KADIN CİNAYETLERİNİN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYİN

Arzu Yalçın

Arzu Yalçın

Tüm Yazıları

11 Ocak 2022 günü Tuzla’da bir restoranda Av. Dilara Yıldız, eski nişanlısı Oktay Dönmez tarafından polisin gözleri önünde katledildi.

Daha 28 yaşında pırıl pırıl bir genç kadın hayattan koparıldı.

Hem de bir zamanlar sevdiği, değer verdiği, adam zannettiği bir erkek tarafından…

Bu cinayet ne ilk ne de son, ama bir gerçeği yüzümüze tekrar çarptı.

O da şu ki; hukuk bilmek, avukat olmak, resmi mercilere başvurmak, uzaklaştırma kararı almak bir kadını korumaya yetmiyor!!!

Av. Dilara Yıldız katil hakkında uzaklaştırma kararı aldırmış, sosyal medya hesabından kendisine gönderilen tehdit mesajlarını yayınlamış, kendince çareler, hukuk çerçevesinde tedbirler aramış…

Ama yine de bu gözü dönmüş Oktay Dönmez adlı caniden kaçıp, kurtulamamış…

Bu ülkede bir kadın olarak kendimi bildim bileli sürekli korkular içinde yaşamaya mahkum olduğumu düşünüyorum.

Neden derseniz, genç kız olmaya adım atar atmaz “sen kızsın, onu /bunu yapamazsın” lar başlar bu ülkede…

Dışarda fazla kalma,

koşup oynama,

kıyafetine dikkat et,

oranı buranı açma,

erkeklerle mesafene dikkat et,

yüksek sesle gülme, vs.vs…

Bütün bunlar yaş aldıkça içinize öyle bir işliyor ki isteseniz de size çizilen çemberin dışına çıkamıyorsunuz.

Ola ki toplumun bakış açısının dışına çıkarsan, hemen sana olan tavır değişir,

En basiti o… derler yaftayı yapıştırırlar,

Ömür boyu öyle olmadığını ispatlamaya çalışsan temizleyemezsin üstündeki lekeyi…

Sonuç nereye kadar varıyor; YAŞAMA hakkının elinden alınmasına kadar…

Önce dünyayı zindan edip, sonra canını alırlar kadınların,

Sonra da “O… ydu zaten namusumu temizledim” deyince bir de sırtları sıvazlanır bu canilerin…

Ne yapsın adam namusunu temizlemiş derler alkışlar takdir ederler…

Sene olmuş 2022,

Kadınlar hala ikinci sınıf , hala kadının insan hakları korunmaya çalışılıyor…

Daha geçen yıl bir sabah uyandık, bir kararname ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmış olduğunu öğrendik.

Üstelik bunun için yıllarca mücadele eden kadın hakları savunucularına, hukukçulara, bu konuda çalışan uğraşan, emek veren onlarca insana sorulmamıştı bile, çıkmak istiyoruz siz ne dersiniz diye…

Atatürk gibi kadına değer veren ve kadının eşit birey olduğunu peşinen kabul eden,

Dünyadan çok önce seçme seçilme dahil pek çok hakkı tanıyan bir lidere rağmen 100. yıla yaklaşan Cumhuriyetimde,

Daha ileri medeni seviyeye gideceğimize kadının yaşam hakkının hala korunmadığını görmek,

Ve hatta bu korkuyu her geçen gün içimizde biraz daha derinden hissetmek çok üzücü…

Sadece 2021 yılında 280 kadın katledildi. Katillerin genelde eş, sevgili, eski eş, oğul, akraba, baba, komşu gibi kadının en yakınındaki erkekler olması ayrı bir endişe konusu, çünkü kadın aynı çatı altındaki katilden kendisini nasıl korusun?

Tanıdık olmayan katillerde var, Başak Cengiz gibi işinden dönerken hiç tanımadığı Can Göktuğ Boz adındaki samuray kılıçlı cellatla karşılaşan talihsiz kadınlarımız…

Geçtiğimiz yaz Gebze Pelitli köyünde, 12 Temmuz 2021 günü Ayşegül Aydın adlı 16 yaşındaki kızımız dershaneden dönerken Afgan uyruklu A.M adlı kaçak göçmenin saldırısına uğradı. Yaşama savaşını 21 Kasım’da kaybetti.

Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Fakültesi son sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Sedefnur Çağlar, polis memuru olan erkek arkadaşıyla kaldığı Körfez ilçesindeki 7. kattaki evde sabah saatlerinde balkondan düşmesi üzerine ağır şekilde yaralandı. Şu an hastanede yoğun bakımda yaşam mücadelesi verirken, erkek arkadaşı tutuklandı. Sağlığına kavuşmasını umut ediyorum.

O’nları koruyamamanın verdiği üzüntü hepimizi kahrediyor. Yıllarca kadın komisyonlarında elimden geldiğince bu mücadeleye omuz verdim. Ama çok zor, hala bir arpa boyu yol alamadığımızı görüyorum.

Nerede, nasıl, ne zaman olacağı belli olmayan, kimden geleceği bilinmeyen saldırı, taciz, tecavüz veya ölümcül darbeye karşı kadınlar kendilerini nasıl korusun?

Bunun tek çözümü devletin gerek eğitim politikalarıyla kadın erkek toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama yönünde tedbirleri alması, gerekse hukuki açıdan güçlü ve caydırıcı bir sistem kurmak suretiyle kadına karşı yapılacak her türlü ayrımcılık ve şiddet içeren eylemleri en etkili biçimde ortadan kaldırmak ve cezalandırmak olmalıdır.

Yine biz kadınlara da çok iş düşüyor, evlatlarımızı yetiştirirken onları kız erkek diye ayırmadan yetiştirelim. Erkekleri “dünya sana ait, sen ne istersen öyle olur” egosuyla büyütmeyelim. Bileğinin gücüyle kadınlar dahil güçsüz gördüğü her şeyi ezip geçmesini öğütlemeyelim.

Saygılı, sevgi dolu nesiller yetiştirmeye gayret gösterelim, dünyayı kadınlar, sevgi ve iyilik kurtaracak…

Kaybettiğimiz kadınların anısına saygı ve rahmetle…