Erdoğan'dan F-35 açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz F-35'lerden de vazgeçmiş değiliz. Projeye dönüş ile ilgili niyetimizi muhataplarımızla görüşüyoruz" değerlendirmesini yaptı

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı, "Dostum Trump'la verimli bir görüşme gerçekleştirdik, ikili ilişkilerimizden NATO ortaklığına, bölgesel ve küresel meselelere kadar pek çok başlığı ele aldık" dedi.
Erdoğan, Hollanda'nın Lahey kentindeki NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan sorulara şu yanıtları verdi:
FETÖ AÇIKLAMASI
SORU- İsrail'in İran'a yönelik saldırılarında, içeriden bilgi aldığı gerçeği ortaya çıktı. Dolayısıyla saldırıların ilk saatlerinde İranlı üst düzey komutanlar öldürüldü. Türkiye, 15 Temmuz'da büyük bir badire atlattı ve o günden beri FETÖ ile çok ciddi mücadele ediyor. Ancak yakın zamanda FETÖ'ye yönelik bir operasyonda, 174'ü muvazzaf, 176 askeri personel gözaltına alındı. İran'daki bu durumu göz önünde bulundurarak, FETÖ ile mücadeleye yeni bir ivme kazandırmak söz konusu mu?
15 Temmuz'dan bu yana devletimizin tüm kurumlarında FETÖ ile mücadele, hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde ve bildiğiniz gibi kararlılıkla sürdürülüyor. Son operasyonlarda da örgütün hala çeşitli yapılara sızma girişimlerinin sürdüğünü görüyoruz. Bu konuda hiç rehavete kapılmadık, kapılmayacağız.
FETÖ'nün ülkemiz için nasıl büyük bir tehdit olduğu, bugün daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu örgüte acınırsa, acınacak hale düşeceğimizi her zaman ifade ettim. Bizim bu FETÖ tehdidine dikkat çekmek için yaptığımız açıklamaları çarpıtanlar oldu. Ama sonuçta haklı çıkan, hep biz olduk. Türkiye bu beladan önünde sonunda tamamen kurtulacaktır. Bu örgütü kurumlarımızdan büyük oranda tasfiye ettik, kalıntıları da temizliyoruz. Kolluk ve istihbarat birimlerimiz son derece titiz bir çalışma yürütüyor. Hangi kılığa girerlerse girsinler, hangi taşın altına saklanırlarsa saklansınlar, bu mücadele hedefine ulaşacaktır. 15 Temmuz ruhunu neden unutmamak ve unutturmamak gerektiğinin, son operasyonlardan sonra herkes tarafından anlaşıldığını sanıyorum. Çünkü tehdit sadece o geceyle sınırlı değildi. Bunu ilk günden anladık ve anlatmaya çalıştık, çalışıyoruz. Düşman uyumuyor. Dolayısıyla biz de uyumayacağız.
SORU- Ben de “Terörsüz Türkiye” süreci ile ilgili bir soru yöneltmek istiyorum. Aslında şu son yaşanan gelişmeler bu sürecin ne kadar önemli, ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi. Planladığınız şekilde gidiyor mu “Terörsüz Türkiye” süreci? Bunu sormak istiyorum efendim. Özellikle önümüzdeki süreçte silah bırakmayla ilgili somut bazı adımlar görebilecek miyiz? İran'la ilgili ortaya çıkan yeni durum, yeni denklemin “Terörsüz Türkiye” sürecine nasıl bir yansıması olur?
Cumhur İttifakı olarak “Terörsüz Türkiye” hedefine yönelik çalışmaları dış etkilerden uzakta tutmaya gayret gösteriyoruz. Yapıcı, kararlı, sabırlı ve iyimser bir şekilde yola devam ediyoruz.
Silah bırakma konusuyla güvenlik birimlerimiz yakından ilgileniyor. Meclis’te de büyük bir anlayış birliği oluştu; sürece destek üst seviyede. Bu konuyu gündelik siyasetin yıpratıcı polemik alanına çekmemek lazım. Bunun gibi milli bir meselede, milli hassasiyetler ön plana çıkmalı. Bakın, siyaset sahnesinde her şey gelip geçer, ama böyle bir sorunun çözümde rol almak, milli hafızada ebediyen hayırla yad edilir. Biz, “Terörsüz Türkiye” sürecine böyle bakıyoruz.
BAHÇELİ VE DEM HEYETİNE ÖVGÜ
MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin ufuk açan söylemlerini ve DEM heyetinin sorumlu tavrını sürecin başarısı açısından çok kıymetli buluyoruz. Şunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim: Türkiye artık iç cephesini daha sağlam hale getirme yolunda önemli bir mesafe almıştır. Süreç daha tamamlanmamıştır ve provokasyonlara karşı dikkatli olunması şarttır. Çevremizde yaşanan son hadiseler, iç cepheyi güçlendirme çağrımızın ne kadar isabetli bir tutum olduğunu göstermiştir. Yaşananlar ülkemizde “Terörsüz Türkiye”ye olan ihtiyacı ortaya koymuş ve desteği artırmıştır. Bundan sonra ülkemizin aydınlık bir geleceğe doğru yürüyüşünde daha güçlü adımlar atacağız.
DEM PARTİ HEYETİYLE ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA GÖRÜŞECEK
Önümüzdeki hafta nasip olursa DEM heyetiyle benim bir görüşmem olacak. “Terörsüz Türkiye” konusuyla ilgili konuşacağımız bazı konular var. Bizim bu konuda herhangi bir şüphemiz yok. Biz bir defa öyle bir düzlemde gidiyoruz ki, inancımız bu işi çözmek. Buna inanmış durumdayız. Dışişleri Bakanımız Hakan Bey, MİT Başkanımız İbrahim Bey, Milli Savunma Bakanımız Yaşar Paşa ile bu konuda uyumlu bir çalışmamız söz konusu. Rahmetli Sırrı Süreyya Önder’le, biliyorsunuz, Pervin Buldan beraberce ziyarete gelmişlerdi. İyi ve samimi bir görüşmemiz olmuştu. Arkasından maalesef rahmetli Sırrı Süreyya Önder hastaneye yattı. Önümüzdeki hafta yapacağımız görüşmeden de güzel neticeler çıkaracağımıza inanıyorum. Meclis’te kurulacak komisyonla ilgili olarak da bizler, bir arkadaşımızı görevlendireceğiz ve bu süreci inşallah başarıyla devam ettireceğiz.
SORU - Anayasa konusuna değinmek istiyorum. Memur-Sen'in 30. yıl vefa buluşmasında yakın siyasi tarihin ve önemli dönüm noktalarının bir özetini yaptıktan sonra “Hedefimiz uğruna bedel ödeyerek elde ettiğimiz bütün kazanımların yeni anayasada daha sağlam bir güvenceye kavuşturulmasıdır.” dediniz. Şimdi biraz daha anayasa tasavvurunuzu açmak ister misiniz?
Bizim mevcut Anayasamız biliyorsunuz olağanüstü bir dönemde ve darbe sonrası şartlarda kaleme alındı. Yıllar içerisinde yapılan değişiklikler, Anayasayı kırk yamalı bohçaya çevirdi. Yeni anayasa talebi aslında milletin siyaset kurumundan aldığı bir söze dayanıyor. Siyasetçiler olarak milletin huzuruna her çıktığımızda yeni anayasa yapmayı vadettik. Bu sadece bizim vaadimiz değil. Diğer partiler de bu sözü verdi. Partimiz bünyesinde oluşturduğumuz komisyon, çalışmalarına başladı ve temel ilkeleri de belirledi. Ancak bu süreçte muhalefet partilerinin yapıcı ve samimi katkısı çok çok önemli. Bunu bekliyoruz. CHP'nin mevcut yaklaşımıyla bu zeminin oluşup oluşmayacağına dair değerlendirme kamuoyunun takdiridir. Bunun kararını biz veremeyiz. Biz diyoruz ki; artık bu millet darbe anayasasından tamamen kurtulsun. Siviller, sivil siyaseti ve demokrasiyi güçlendiren bir anayasa yapsınlar. Derdimiz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Dertlere derman olacak bir metin üzerinde biz uzlaşmaya hazırız. Yalnızca Anayasamız ve demokrasimiz üzerindeki darbe lekesini temizlemek için bile yeni anayasa yapmaya ihtiyacımız var. Meclisimizde oluşturulacak bir zeminde yeni anayasadan ne anladığımızı hem biz, hem diğer partiler ortaya koyabilir. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak yeni, sivil, özgürlükçü anayasa konusunda samimiyiz. Anayasa milletin ortak çatısıdır, o çatıyı birlikte inşa etmeye hazırız.
"CHP MEFLUÇ DURUMDA"
SORU - Türkiye, dünya siyasetinde önemli roller üstleniyor. Dünya barışı için her zaman elini taşın altına koyuyor. Bunu Rusya-Ukrayna Savaşında gördük. Bunu İran-İsrail arasında yaşanan çalışmalarda gördük. Türkiye bunlarla uğraşırken bir yandan da iç cepheyi güçlendirmeye çalışıyor. Ancak ana muhalefete baktığımızda, ana muhalefet cephesinde enteresan bir karışıklık ve bu meselelerle alakalı çok uluslu görüşler var. Ben sizin bu konudaki değerlendirmenizi rica ediyorum. CHP maalesef bugün mefluç olmuş halde. Şimdi bakıyorsunuz işte birileri “4 yıldan sonra ben tekrar geri dönüyorum” diyor. Bir diğerleri “Acaba kimler gelir?” diyor. Türkiye'nin temel meseleleriyle ilgili söyleyecek sözü kalmamış, koskoca partiyi bir avuç “ikbal avcısının” ihtiraslarına esir etmiş durumdalar. Çevremizde onca hadise yaşanırken CHP'den “biz de böyle düşünüyoruz” tarzı bir yaklaşım gördünüz mü? Bir öneri getiremiyorlar, çünkü herhangi bir fikirleri yok. Siyaseti sadece kendi sığ havuzlarından ibaret sanıyorlar. Okyanustan habersiz lafla peynir gemisi yüzdürmeye çalışıyorlar. Kavga etmekten hizmet etmeye fırsat bulamıyorlar. Yönettikleri belediyeler, hepsi iflas bayrağını çekmiş durumda. Durumlar hiç iyi değil. Yolsuzluk, usulsüzlük, haraç ve rüşvet almış başını gidiyor. İşte son zamanlarda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ortaya koyduğu deliller, belgeler hepsi ortada. Sadece İstanbul değil, başka iller de ne yazık ki durum felaket. 13 yıl boyunca önünde düğme ilikledikleri bir şahsa yaptıkları karşısında ürkmemek, hicap duymamak mümkün değil. Değerli arkadaşlar, ne demişler? Bizans'ta oyun, CHP'de kavga bitmez.