Aysun Özcan

CHP’de Tugay Adak’ın intiharının sıradan bir olay olmadığını savunanlardanım.

Tugay’ı CHP’nin vefasızlığı öldürdü!

Tugay’ı CHP’nin vurdumduymazlığı bu hale getirdi.

Resmi adıyla, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi.”

Toplumda bilinen adı ise “ İstanbul Sözleşmesi…”

Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan sıfatı ile imzaladığı,

Sabahın kör saatinde dondurucu soğukta,

Kar kış fark etmeksizin ip gibi sıraya dizildik.

O dizeleri oluşturan her bir kelimeyi tek tek mıh gibi aklımıza kazıdık.

MHP bugün büyük kurultayını gerçekleştirdi.

Gözümüz kulağımız o kurultaydı.

Özellikle Merkez Yürütme Kurulu’na (MYK) kimin geleceği, kimin gideceği önemliydi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin en önemli ilçesi olan İzmit’te

Üç aydır gençlik kolu başkanı yoktu.

Eski başkan Ahmet Sefa Aşkın’ın görevden alınmasının ardından boşta kalan koltuğa uygun isim bulunamadı.

Dün yapılan büyükşehir belediye meclisinde çok ama çok önemli bir durum yaşandı.

Başkan Büyükakın öyle bir şey söyledi ki, dün o mecliste adeta bilinen tüm EZBERLER BOZULDU.

Bunu görmemek, duymamak, üstünde durmamak, peşine düşmemek mümkün değil!

“50 yıllık hayaldi” diyorlar, eksik bile söylüyorlar.

2018 yılında Kartepe’nin Derbent Dağ Yolu Poligon Alanı olarak belirlenen yerde temel attıklarında da “50 yıllık hayal gerçek oluyor” dediler.

Gel gelelim yıl olmuş 2021, biz hala hayal peşindeyiz.

Farkında mısınız, son birkaç yıldır 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü daha bir önemli hale geldi.

Gerek sosyal medyada gerek siyasette gerekse toplumun tüm kesimlerinde 8 Mart farkındalığı oluştu.

İki gündür telefonuma gelen kutlama mesajlarının haddi hesabı yok.

Daha önce bahsetmiştim, tekrar üzerinden geçeyim.

Yerel seçim arifesinde CHP’yi ve adayı karalamak için AKP’liler tarafından “Hatırla” isimli gazete basılmıştı.

Bir sabah kalktığımızda İzmit’in her yerinde bu gazeteyle karşılaştık.

Gelecek Partisi Kocaeli İl Başkanı Ömer Faruk Başaran ismini bilirsiniz.

Son üç-dört gündür epey popüler oldu.

Siyaset yapma sevdasıyla girdiği yolda net bir tavır sergilediğine tanık olmadığımız Başaran;

AKP İzmit’i kaybettikten sonra şöyle bir dağıldı döküldü.

Nede olsa kaybetmeye alışık değillerdi.

Yerel seçimlerde Kocaeli’de 13-0 gibi ezici bir üstünlükleri vardı.

Kim demiş Kocaelispor “siyaset üstüdür” diye?

Duy da inanma!

Kocaelispor’un siyasete kurban edilişi yıllara dayalı bir durum.

Körfez Belediyesi eski Başkanı Yunus Pehlivan hakkında 2 Şubat tarihinde bir yazı yazdım.

“Körfez Çalkalanıyor. Sahiden dolandırdı mı?” başlıklı yazımdan birkaç gün sonra Yunus Bey aradı.

Yaklaşık bir saate varan görüşmemizin detaylarını az sonra size aktaracağım.

Ne demişler, vay gidene…

Kalan sağlar kaldığı yerden savaşmaya didişmeye devam ediyor.

CHP’li genç Tugay Adak’ın hazin hikayesi Türkiye’de vicdan sahibi olan herkesin yüreklerini dağladı.

Benimkisi tamamen bir duruş.

Kötü gidişe dur deyiş

Uyuyanları uyandırmak, kendine getirmek adına bir tavır.

Üzgünüm, öfkeliyim, pişmanım.

Keşke keşke diyorum, keşkelerin içinde kayboluyorum.

Keşke ben bir şeyler yapabilseydim diyorum.

Ne yalan söyleyeyim, bu kadarını hiç beklemiyordum.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde Belde A.Ş’ye bağlı olarak çalışan 5 bin 700 işçiye yüzde 60 oranında zam verilmesi;

Ekonomik daralmanın had safhada olduğu, üstüne pandemi döneminin de eklendiği bir zamanda gerçekten büyük sürpriz oldu.

Kaç gündür ona buna soruyorum, soruşturuyorum.

Muhatabına ulaşayım dedim, olmadı.

Zaten kendisi Kocaeli’de değil!

Kocaeli’de siyaset o kadar kalitesiz bir hal aldı ki

İktidarından muhalefetine hepsi adeta konu kıtlığı çekiyor.

AKP biraz köşeye sıkıştığında hemen CHP döneminde yapılan Yuvacık Barajını ortaya sürüyor.

AKP İzmit Belediye Meclis Üyesi Fikret Hocaoğlu,

Adı “Korkusuz” olan ancak künyesinde isim dahi bulunmayan bir internet gazetesiyle ilgili açıklama yaptı.

Fikret Hocaoğlu’nun yaptığı açıklamaya bir gazeteci olarak katıldığım yanlar var elbette.

Sorunları yerinde görmek, olası afetlerde vatandaşın yanında olmak,

Sahada yürüyen projeleri denetlemek, sağlamasını yapmak,

O projeler yürürken gündelik hayatın akışına olumsuz etki etmemek,

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmit Belediyesine yaptığı ziyareti ilave bilgiler eşliğinde yorumlayalım.

Bir kere şunu söyleyeyim.

Kılıçdaroğlu’nun “Geçerken uğradım” şeklinde Fatma Kaplan Hürriyet’in çayını içmesi sanıldığı gibi basite indirgenecek bir ziyaret değildir.

İzmit’in bir zamanlar gözde yerlerinden biriydi Sanat Sokağı.

O ki, şimdi Atatürk maskının bile rahatça çalındığı, ilgisiz, bakımsız bir yer durumuna geldi.

Eskiden etkinliklerin yapıldığı, el emeği ürünlerin satıldığı bu sokağın canlı halinden eser kalmadı.

Gazetecilik benim geç keşfettiğim bir meslek.

O yüzden merdivenleri hızlı çıkmam gerektiğini düşünürüm, ama haddimi de bilirim.

O merdivenlerden çıkarken yukarıdaki meslek erbaplarını gölge gibi takip ederim.