Çayırova ilçesi son günlerde Zafer Kılıç ile ilgili iddialarla
çalkalanıyor.
AKP Çayırova eski ilçe başkanı Zafer Kılıç’tan bir haftadır
haber alınamaması gündeme bomba gibi düştü.
Kılıç’ın milyonlarca lira borçlanması nedeniyle ortadan
kaybolduğu iddia edildi.
Söylenenlere göre AKP eski ilçe başkanı Kılıç, etrafına
milyonlarca lira borçlanarak ortadan kayboldu.
Bu durumdan endişe duyan ailesi ise emniyete kayıp başvurusunda
bulundu.
***
Zafer Kılıç ile ilgili herkes bir şeyler söylüyor.
Yurt dışına kaçtığını iddia eden de var, Ankara’da gözaltına
alındığını söyleyen de, ailesini arayıp iyi olduğunu söylediğini
iddia eden de var.
Bu bilgilerin hiç birinin bir dayanağı yok. Ancak ortada olan
bazı gerçekler var.
Biraz onlardan bahsedelim dilerseniz…
***
Zafer Kılıç ilk olarak “Kümes” marka adıyla
ortaya çıkmış ve gıda sektöründe hızla her yere yayılmıştı.
Havasından da geçilmiyordu. Genç yaşta restoranlar zinciri
kurmanın keyfini yaşıyordu.
Kocaeli’nin doğu yakasında Özsar, batı
yakasında Kümes, aldı yürüdü o dönemlerde (!)
Fakat eski ilçe başkanı daha sonra ne hikmetse(!) bu sektörden
aniden çekilip birden bire beton işine girdi.
O dönemlerde Zafer Kılıç’ın battığı
konuşuldu.
AKP ilçe başkanının battığı noktada hemen akabinde beton işine
girmesi Çayırova’da geniş yankı uyandırmıştı.
***
Zafer Kılıç’ın, Pinyapı Hazır Beton Demir
İnşaat adlı limited bir şirketi var.
Yaşananlara baktığınız zaman bu işler Zafer Kılıç’ın tek başına
altından kalkacağı şeyler olmadığını görebilirsiniz.
Zafer Kılıç kim, beton satmak kim..?
Elbette arkasında onu destekleyen bazı güçler olmuştur ki,
olduğu noktasında iddialar havada uçuşuyor.
İlçe başkanının temsil ettiği koltuktan güç alarak
kimlere kimler aracılığıyla beton satışı yapıldığı
araştırıldığında konu zaten açıklık kazanacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tam da kast ettiği bu değil mi?
Teşkilatlarda görev alan hiç kimse kamuyla iş yapmayacak, ihale
kovalamayacak demiyor mu?
Zafer Kılıç Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu söylemine
karşılık tam bir ibretlik hikayedir.
Neyse, konumuza devam edelim…
***
İddialara göre arkasında bazı güçlü isimlerin de destek verdiği
söylenen Pinyapı,
piyasaya yüklü miktarda beton satışı yaptı ve bu satışların
çoğunda parayı peşin aldı.
Örneğin, 300 bin liralık betonu parayı peşin verirsen 200 bine
alırsın deyip, taahhütler verildi.
Karşısında iktidar partisinin ilçe başkanını gören müşteriler,
yanlış yapma olasılığını bir an bile düşünmeyip;
Kendisi için karlı olacağına inandığı bir alışveriş yaptı.
Çek kesti, peşin verdi, senet yaptı gibi gibi…
Ama bu müşterilerin çoğu söz verildiği miktarda beton alamadı
veya çok azını alabildi.
Betonun gelmeyeceğini anlayınca da parasının peşine düştü.
***
Bu anlattığım tanımlamaya uyan onlarca mağdur şimdi Zafer
Kılıç’tan gelecek haberi bekliyor.
Dün akşam yayınladığımız haberin ardından mağdur olduklarını
söyleyen bazı kişiler gazetemize ulaştı.
Onlar anlattı ben dinledim.
Evraklarını gösterenler de oldu.
Yazının altında size buzlandırarak gösteriyorum.
Çünkü mağdurlar herhangi bir olumsuzlukla daha karşılaşmak
istemiyorlar.
Onların tek istediği parasını kurtarmak.
Kendilerine kimlerin aracı olduklarını duysanız feleğiniz
şaşar.
Ve mağdur olduklarını söyleyen vatandaşların anlattıkları
doğruysa şayet;
Kocaeli’de taşlar yerinden oynar!
Öyle sanıyorum ki Zafer Kılıç olayı çözülürse, Kocaeli düğümü
de çözülür.
Ama olan Zafer Kılıç’a oldu, o da ayrı bir konu…!
Betondu, petroldü, hafriyattı derken, girmediği iş
kalmadı.
ihtiraslarının kurbanı oldu, tefecilerin eline düştü...!
Ne demişler, su testisi su yolunda kırılır!