AKP İl Başkanı Ceyhan hakkında bundan bir hafta önce bir yazı yazmıştım.
İşte orada yaklaşan kongreler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partinin başına geçmesiyle
Teşkilatlarda yapacağı revizyonda Şemsettin Ceyhan’ın durumu ne olur, kendimce analiz yapmıştım.
Kocaeli’de basın her geçen gün köreliyor.
Basın, belediye ve kurum haberlerine o kadar muhtaç durumda kaldı ki, bu yapıların basın birimleri olmasa haber sitesine haber koyamayacak gazeteler mevcut.
Özel haber yapan yok denecek derecede az.
Basın özgürlüğü diye bir kavram duydunuz mu?
Sözlükteki karşılığı şöyle der: "Basın özgürlüğü; haber, fikir ve düşünceleri çoğaltıcı araçlarla, serbestçe açıklayabilme özgürlüğüdür. Bilgi ve düşünceleri serbest olarak toplayıp, yorum ve eleştiri yaparak çoğaltabilmek ve bunları serbest olarak yayımlayıp dağıtabilmek haklarını içerir."
Bu şimdilik burada kalsın, zira hep kağıt üstünde kalıyor…
Kocaelispor’da kangrene dönüşen KEV arazisi konusu en sonunda bir yere bağlandı.
Kocaelispor kulüp başkanı ve aynı zamanda KEV yönetim kurulu başkanı Bahri Yavuz,
Aylardır KEV sorununu aşmak için bir mücadele sergiledi.
Hala aynı yerdeyim…
AKP İl Başkanı Şemsettin Ceyhan bugüne kadar kimsenin yapamadığını yaptı.
AKP dışındaki tüm siyasi partilerin il başkanlarını bir güzel susturdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partinin başına geçmesiyle birlikte teşkilatlarda ve belediyelerde bir hareketlenme başladı.
FETÖ operasyonlarının siyasi ayağına sıra gelmesini dört gözle bekleyen vatandaş,
şu sıralar gözünü dikmiş Erdoğan’ın ağzından çıkacak sözü bekliyor.
Birkaç gündür bir sansür olayıdır gidiyoruz.
Efendim, olay o dur ki; Kocaeli Kitap Fuarının yapıldığı İnterteks fuar merkezinde
Bizimle birlikte üç gazetenin sitesine erişim yasağı uygulanmış.
Mayıs aynın ilk günlerinde gazetemizde bir haber yayınladık.
Dedik ki; “Belediyeye verilen bir tır gelinlik yok oldu!”
Bize bu manşeti attıran şey, iddianın büyüklüğünden kaynaklıydı.
AKP eski il başkanı Mahmut Civelek, çok kritik bir zamanda İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’yu ziyaret etti.
Civelek’in Bakan Soylu ile olan yakınlığını bu kentte bilmeyen yoktur.
En azından siyaset ve basın camiası iyi bilir.
MHP hafta sonu il kongresi yapacak.
Kongre kapıya kadar gelip dayanmasına rağmen bundan bir hafta, on gün öncesine kadar MHP’nin kongresi kimsenin ilgisini çekmiyordu.
Neden? Çünkü mevcut il başkanı Aydın Ünlü’ye rakip çıkmamıştı.
Hayatın çetrefilli yollarında savrulup giderken bazı şeyler asla unutulmaz.
Onları bilinç altımıza yerleştiren olumlu ya da olumsuz nedenler vardır çünkü.
Olumsuz olanları hatırlar tecrübe sayarız ancak tekrarını yaşamamak için onu hemen geldiği yere yani bilinç altına itiveririz.
İlimiz özel okullar bakımından son derece zengin bir portföye sahip.
Hatta FETÖ olayları patlak vermeden önce özel okul sayısı daha da fazlaydı.
Tabi, cemaatin parlak dönemlerinde onların okullarında okumak, oradan mezun olmak bir ayrıcalıktı.
Allah biliyor ya buralara tırnaklarımızla kaza kaza geldik…
Gazetemiz bünyesinde yer almış ve almakta olan her arkadaşımızın
geldiğimiz noktada emeği var. Tabii bizim buralara gelmemizde
Hani şu FETÖ davasından dolayı hep bir değişim beklentisi var ya;
İşte o beklentinin kapsamı genişledi de genişledi.
İnsanlar artık şehrimizi yöneten başkanların, yöneticilerin sadece FETÖ’den dolayı değil,
KOÜ bir değerini daha kaybetti
Gazetecilik mesleğine ilk başladığım yıllarda tanıdım Füsun Yıldız Hocayı.
O yıllarda kentte kadın girişimcilerin rüzgarı esiyordu.
Bu konu vatandaşın da en sıkıntılı olduğu konuların başında geliyor.
Ama ne hikmetse bizim kent erkleri bu sıkıntıyı çözmek bir kenara dursun,
Bundan tam yedi ay önce 1 liradan satılan ekmeğin 1 lira 25 kuruştan satılması gündeme geldiğinde
Ünlü: Tanınan, bilinen, şöhretli demektir…
Göz önünde olan bu isimler tavırları, davranışları, olumlu ya da olumsuz durumları ile sık sık gündeme gelirler… Medyanın gözü kulağı bu isimlerin üzerindedir.
“Ünlü” denilince halkın aklına gelen şarkıcılar, oyuncular, şairler, yazarlar olsa da
Referandum bitti ama İzmit’teki seçim sonuçları tartışması hala bitmedi.
AKP Kocaeli’de her zaman olduğu gibi Türkiye ortalamasının üzerinde bir sonuç aldı.
Ancak alınan sonuçları ilçe ilçe analiz ettiğimizde bazı ilçeler için tehlike çanlarının çaldığını söylemek yanlış olmaz.
Millet olarak zor bir süreç geçirdik.
Yaşananlara bakılırsa bizim durgun günlerimiz olmayacak.
Bir olay oluyor, ardından “hele şu olsun rahata ederiz” diyoruz ama o an hiç gelmiyor.
Yok seçim yok o, bu derken şehrimizde neler oluyor hepsini askıya aldık.
Referandumu yeterince konuştuk, daha da konuşulacak gibi ama ben bugün farklı bir konuya değinmek istiyorum.
Çünkü sonbaharda oda seçimleri başlayacak ve artık adayların ortaya çıkma vakti geliyor.
Günler süren referandum kampanyası nihayet son buldu.
Seçim atmosferleri artık bana heyecan vermediği gibi, herhangi bir umut da aşılamıyor.
Evet, her sabah uyandığımda delice umutlarım var bu hayattan, doğru
Artık seçim sathına girdik.
Bugüne kadar kararını verenler verdi, vermeyenler de ya sandık başında karar verecek ya da sandığa gitmeyecek.
Ancak bütün siyasi parti liderlerinin söylediği gibi en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir diyerek
Türkiye’nin içinde bulunduğu gergin havaya rağmen bazen iyi şeyler olmuyor değil.
Kutuplaşmanın, ayrışmanın, cepheleşmenin gittikçe arttığı, tansiyonun yükseldiği şu günlerde
Ufak ama kimilerine göre önemli sayılacak vakalar yaşanabiliyor.
Bugün bu kentten CHP Lideri Sayın Kılıçdaroğlu geçti.
Partisinin hazırladığı bir dizi program için ilimize gelen Kılıçdaroğlu’nu canlı olarak izleme fırsatı buldum.
Sabah muhtarlar ve azalarla yaptığı toplantıdansa STK’larla buluşma toplantısına katılmayı çok istedim.
