İzmit Belediyesi, sizin babanızın çiftliği mi?
Yakıştı mı Sayın Nevzat Doğan? Millet ittifakının CHP'li adayı Fatma Kaplan Hürriyet ve beraberindekilerin belediyeyi ziyaret edip, kadınlara çiçek dağıtmak istemesine 'Benim belediyemde benden izinsiz kimse siyaset yapamaz” demek,...
Yakıştı mı Sayın Nevzat Doğan? Millet ittifakının CHP’li adayı Fatma Kaplan Hürriyet ve beraberindekilerin belediyeyi ziyaret edip, kadınlara çiçek dağıtmak istemesine “Benim belediyemde benden izinsiz kimse siyaset yapamaz” demek, “Ama adayınız Sibel Gönül, şantiyelerde işçilerle mangal yapıp, birimleri gezerken bunu demiyorsunuz” dendiğinde “Ben tarafım” demek size yakıştı mı?
8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü’nde bir kadın adayın önüne zabıtaları yığmak; kamuya açık, halka ait olan bir belediyeyi kendi malınız gibi görmek; kadın adayın, kadın personellerin gününü onlara çiçek takdim ederek kutlamasına engel olmaya çalışmak size yakıştı mı?
Hani seçildiğinizde parti rozetini bir kenara bırakıp, herkesin başkanı olmuştunuz siz?
Lafta mıydı yani?
***
31 Mart yerel seçimlerine şunun şurasında bir şey kalmadı. Adaylar, toplumun her kesimine ulaşıp, kendileri için oy istiyorlar bu süreçte. Yani demokrasinin gereğini yapıyorlar. Mesela CHP’li aday, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermiş bir isme gidip onun oyuna da talip oluyor, AKP’li bir aday da aynı şekilde Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermiş insanlara gidip onlardan oy istiyor. Her aday, her siyasi görüşten seçmenin oyuna talip…
İşte bu nedenle her ortama girip çıkma özgürlüğü var adayların, her bireyle görüşme, onlardan oy isteme özgürlüğü var. Ancak İzmit’te, eğer iktidar partisi mensubu değilsen, farklı bir siyasi partinin adayı isen İzmit Belediyesine gidip bırakın siyaset yapmayı, kadın personele çiçek dağıtmak bile yasak… Çünkü orası İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan’ın babasının çiftliği, tapulu malı!
Yok öyle bir dünya Sayın Başkan, öyle bir dünya yok!
O koltuk size halka hizmet etmeniz için 5 yıllığına emanet edildi…
Ve sizin o koltuktaki son sayılı günleriniz…
Hoş bir seda bırakmak bir yana siz giderayak yaptıklarınızla antipati topluyorsunuz…
Hatta referans olduğunuz adayınız Sibel Gönül’ü bile sıkıntıya sokuyorsunuz…
***
Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken’in eşi Elif Köken’i Kadın Sosyal Yaşam Merkezi’nin genel koordinatörlüğü görevine getirdiğinizde tepki çekmiştiniz Sayın Doğan… Hatırlayın, haber gazetemizde çıktıktan sonra dosya Ankara’ya gitmiş, Elif Köken kısa sürede istifa etmek durumunda kalmıştı…
Belediyeyi halkın belediyesi olarak görmüş olsaydınız, eliniz gitmezdi o atamayı yapmaya. Bir belediye başkanının eşini, İzmit Belediyesine bağlı olan bir kurumun başına getirmeyi vicdanınıza yediremezdiniz…
Aradan yıllar geçti, tek bir savunma yapamadını
z, susmayı tercih ettiniz ve bu hata unutuldu gitti… Ama siz giderayak unutulmayacak yanlışlara imza atmaya devam ediyorsunuz… Şunun şurasında 3 hafta daha oturacağınız belediye başkanlığı koltuğunun, tüm imkanlarını hukukunuz olan isimler için ikibir etmeden kullanıyorsunuz…
Yıllar yılı sözleşmeli memurluk bekleyen, kadro bekleyen personeliniz dururken siz giderayak pek çoğu daha 1 yılını doldurmamış ve bunların da önemli kısmı 1 ay bile çalışmamış insanlara sözleşmeli memurluk veriyorsunuz…
Üstelik giderayak belediyeye transfer ettiğiniz isimlerden biri Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken’in kayınbiraderi, biri Körfez Belediye Başkanı İsmail Baran’ın yeğeni…
Ama hiç biri bugün Fatma Kaplan Hürriyet’in yolunu kesip de “Yukarı çıkamazsınız” diyen Başkan Yardımcınız Mehmet Örgev’in oğlunu Mali Hizmetler Müdürlüğü’nde işe başlatıp, 4-5 gün sonra ise sözleşmeli memur yapmanız kadar tepki çekmedi…
Belediye kaynıyor Sayın Doğan, personel kızgın, kırgın…
Siz, farklı siyasi görüşlere bu denli uzak bir tutum sergileyen bir isim değilsinizdir, bugünkü tepkinizin bu denli aşırı olması bu yüzden çok tuhafıma gitti. Yoksa bu tepkiniz, personelin bu kırgınlık ve kızgınlığından mı kaynaklı?
Fatma Hanım’ın belediye personelini ziyareti bu yüzden mi canınızı bu denli sıktı? Birisi çıkar da “Kral çıplak” diye bağırır diye mi? Sonuçta bir basın ordusu var Hürriyet’in yanında, öyle ya…
Ama iş işten geçti Sayın Başkan, işçiler o kıvılcımı gördü bugün ve ziyaret sonrası CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar’a ulaşarak dert yandı.
***
Gazetecilerin gözleri önünde nükseden, Fatma Kaplan Hürriyet ve ekibinin, bir gerginliğe izin vermeden gerçekleştirdikleri ziyaret, sıradan bir ziyaret olacakken Doğan’ın bu tavrı, hem partisine hem de adayına sıkıntı yaratacak bir hal almış oldu uzun lafın kısası…
***
Telefon görüşmesinin basının önünde olmasından sebep, Doğan’ın söyledikleri ortadaydı, öyle ki iktidara yakın gazetelerde dahi bu böyle çıktı…
Olayı bir de Hakan Çakar ve Fatma Kaplan Hürriyet’ten dinledim…
Olduğu gibi aktarıyorum…
***
CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar, Nevzat Doğan’ı nezaketen telefon ile aradığını, 8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü nedeniyle kadın personeli ziyaret etmek istediklerini söylediğini belirterek şunları aktardı: “Ben daha öncesinde telefonla Nevzat Doğan’ın nezaketen aradım, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle İzmit Belediyesinde çalışan kadın personeli, Fatma Hanım ile birlikte ziyaret etmek istediğimizi söyledim. O da ‘Benim belediyemde ben öyle şeyi izin vermem, kimse belediyede benden izinsiz siyaset yapamaz’ dedi. ‘Sizin belediye mi burası, halkın belediyesi, böyle bir şey nasıl olur Başkanım’ dedim, ‘Ben vermem’ dedi. ‘Ee siz şantiyelerde Sibel Hanım ile birlikte mangallar yapıyorsunuz falan’ dedim, ‘Sen onu karıştırma, ben tarafım’ dedi. ‘Biz siyaset de yapmayacağız Başkanım, kalkacağız sadece çiçek vereceğiz o kadar, siyasi bir söylem olmayacak, sadece ‘Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun’ diyeceğiz’ dedim, ‘Yok’ dedi, ‘Ben izin vermem’ dedi. Fatma Hanım ile görüştük, o da ‘Gidelim’ dedi, ‘Onun belediyesi değil, halkın belediyesi olacak burası’ dedi. Bunu da ispatladık orada. Başkan Yardımcısı Mehmet Örgev geldi, ‘Gezemezsiniz, çıkamazsınız’ dedi, millet de ona tepki gösterdi, ‘Niye izin vermiyorsunuz’ diye. Zabıta Müdürü de aynısını dedi. Zabıtaları işte merdivene koydular, biz de aralarından geçtik gittik. Oraya gidince sonrasında telefonlarımız çaldı, belediye işçileri arıyor, sözleşme bekleyenler baya sıkıntılı, tepkili. İşçiler memurlar baya tepkili, fokur fokur kaynıyormuş orası.”
***
Fatma Hanım’dan da yaşanan olayla ilgili değerlendirme aldım… Şunları aktardı: “Biz nezaket kurallarını çiğnemeden, öncesinde aradık, haber verdik. Kavga gürültü yapmadan, onların engellemelerine rağmen çiçeklerimizi verdik. Yine aynı nezaketle ayrıldık. Ben siyasetçiyim sonuçta, propaganda yapmak hakkım, her yerde yapabilirim ama biz ona rağmen hassasiyetle davrandık. Ben sıradan vatandaş olarak da girebilirim, herkes girebilir, sıradan bir insan da gidip eline çiçeğini alıp girebilir, ‘Ben çalışan arkadaşlarımızın gününü kutlamak istiyorum’ diyebilir. Hepimizin evi orası. Ama ne yazık ki hiç hoş olmayan bir tavır sergilendi Kadınlar Günü’nde bir kadın adaya. 8 Mart Çalışan Kadınlar Günü’nü önemsiyoruz, kadın personelin gününü kutlamak istedik. Daha çok erkekler vardı, kadınları kaçırdılar içeriye. İnsanlar da korkuyor, çok üzülüyorum, korku toplumu yarattıkları için. İnsanlar gözümüzün içine bakamaz oldular. Hakan Çakar Bey, muhabir arkadaşların gözü önünde aradı, görüştü; Nevzat Bey, ‘Benim belediyemde benden izinsiz siyaset yapamazsınız’ dedi. ‘Ben tarafım’ dedi. Şantiyelerde yemek verdiler, Sibel Hanım’ı gezdirdiler oysa. Biz inanarak yolumuza devam edeceğiz.”