Özgür Özel'den 'Filistin' iddiası
Bahçelievler mitinginde konuşan CHP lideri Özgür Özel, yeni bir iddiada bulunarak, "Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde ismini gizleyerek Trump'ın oğlu Junior Trump'ı ağırlıyor. Onunla pazarlığa tutuşuyor. İş adamı yazmışlar, ismini yazmıyorlar ziyarete gizliyorlar" dedi. Ayrıca Özel, mitingde halkçı belediyecilik ve demokrasi vurgusu yaptı

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Bahçelievler Haznedar Meydanı’ndaki “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi başladı.
Mitinge yurttaşların yoğun katılım sağladığı görüldü. Mitinge İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu ve eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin de katıldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasına, "Bugün 19 Mart darbesinden sonra, darbeyi gerçekleştirenlerin hevesini boğazını bırakanlar, Saraçhane'yi dolduranlar, hesapları bozanlar 55. kez eyleme gelmişler. Hoş gelmişler" ifadeleriyle başladı.
Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerine kayyum atanan CHP İstanbul İl Balkanı Özgür Çelik tarafından kamuoyu ile paylaşılan mektubunda şunları söyledi:
“Bizler, hiçbir ayrım gözetmeden, vatandaşa en iyi hizmeti sunmaya çalışırken, iktidar sahipleri; ayırmacı, kayırmacı politikalarıyla ülkemizi bir uçurumun kıyısına sürükledi. Ekonomide bir uçurumun kıyısındayız. Demokraside, adalette, eğitimde, sağlıkta, dış politikada bir uçurumun kıyısındayız.
Hukuk ve demokrasi dışına çıktığı halde, milletten en ciddi şekilde uyarı görmeyen iktidarlar, hep daha fazla zalimleşirler. Ya milletçe birbirimize güvenerek, birbirimize tutunarak hep birlikte selamete, huzura, refaha kavuşacağız ya da bir avuç insanın kişisel emellerinin kurbanı olacağız. Bunun ortası yok. Yok. Ya bu iktidarı, hukuk ve demokrasi içinde hareket etmeye mecbur bırakacağız ya da bir baskı ve zorbalık rejiminde gençlerimizin, çocuklarımızın hayatları kararacak, umutları tükenecek. Hukuk ve demokrasi dışına çıktığı halde, milletten en ciddi şekilde uyarı görmeyen iktidarlar, hep daha fazla zalimleşirler. Yalnız siyasi rakiplerine karşı değil, iktidardan refah, adalet, güvence bekleyen tüm vatandaşlara karşı daha fazla zalimleşirler. Bugün ülkemizde yaşanan budur. Tarihte ve günümüzde örnekleri çoktur. Millet, adalet duygusunu yitirmiş bir iktidarı zamanında yola getirmezse, o iktidar sahiplerinin ülkeye yapacakları kötülükler, verecekleri zararlar misliyle katlanarak artar. Onun için hep söylüyorum: Ya adalet ya sefalet. Ya adalet ya esaret.”
“BU İKTİDARIN, ADALET DUYGUSU, ADALET ARZUSU KALMAMIŞTIR"
Bu iktidarın, adalet duygusu, adalet arzusu kalmamıştır. Bu iktidarın, son sözü milletin söylemesine tahammülü kalmamıştır. Bu iktidarın, rakipleriyle sandıkta mertçe yarışma niyeti yoktur. Milletin kendilerine vermediği yetkiyi, kontrolleri altındaki yargı aracılığıyla gasp ediyorlar. Belediye başkanlarını, meclis üyelerini tehdit ederek, şantaja maruz bırakarak kendi partilerine geçmeye zorluyor, seçimle alamadıkları belediyeleri, bu kirli yolla elde etmeye uğraşıyorlar. Bayrampaşa’nın gururu Hasan Mutlu Başkanımız ve çalışma arkadaşlarına da yapılmak istenen budur. 30 yıl sonra halkçı ve icraatçı belediyecilikle tanıştırdığımız Bayrampaşalıların gönlünde taht kurmuş Hasan Başkanımız; baskıya, şantaja, tehdide boyun eğmediği için bu hukuksuz operasyona maruz kalmıştır. Ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, kendisini millet iradesinin üstünde görenlerin, kirli akıllarıyla milli iradenin temsilcilerine diz çöktürmeye çalışanların önünde boyun eğmeyeceğiz. Ne bu milletin temsilcileri geri adım atacak ne de aziz milletimiz.
Durursak, duraklarsak, bölünür ayrışırsak, milletçe tüm tarihsel kazanımlarımızı yitirir, çok büyük bir yıkımla baş başa kalırız. Mücadelemiz; çok partili demokratik rejime son verme niyetini açıkça ortaya koymuş bir avuç insana karşı, 86 milyonun demokrasi, adalet ve hürriyet mücadelesidir. Mücadelemiz; herkesin hak ettiği gelire ve yaşam standartlarına kavuştuğu, emeğinin, yatırımının karşılığını aldığı, kendini güvende ve güvencede hissettiği bir Türkiye kurma mücadelesidir. Bu mücadelede duraklamaya, ayrışmaya yer yoktur. Durursak, duraklarsak, bölünür ayrışırsak, milletçe tüm tarihsel kazanımlarımızı yitirir, çok büyük bir yıkımla baş başa kalırız. Onun için, bugünkü mücadele azim ve kararlılığımızı dalga dalga büyütmeye devam edeceğiz. Ülkemize adaleti, hürriyeti ve refahı getirene kadar asla durmayacağız. Milletime inancım, güvenim sonsuzdur. Sizleri çok seviyorum. Değerinizi bilin, kendinize güvenin. Kim ne planlar ne kumpaslar kurarsa kursun, son sözü siz söyleyeceksiniz. Bu ülkenin geleceği sizinle aydınlanacak. Umut sizdedir. Umut millettedir! Her şey çok güzel olacak."
Özgür Özel'in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"Bir zamanlar bahçeleriyle ünlü ama maalesef yönetildiği liyakatsiz, kente düşman, doğaya düşman olanların ellerinde İstanbul'un en yeşil alanından en düşük haline gelen Bahçelievler'deyiz.
"AKIN GÜRLEK, AK PARTİ'NİN YARGI KOLLARI BAŞKANI"
Tabii Bahçelievler bizimle anılınca ilçe başkanımız burada, kadın kolları, gençlik kolları, örgüt burada. Ama bir de öbür tarafı var işin; Bahçelievler Belediyesi… Biliyorsunuz Aziz İhsan Aktaş adında bir iftiracı, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yargı kolları başkanı tarafından kullanılıyor ve bir iftira kampanyasının içine oturtuldu. AK Parti’nin yargı kolları başkanını biliyor musunuz? Akın Gürlek. Hiç eğmeden, bükmeden söyleyeyim. Tabii aslında buna biz tepki gösteriyoruz da esas tepki göstermesi gereken AK Parti’nin gençlik kolları, AK Parti’nin kadın kolları, AK Parti’nin ana kademe yöneticileri. Tayyip Bey bunların hepsine diyor ki ‘Bir işe yaramazsınız. Partiye seçim kazandıramazsınız, partiyi büyütemezsiniz. O yüzden yeni bir kol kuruyorum. Benim umudum ne kadın kollarındadır, ne gençlik kollarındadır. Tek umudum; yargı kollarındadır, Başsavcı Akın Gürlek’tedir.’ İşte o yargı kolları başkanının aparatı olmuş, herkese iftira atan. Daha doğrusu Türkiye’de 388 yerde ihale almış, bunların 80’i CHP’li belediyeler, 300’ü AKP’li belediyeler ya da bakanlıklar, kamu kurumları. O taraftan bir kişiye bir soru yok, bu tarafta kapısından girdiğinde belediyenin başkanını gidip içeri atıyor. Örneğin, Zeydan Karalar. Bugün Adana’dan buraya bin 500 kilometre yürüyen aslanlar var, bir yürekten alkışlayalım onları. Hepsine yürekten teşekkür ediyorum.
Koca yürekli gençler, Adana gibi koca yürekli insanlar hepsi. Zeydan Başkan 12 yıl önce belediyeyi, ilçe belediyesi Seyhan’ı AK Parti’den almış, aldığı sırada bir ihale varmış. Ödemeler yapılmış. Günü gelince bitmiş, bir daha da iş verilmemiş. Kendine sorarsan ‘Ortak değiliz’ diyor. Savcı ‘Onlar ortak, ben biliyorum’ diyor. Güya Aziz İhsan Aktaş’ın ortağı 12 yıl önce Zeydan Karalar’dan ödeme almış, onun için Zeydan Karalar içeride yatıyor. Ama Bahçelievler’in belediye başkanı daha geçen sene iki parça halinde; önce kamyonları, sonra şoförleri için ihale yapmış. Toplam 843 milyonluk ihale vermiş. Hakan Efendi’ye dönüp de soran yok. Yazıklar olsun böyle ikiyüzlülüğe. Buradan açık söylüyorum. Eğer Zeydan Karalar ya da Avcılar Belediye Başkanım, gencecik kardeşim Utku Caner Çaykara ya da Gaziosmanpaşa’da biricik, gencecik kardeşim Hakan Bahçetepe bunların ifadesiyle hapiste yatıyorsa, Bahçelievler Belediye Başkanının 50 kere müebbet alması lazım.
Önce mutfaktaki yangını konuşalım. AK Parti öyle bir düzen getirdi ki artık dayanacak gücümüz kalmadı. Erdoğan fakir sevmez, zengin sever. Ama bir bakalım Erdoğan'ın haline; Türkiye'de resmi yoksulluk sınırı 88 bin lira. Bütün Türkiye'de durum aşağı yukarı aynı, 88 bin liranın alında alanlar yüzde 95 dedim resmi rakam da yüzde 88. Bakın Erdoğan 88 bin liradan az alanı ya da 22 bin lira asgari ücret alanı sevmiyor ama 700 milyar lira zenginlerin vergisini sildi. Senin cebinde kalsın diyor, hazineye girmiyor. Hepimizin cebinden alıp zenginlerin cebine koydu.
Bir tarafta 'Sıfırladın mı oğlum paraları' diyenlere, öbür tarafta oğlunu sıfır lira harçlıkla okula gönderenler. Kantinler ateş pahası. O yüzden söz veriyoruz, bu memlekette hiçbir çocuk babasından yoksulluk miras almayacak. Hiçbir çocuk okula boş beslenme çantasıyla gitmeyecek. Bunun sağı yok solu yok. Kürdün de Türkün de çocuğu aç, babası aç. Öyle ya da böyle bu memlekete adaleti getireceğiz.
OKUL MÜDÜRLERİNE ÇAĞRI
Beyoğlu Belediye Başkanımız, 'Beyoğlu'nun zengininden çok fakiri var genel başkanım' dedi. Çocuklar tenefüste, parası olan çeşmeden içiyor bazıla şişe alıp içiyor. Başkanım dedi arıtma yaptım dedi, zengin çocuk da oradan içiyor diğeri de dedi. Biz bunu örnek proje yaptık, bütün Türkiye'ye dağıttık. Ama bazı okul müdürleri korkuyor, bazı ilçe milli eğitim müdürü korkuyor. Bir kez daha söylüyorum, bütün silkelemelerine rağmen AKP'nin MHP'nin borçlarını bize çdetiyorlar. Türkiye'deki bütün okul müdürlerine sesleniyorum, ücretsiz su sebilleri bizden. Çocuklara sıcak öğle yemeği ya da ücretsiz beslenme çantası bizden yeter ki korkmayın siz o reisten.
"UCUZ, TEMİZ EĞİTİM CHP İKTİDARIYLA MÜMKÜN"
Milli Eğitim'de en liyakatsiz kişiyi oturttular. Cemaatlerle iş birliği yapıp devletin parasını çarçur ediyor. Şimdi de çıkmış 600 bin liraya bile özel okul var oraya versinler çocuklarını diyor. Bu 'gerizakalıya anlatır gibi' dedi ya. Ben müsadenizle 'Yusuf Tekin'e anlatır gibi' anlatacağım. Allah'ın adamı, hasbel kader Milli Eğitim Bakanı, bu memlekette asgari ücretin bir yıllık toplamı 265 bin lira. Yani bir asgari ücretli dediğin okula öğrenci yollamak için 2 buçuk yıl çalışması lazım. Milletin aklıyla alay eden Yusuf Tekin'e anlatarak söylüyorum, bu memlekette ucuz, temiz eğitim CHP iktidarıyla mümkün.
"TRUMP FİLİSTİN'E ÇÖKÜYOR, ERDOĞAN SEN NERDESİN?"
Geçen hafta cumartesi günü, İstanbul'da Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde ismini gizleyerek Trump'ın oğlu Junior Trump'ı ağırlıyor. Onunla pazarlığa tutuşuyor. İş adamı yazmışlar, ismini yazmıyorlar ziyarete. Filistin kan ağlarken lobi şirketleri üzerinden iş tutuyorlar. Filistin'i Trump'a terk ediyorlar. Trump Filistin'e çöküyor Erdoğan, sen nerdesin? Filistin seni affetmeyecek.
"İMAMOĞLU'NUN TUTUKLULUK SEBEBİ ISLAH OLMAMASIDIR"
Ekrem İmamoğlu'nun suçunu kabul ediyorum. Ekrem İmamoğlu üst üste dört kez Erdoğan'ı yenme suçunu işlemesidir. Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluk sebebi ıslah olmaması, kararlılıkla ilerlemiş olması.
Hasan Mutlu, bu partiye emeği olan tertemiz bir belediye başkanı. Dengeleri değiştirmek için bizim arkadaşlarımızı tutuklamak marifetiyle belediyemize çökmek istiyorlar. Hasan Mutlu '4 kez Cumhur İttifakına geçersen operasyonu durdururuz, yoksa seni içeri alacaklar' dedi.
Eşinin de tanık olduğu bu telefon görüşmeleri, Hasan Mutlu Bey dakikasıyla söylüyor. Abdullah Özdemir savcılığa suç duyurusunda bulunsun diyor. Hasan Bey suç duyurusunda da bulundu, savcılığa da söyledi.
AK Partili bir yönetici 'Hasan Mutlu Başkanım Allah senden razı olsun, belediye AK Partideydi. Otoparkın ücretini elden alırlardı, beni de kazıklamışlardı. Savcılık çağırırsa gidip anlatırım" dedi. Abdullah Özdemir, bu kişi Bayrampaşa'da sizin yöneticiniz Kaan Yürür. Kaan Yürür, namusluca durumu anlatmak isteyen kişi. Suçlanan, İsmail Gemici. Ayrıca AK Parti il yöneticisi ‘Ya AK Parti’ye geçersin, ya Silivri’ye gidersin’ diyen kişiler. Buradan şimdi Adalet Bakanı’na sesleniyorum. Bahçelievler’de vardır herhalde, eskiden guguklu saatler vardı. Biliyor musunuz? Şimdi hukuklu saat var. Eskiden guguk kuşu çıkıyordu, şimdi hukuk kuşu çıkıyor; Adalet Bakanı. Günde iki sefer çıkıyor, ‘Türkiye hukuk devletidir, Türkiye hukuk devletidir, yargı bağımsızdır.’ Haydi bakayım hukuk kuşu çık da söyle şimdi. Nasıl olmuş bu işler, nasıl? Hukuk kuşumuz Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç çık bakalım yine söyle, ‘Yargı bağımsızdır’ de.
"MHP’DEN, SAYIN BAHÇELİ’DEN SİYASİ BEKLENTİM YOK AMA…”
Bu burada bitmiyor arkadaşlar. En önemli kısmına geldik. Geçtiğimiz günlerde MHP’den Emin Sönmez ve Yasin Sönmez diye baba - oğul ihraç edildi. Yasin Sönmez, MHP’nin Bayrampaşa ilçe yöneticisiydi. İkisini birden içeri attılar. MHP de tutuklandıklarını görünce, gözaltını görünce disipline verdi, dün ihraç etti. Kişi Sayın Emin Sönmez diyormuş ki... Buradan Sayın Devlet Bahçeli’ye sesleniyorum. MHP’li, MHP’de hukuk ve seçilmiş işlerinden sorumlu genel başkan yardımcımıza sesleniyorum. Emin Sönmez, Sayın Bahçeli’nin iyi tanıdığı biriymiş, zaman zaman Sayın Bahçeli ile görüşürmüş. Birden içeri atılmışlar ama Emin Sönmez’in ifadesi şu: ‘Bana Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu’ya 1 milyon lira verdim de, bu kâğıdı imzala, işine gücüne devam et, dediler. Allah’tan korkarım. İftira atmam, Allah’tan korkarım, dedim. Beni yaka paça, oğlumu da beni de içeri koydular’ diyor. Sayın Bahçeli’den rica ediyorum. Sayın Bahçeli lütfen bir milletvekilinizi yarın düne kadar MHP’li kadim dostunuz Emin Sönmez‘e, yöneticiniz Yasin Sönmez’e yollayın. AK Toroslar çetesi bir ses kaydı bulmuş, üç sarhoştan. ‘Bir milyon lira verdiler’ diyorlarmış, ‘Duyduk.’ Ama öyle bir para yok. MHP’li işadamına ‘Ben verdim, dersen işine gücüne bakarsın yoksa bir miktar içeride yatarsın’ demişler. Buna bir MHP’li milletvekili yollamak, konuşmak bedava. Aksi takdirde bu AK Toroslar çetesinin önünü almak mümkün değil.
Sayın Bahçeli şikâyet ediyor ya ‘İçişleri Bakanlığı’nda, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde paralel yapı var.’ ‘Kahramanları uzaklaştırıyorlar, yerine bir cemaati dolduruyorlar. Yakında darbe de olur’ diye yazıyor Bahçeli’nin danışmanları. Paralel yapının kralı Çağlayan adliyesinde var, AK Toroslar çetesinde var. Buradan AK Parti ile MHP’nin arasına girmek niyetim hiç yok. Onu yanlış anlayıp yanlışı konuşuyorlar. Ama gelin Türkiye’de AK Toroslar çetesini de birlikte dağıtalım, paralel yapının da üstüne birlikte gidelim. Ben hukuku savunmak için, size açık çek veriyorum. Düne kadar MHP’lileri alıp ‘İftira atarsan, bu işten yırtarsın diye tehdit etmiş dimdik duran biri var’ diyorlar orada. Ben söyleyince HSK’ya ne suç duyuruları, ne tehditler, ne şantajlar, ne para teklifleri, ne ses kayıtları… Ama HSK kulağının üstüne yatıyor, duymuyor, konuşmuyor. AK Toroslar çetesine yol veriyor. Ama bu sefer bu MHP’li iş adamının beyanlarıyla Devlet Bey bu işe sahip çıkarsa bu AK Toroslar çetesinin de kirli çamaşırları ortaya çıkacak. Çağrıda bulunuyorum. Bir daha söylüyorum. Devlet Bey’den, MHP’den siyasi bir beklentim yok. Ama İçişleri Bakanlığı’ndaki rezalete de, Çağlayan’daki rezalete de Türk milleti adına el koymak için açık çek veriyorum.”