seçimlerde milletvekilliği için adı geçen isimlerin başında gelecek.

Ve bizler yine KOTO başkanının siyasete girip girmeyeceğini, aday olup olmayacağını yazıp çizeceğiz.

Aynı şey diğer adaylar için de geçerli.

KOTO maalesef yukarılara tırmanmak, etiket yapmak için bir basamak görünümündedir.

İstedikleri kadar aksini iddia etsinler ama durum budur.

***

KOTO’da durum bu iken Körfez Ticaret Odası’nda durum farklı mı sanki?

Orada da Türköz İnşaat’ın ortaklarından Recep Öztürk hegemonyası var.

Adam bu işe neredeyse canını koymuş, tam gaz gidiyor.

Rahmetli Mustafa Efe vefat etmeden önce bin bir ayak oyunlarıyla yönetimi düşürme çabalarını hatırlıyorum.

Ortada ne seçim vardı, ne seçim çalışması ama ona rağmen Recep Öztürk,

Efe’nin yönetiminde olduğu halde etik dışı yol izleyerek Körfez’de 18 farklı gruba yemekler vermiş, aleni çalışmalar yapmıştı.

Mustafa Efe ile arası iyice gerilen Öztürk, kendisiyle beraber 5 kişi yönetimden istifa etmişti.

Giden beş kişinin yerine ise şimdiki oda başkanı Sibel Moralı ile üç isim dahil olmuştu.

***

Bu sürecin hemen akabinde ise Mustafa Efe aniden vefat edince Recep Öztürk hayatının hatasını yaptığının farkına vardı ama tren kaçmıştı.

Şayet istifa etmeseydi, o ekibin içinden çok rahat başkan seçilebilirdi.

Fakat nereden bilsin Mustafa Efe’nin vefat edeceğini?

Allah kısmet etmeyince etmiyor ne yazık ki.

Bazen böyle çarşıya pirince giderken evdeki bulgurdan da olabiliyor insan.

Recep Öztürk de aynen öyle oldu.

Ancak Öztürk o kadar ballı ki, asla sözünden dönmeyecek birini bulup odaya başkan olması için destek verdi.

Sibel Moralı, Recep Öztürk gelene kadar odayı yönetecek isim oldu.

***

Recep Öztürk ise Moralı’nın ardında hep gölge başkan modunda yürüdü.

Fakat hesap edemediği bir şey oldu.

Sibel Moralı emanet aldığı koltuğu çok ama çok iyi temsil etmeyi başardı.

Kocaeli Ticaret Odası’nı bile geride bırakıp yapılan denetimlerin ardından “B” sınıfından “A” sınıfı bir oda oldu.

Bu çok büyük bir başarıydı ancak Moralı nedense bu başarıyı bile sahiplenmekten geri durdu.

Geçenlerde tesadüfen bir TOBB yetkilisiyle yaptığım konuşma esnasında öğrendim bunu.

Oda seçimleriyle ilgili bir prosedürü net bilmek adına TOBB’u aradım.

Konu uzayınca odaların kalitesinden söz açıldı.

Hiç dikkatimi çekmemiş şimdiye kadar hayret dedim.

Meğerse Kocaeli’de Sanayi Odası ve Gebze Ticaret Odası “A” sınıfında bulunuyorken KOTO, “B” sınıfında kalmış.

Aynı şekilde Körfez Ticaret Odası da “B”sınıfındaymış.

Ve son yapılan denetimlerden sonra sınıf atlayarak “A” sınıfı olmayı başarmışlar.

***

Bakın, bir yanda yaklaşık 13 bin üyesi olan KOTO, diğer yandan onun üçte biri kadar üyesi olan KTO var.

Ve bu başarıyı elde eden bir kadın..!

Hem de koltuğa tam yerleşik oturmamış, emanet olduğunu unutmamış, koltuğa ilişikken bunu becermiş.

Recep Öztürk’e de first class bir odaya talip olmak kalmış.

O talipliği de cuma günü ilan etmeye karar vermiş Recep Öztürk.

Kendilerine ait olan Türköz düğün salonunda Derince’den yan taraftaki Körfez’e talip olduğunu açıklayacak.

Ne de olsa her horoz kendi çöplüğünde öter!

Bir yanına Sibel Moralı’yı diğer yanına meclis başkanını almasını beklediğim Recep Öztürk’ün de tandasının MHP olduğunu dikkatinize sunarım.

İktidarla dirsek temasından öteye geçip, koyun koyuna olan MHP

Bu faziletin dibini sıyırıyor, iyi mi..!

Anlayacağınız odalarda MHP rüzgarı estikçe esiyor.

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları