Kanko “Bu eserler nasıl kayboldu?”
TBMM Genel Kurulu’nda Torba Kanun görüşmeleri sırasında CHP adına söz alan CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, müze ve sarayların gelirlerinin Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmasına ilişkin düzenlemeyi sert sözlerle eleştirdi. Kanko, bu uygulamanın tarihi eserlerin örtülü şekilde yağmalanmasının önünü açtığını belirterek, “Bu bir kültür ve tarih soygunudur. Sistematik bir şekilde yok edilen, kaybolan ya da çalınan eserlerin hesabını kim verecek?” diye sordu
Konuşmasına Meclisi yönetmesi gereken TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın yerine Meclisi yöneten TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a bir eleştiriyle başlayan Kanko, “Öncelikle Başkanımıza bir tavsiyede bulunmak istiyorum: Oldukça fazla yorgunluk belirtileri göstermeye başladınız, bunu herkes hissetmeye başlamıştır herhâlde. Keşke bizim Grup Başkanvekillerimizden biri yönetseydi de siz de biraz dinlenmiş olurdunuz. Bu konuda hassasiyet beklerdik ama maalesef olmadı” ifadelerini kullandı.
Torba Yasa’ya karşı eleştirilerini sürdüren Kanko, kültür ve sanat alanında yaşanan ciddi kayıplara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye'de sistematik bir kültür soygunu yaşanıyor ve buna göz yumuluyor. Zeugma Müzesinde 350 milyon lira değerinde 10 eser kayıp. Mimar Sinan Üniversitesi’nde 404 eser ortadan kaybolmuş. Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde 10 milyar lira değerindeki 302 tablo şu anda kayıp. Batman, Afyon, Adana, Antep müzelerinde milyonlarca liralık altın ve gümüş sikkeler yok. Topkapı Sarayı'ndan Dolmabahçe’ye, Beylerbeyi'ne kadar halılar, antikalar, altın objeler çalınmış ya da kaybolmuş durumda.”
Bu kayıpların sorumlularının açıklanması gerektiğini vurgulayan Kanko, Cumhurbaşkanı ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a çağrıda bulundu:
“Bu eserler nasıl kayboldu? Kimlerin eliyle yurt dışına çıkarıldı? Bu sistematik soygunun bürokratik ve siyasi ayağı var mıdır? Neden hiç kimse hesap vermemektedir? Bu ülkenin tarihine, kültürüne, mirasına yapılan bu ihaneti açıklamak zorundasınız. Bu ihmallerin, bu sahtekârlıkların, bu yağmanın hesabının sorulması ve sorumluların mutlaka yargı karşısına çıkarılması gerekmektedir.”
Kanko, konuşmasının devamında Kocaeli’nin kültürel mirasına da değindi. İzmit’teki Nikomedia antik kentinde yürütülen kazılarda ortaya çıkan ve orijinal boyaları hâlâ korunmuş rölyeflerin, depreme dayanıksız bir binada sergilendiğini hatırlattı. Bu durumun ciddi bir risk oluşturduğunu vurgulayan Kanko, “Bu eserlerin olası bir depremde zarar görmesi, kültür ve sanat için çok ciddi bir kayıp olacaktır. Gerekli önlemler acilen alınmalıdır” dedi.
Kanko, konuşmasında ayrıca Çatalca Müftüsü'nün Kocaeli'ye atanmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik kullandığı ifadeleri de sert şekilde eleştirdi:
“Nasıl ki rahmetli sanatçımız Volkan Konak hakkında haddini aşan ifadeler kullandıysa, şimdi de Kocaeli’ye atanırken kutuplaştırıcı bir dil kullanmaya başladı. Genel Başkanımıza yönelik hakaret içeren, aşağılayıcı sözler kullandı. Buradan açıkça söylüyorum: Kocaeli halkı bu tür ifadeleri kabul etmez. Bu terbiyesizce açıklamalardan geri adım atmalı ve kamuoyundan özür dilemelidir.”
Son olarak Kanko, Kocaeli Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Akıncı’nın, Atatürk'e yönelik sosyal medya üzerinden yaptığı hakaret içeren paylaşımına tepki gösterdi. Kanko, “Bu ülkenin bazı değerleri vardır, dokunulmaz. Atatürk'e dil uzatan herkes karşısında milyonları bulur. O profesör bugün o makamda oturuyorsa, biz bugün bu sıralardaysak, bu Atatürk’ün mirasıyla mümkündür. YÖK’ü ve Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü’nü göreve çağırıyorum” dedi.
