Derin bir nefes alın!

Hayat bir nefes… Bir saat sonra ciğerlerimize dolup dolmayacağı dahi belli olmayan bir nefes… İki çekimlik belki, belki 10, belki bin, belki milyon… Ama sonsuz değil… Elbet bir gün tükenecek… *** Çekebildiğine çekmek gerek bu yüzden…...

Hayat bir nefes…

Bir saat sonra ciğerlerimize dolup dolmayacağı

dahi belli olmayan bir nefes…

İki çekimlik belki, belki 10, belki bin, belki milyon…

Ama sonsuz değil…

Elbet bir gün tükenecek…

***

Çekebildiğine çekmek gerek bu yüzden…

Derin derin, bir daha çekemeyecek gibi…

***

Ve birlikte tüketmek gerek o nefesi…

Severek tüketmek, aşkla tüketmek…

Kardeşçe tüketmek gerek…

Kanla, kavgayla, birbirinin nefesini

tüketircesine değil…

Birbirine nefes olurcasına tüketmek gerek…

***

Nice nefesler eksik kaldı bu vatan uğruna…

Nice nefesler, yiten canların ardından

acı acı çekildi ciğerlere…

Nice nefesler, kesilme uğruna “Önce vatan” dedi…

Bu yüzden aldığımız her nefesi borçluyuz Atatürk’e,

şehitlerimize, gazilerimize…

Borçluyuz yiğitlerini toprağa veren analara, babalara, evlatlara…

Borçluyuz, canına nefes olan sevgilisini, nişanlısını, eşini

toprağa verenlere…

Borcumuz büyük…

***

Seni, beni özgür kılmak, bağımsız kılmak,

vatansız bırakmamak, nefesini huzurla

içine çekmeni sağlamak için feragat ettiler

nefeslerinden her biri…

Ve bugün bizler en ufak fikir ayrılığında,

siyasi çekişmede birbirimizin nefesini kesecek

kadar düşman oluyoruz birbirimize…

Birbirimizi düşman gibi görebiliyoruz.

‘Sağ’da ayrılıyoruz, ‘Sol’da ayrılıyoruz…

‘Türk’te ayrılıyoruz, ‘Kürt’te ayrılıyoruz…

‘Evet’te ayrılıyoruz, ‘Hayır’da ayrılıyoruz…

Kopya koyun değiliz, farklı düşüncelerimizin

olması normal ama bunu zenginlik olarak

görmüyor, fikirlerimizi nezaketle yaymaktan

ziyade karşıt görüşleri türlü hakaretlerle

geri itebiliyoruz…

Boşa nefes tüketiyoruz, bir olamıyoruz…

Bizim için eksik kalan nefeslere

ihanet ediyoruz…

***

Halbuki bugün olsa canımızı verebilecek

kadar seviyoruz bu vatanı her birimiz…

Aynı toprağın üzerinde, aynı kültürü yaşıyor,

aynı bayrağın altında nefes alıyoruz…

Marşımız bir, bayrağımız bir, vatanımız bir…

Aynı sevda türküleriyle sevdalanıyor,

aynı acı türkülerle hüzünleniyoruz…

Allah’ın bize sunduğu nefes kadar ömrümüz,

ilk nefesi çektik, son nefes belki bir saat sonra…

Peki, neyin uğruna bu kavga?

***

Derin bir nefes alın şimdi ve düşünün…

Düşünün bu vatan için nefesini yarım bırakanları,

yetim kalan evlatlarını, eksik kalan sevdalılarını,

gerçekleştiremedikleri hayallerini…

Düşünün vatana kurban verdikleri evlatlarının

ardından aldıkları her nefeste ciğeri yananları…

Ve utanın, utanalım…

---------

Sevmeli!

Sevmeli insan…

Çıkarsız sevmeli…

Canına can katan için

can verecek kadar sevmeli…

Acısıyla yanacak, mutluluğuyla

mutlu olacak kadar sevmeli…

Yalansız, hesapsız sevmeli…

Saf sevmeli insan, tertemiz sevmeli…

Korkmadan, düşünmeden sevmeli…

Ayakları yerden kesilecek kadar,

hayaller kuracak kadar sevmeli…

Yaşamayı sevecek kadar sevmeli…

Umutla, aşkla sevmeli…

Sınırsızca sevmeli…

Tüm sevgisizliklere, acılara, kötülüklere

inat sevmeli…

Hayatı güzel kılmak için

sevmeyi sevmeli…

Sevmeli insan…

Sevin…

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları