Kocaelispor’u hissettik
Küçük oğlumuz Başar Kocaelispor alt yapısında oynuyor. Kocaelispor aşkıyla büyüyor. Bu sabah telaş içindeydi, 'çok önemli maç var” dedi. Kendi kendine program yapmış, arkadaşlarıyla organize olmuş maça gidecek. 'E biz ne...
Küçük oğlumuz Başar Kocaelispor alt yapısında oynuyor.
Kocaelispor aşkıyla büyüyor.
Bu sabah telaş içindeydi, “çok önemli maç var” dedi.
Kendi kendine program yapmış, arkadaşlarıyla organize olmuş maça gidecek.
“E biz ne duruyoruz, bizi de götür” dedik.
Beklemedi, erkenden hep birlikte çete gibi stadyumun yolunu tuttular.
Biz de arkadaşlarla beraber o heyecanı yakından hissedelim diye maça gitmeye karar verdik.
Yakın olmazsanız anlatılanla yetinirsiniz, biz yetinmek istemedik.
Elde ne bilet var ne bir şey…
Dışarıda kalacak değiliz ya, illa gireriz diyerek gittik.
*
İlk defa yeni stadyuma gidiyordum.
Metrelerce önce başlayan sağlı sollu araçlardan göz gözü görmüyordu.
İlerlemenin imkanı olmadığı gibi aracımızı koyacak yer bulmakta çok zorlandık.
Bu sebeple ilk golü kaçırdık.
Neyse, Allahtan bir tanıdık çıktı da bizi içeri aldırmayı başardı.
İçerisi hınca hınç dolu, ayakta kaldık ama girdiğimize şükrediyoruz.
Tam o sırada telefonum çaldı, arayan (Toyota) Mehmet Kaya idi.
İşaret etti bu tarafa gelin diye.
Yöneticilere ayrılan locaya çıktık.
Hepsi çocuklarıyla gelmiş, bize yer verdiler, yerimiz on numaraydı.
*
Maç sayesinde uzun zamandır görmediğim insanları gördüm.
Birlikte çok keyifli bir 90 dakika izledik.
Hakemin yanlı yönetiminde inceden küfür ettim, etmedim desem yalan olur.
Demek ki hakemlerin kaderi bu.
İlla o küfürü yiyecekler.
Her halükarda “İyi hakem yoktur” gerçeğini bildiklerinden, onlar da düdük çalarken pek bir rahatlar.
*
Ama hakem dezavantajımıza rağmen çocuklar çok güzel iş çıkardı.
5-6 gol olması gerekirken iki golle ayrıldık.
Sonuçta Erokspor karşısında net galibiyet elde ettik.
Bir şehir nasıl tek yürek olur, yaşayarak gördük.
Daha önce de Kocaelispor’un çok maçını izledim hatta Eskişehir’e bile gittim ama bu seferki ambiyans çok başkaydı.
Havanın güzelliği de buna etkendi.
*
Bilmiyorum ama biz mutlu ayrıldık.
Kentimizin takımının şampiyonluğa koşması heyecan verici.
Günlerdir şehrin dört bir yanına asılan görsellerle insanları maça davet eden, farkındalık oluşturan, maça gitmek için destek olan yönetimleri tebrik ediyorum.
Keşke hep böyle tek yürek olabilsek.
Bugün sağcısı da solcusu da siyasetten anlamayanı da o stattaydı.
*
Finalde Kocaelispor Başkanı Hüseyin Üzülmez ile KBB Başkanı Tahir Büyükakın tribünleri selamladı.
Umarım Kocaelispor’u daha iyi yerlerde görmek nasip olur.
--------------------------------
ADAYLARA MAHALLESİNDE VETO!
CHP Genel Merkezde yaşanan kriz alabildiğine sürerken bir taraftan da mahallelerde delege yarışları tam gaz gidiyor.
Yavaş yavaş ekipler ortaya çıkmaya başladı.
İl ve ilçe başkanlığı hedefi olanlar delege seçimleriyle yakından ilgileniyorlar.
Bunun en bariz örneğini bugün Orhan mahallesinde yaşanan delege seçimlerinde gördük.
*
Orhan mahallesi delege sayısı açısından çok büyük öneme sahip değildir.
Bu mahalleyi önemli yapan şey, CHP’nin koç başları diye tabir ettiğimiz önemli isimlerin ve yakınlarının Orhan’da ikamet etmesidir.
Orhan mahallesini kazanan taraf, CHP içerisinde birkaç adım öne çıkmayı başarmış demektir.
Bundan önceki delege seçimlerini kazanan taraf olan Harun Yıldızlı ve Gökhan Ercan cephesi;
Bu kez sandıktan çıkamadı ve kazanan taraf Hikmet Erenkaya kanadı oldu.
*
Orhan mahallesindeki sonuç belki sandığa tümden etki edecek bir öneme sahip değil ama psikolojik açıdan Erenkaya ve ekibi güç kazandı.
Bu moralle birlikte Erenkaya’nın destekleyeceği il ve ilçe başkanı adayları;
Artık yarışa daha da asılacaklar.
Orhan’daki seçimin asıl can alıcı yanı ise hedefinde ilçe başkan adaylığı olan Gökhan Ercan ile
İl başkan adaylığı olan Harun Yıldızlı’nın aynı sandığa gömülmesidir.
Aynı ekipte siyaset yapan ve her ikisi de Cengiz Sarıbay’ın yönetiminde yer alan Ercan ile Yıldızlı karizmayı fena çizdirdi.
Diğer mahallelerde elde edilen sonuçlarla işi toparlayabilirler belki ama kendi mahallesinde delege olamamak CHP’de karizma çizikliği olarak kabul edilir.
*
Gerçekleri duymak kimsenin hoşuna gitmiyor.
Ancak bu beni doğru bildiğimi yazmadan alı koymaz.
Şimdi siz Gökhan Ercan ve Harun Yıldızlı olarak biriniz ilçe diğeriniz il başkanı olmak isteyeceksiniz;
Ama mahallenizden referans alamayacaksınız.
Üstelik örgütte çok önemli görev yapıyorsunuz.
Örgütte aktif görev yapmak her zaman çok avantajlıdır fakat buna rağmen mahallenizden veto yiyeceksiniz.
Ya, işi gevşekliğe vurup mahallenize asılmadınız, ya burnunuz yere inip üyelere kendinizi anlatma zahmetinde bulunmadınız ya da mahallenizdeki partilileri sizden il-ilçe başkanı olacağına inandıramadınız.
*
Her üç seçeneğin aynı anda yaşanması da muhtemel…
Zira her iki ismi de tanıdığımı düşünüyorum.
Gökhan Ercan’ı ayrı tutuyorum, sever sayarım.
Fakat örgüt siyasetinde birinci adam olmak Gökhan Ercan’ın işi değil.
Evet, doludur, iyi siyaset yapar, özellikle örgüt içi atraksiyonlarda ondan daha iyisi yoktur.
Ama çoğu CHP’liye göre donuk bir yanı vardır.
Öyle kolay kolay geçit verilecek bir isim değildir.
Ama Gökhan Ercan gibi deneyimli biri stratejisini iyi kurarsa o sandıktan ilçe başkanı olarak çıkmayı da başarır.
Bunlar tam da onun işi, hesap adamıdır.
*
Harun Yıldızlı konusunda daha önce fikrimi söylemiştim.
Ondan il başkanı olmaz demiştim.
İlçe başkanlığı belki ama il başkanlığının Harun Yıldızlı’ya ağır geleceği kanaatindeyim.
CHP’nin daha tecrübeli, daha politik, daha düşünsel zekası önde olan, analiz yeteneği bulunan, yerel ve genelde gündem yaratma kapasitesinde olan, yorum gücü yüksek, adı zikredildiğinde örgütte ağırlığı olan bir isim gerekli.
Ve bu kesinlikle Harun Yıldızlı değil.
Ama herkes gibi onun da aday olma hakkı vardır.
*
Gördüğüm kadarıyla Yıldızlı bu hedefinden gram geri atmış değil.
Mahallesinde yaşadığı kaybı, “Demokrasi” sözü ile geçiştirdikten sonra
Yoluna tam gaz devam edecektir.
Kendisine herhangi bir ön yargı beslemiyorum.
Sadece bende bıraktığı intibağı ifade ediyorum.
Belki de yanılıyorumdur.
Bunu anlamak için Yıldızlı’nın iyiden iyiye sahalara çıkmasını beklemek lazım.
Asıl değerlendirmemizi o zaman yaparız.