Anıl Acurman’dan Hürriyet’e: “Belediye Başkanı kara propaganda yapıyor”
CHP Başiskele’de sular durulmuyor. İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in Başiskele ilçe başkanı Uğur Falay’ı yeniden seçtirmek için, rakibi Anıl Acurman hakkında kara propaganda yürüttüğü öne sürüldü. Bu iddiaların sahibi Acurman, delegelere attığı toplu mesajda, Hürriyet’e “batsın saraylar, batsın tüm şahsi hırslar” sözleriyle seslendi

CHP’de kongre süreçleri tüm hızıyla devam ediyor. Geçmiş dönemde örgütle arasına mesafe koyan ancak bunun ceremesini çeken Fatma Kaplan Hürriyet bu kez işi sıkı tutuyor. 12 ilçeye açıkça müdahale eden, taraf olan Hürriyet’in Başiskele’deki adayı ise Uğur Falay oldu. Falay’ın yeniden ilçe başkanı olması için delegeleri tek tek arayan ve kendisi hakkında kara propaganda yaptığını öne süren Anıl Acurman’dan sert tepki geldi.
“Belediye Başkanı ilçeye kahvaltı servis ediyor”
Acurman, delegelere attığı toplu mesajda CHP delegelerine seslendi. Acurman, “Belediye başkanı tarafından ilçeye kahvaltılar servis edilip “ortada görülen” delegeler çağrılıp aday tanıtımına omuz veriliyor. Ses çıkarmayıp iyiye yoruyoruz ertesi gün daha da ileri gidiliyor. Şimdi çıkıp “parti oylarının altında oy aldı, ilk seçimde istifa edecek” şeklinde hikayeleri sizlere sunup ikna çabasına girildiğini görüyorum. Bugün hep beraber bir yanıt vermekteyiz. CHP’nin özgür üyeleri mi olacağız, yoksa güç sahiplerinin kapıkulları mı olacağız” diye sordu. Başiskele İlçe Başkan Adayı Anıl Acurman açıklamasının devamında şunları ifade etti:
“Kimse ilçe başkanı olmak istemezken görev edindim”
Kıymetli delege arkadaşlarım öyle sanıyorum ki yakın tarih de olsa kolay unutuluyor.
Ben, 40 yılını avukatlığa ve partisine hasretmiş bir babanın, tümü partili bir ailenin evladı ülkenin üst düzey okullarında okumuş, 18 yıldır bu ilde şerefiyle avukatlığını yapan Anıl Acurman. Ben kimsenin ilçe başkanı olmak istemediği, siyaseten en ufak ışık görülmeyen Başiskele‘de 2020 yılında ilçe Başkanlığı görevine geldiğimde siyaseten 12 yılını doldurmuş ilçe yöneticilikleri il yöneticilikleri yapmış bir kardeşinizdim. 2018’de beşinci sıra milletvekili adayıydım dördüncü sırada sevgili Muhip hocamız vardı. 2020 yılında göreve geldiğimizde pandemi koşulları, sonrasında ülke genelini sarsan deprem koşulları altında dahi “sevginin iskelesi” markasını yarattık. İlçenin her bir yanına bu siyaseti yaymak için elimizden gelen mücadeleyi verdik ve genel seçimde Kocaeli’ndeki ilçeler arasında Cumhuriyet Halk Partisi’nin parti oyunu en çok arttıran ilçe olarak örgütümüzü taçlandırdık %20 barajını ilk kez aştık.
“Partiye kattığım isimler sebepsiz yere bana muhalif oldu”
2023 yılında ilçe örgütümüzün ileri gelen birçok ismi yeniden milletvekili adayı olmamı tavsiye ettikleri halde herhangi bir seçime girmeden ve sonuç almadan ilçe Başkanlığı görevini kesinlikle bırakamayacağımı, milletvekilliği yönünde bir tasarrufum olmayacağını deklare ettim. 2023 yılında kıymetli delegelerim bana ve ekibimize ki bu dönem bana neden muhalif olduklarını bir kez dahi söylemeyen yeni arkadaşlarımızı da aramıza katarak 2 yıl için yetki aldık.
“Partimin talimatıyla aday oldum”
Birçok büyüğümüze adaylık teklifi götürdük ittifakı CHP bayrağı altında yapmak için maksimum gayret gösterdik, muhalefet adayları olarak kendini aylarca tanıtan Zafer Mutlu ve Hüseyin Ayaz’a rağmen son bir ay kala adaylık yoluna parti talimatı ile çıkartıldım. O dönemde bütün büyüklerimiz adaylığı kabul etmem telkininde bulundu. Bu süreçte sayın İzmit Belediye Başkanı ittifak olmamız için büyük yönlendirmeler ve çabalar sergiledi. Bizden 2-3 ilçe meclis üyeliğine tamah etmemiz beklendi CHP bayrağı artık bu ilçede hür şekilde dalgalanmalıydı. Biz de talep ve talimatların gereğini yaptık. Parti disiplini neyse onu uyguladık. Diğer ilçelerde adaylaşmayıp kenarda duran başkanlar yerine ben parti evladı olarak bayrağı kapıp yola çıktım.
“Bir meclis üyesi varken altı olduk”
Tek amacım yerelde de varlığı ispat edip muhafazakar partilere mecbur olmadığımızı göstermek, ilçe sahasında olabildiğince çok meclis üyeliği kazanıp bir sonraki seçime ilçeyi CHP bayrağıyla kazanacak yolun taşını koymaktı. Sonuç olarak aylarca, partililerimiz gözünde dahi muhalefet adayı olarak tanıtılan Zafer Mutlu ile aynı oy oranına 1 ayda ulaşıp seçimden çıktık. 1 meclis üyemiz varken 6 meclis koltuğu kazandık. Saadet partisi ise 1 meclis üyesi çıkarabildi.
“Belediye Başkanı sıfatıyla hakkımda kara propaganda yürüyor”
Özetle dostlar, Ben ve partiye on yıllarını vermiş ailem partimizi hiçbir zaman yarı yolda bırakmadık. Hiçbir görevi yarıda bırakıp terk etmedim.
Ben ilk göreve geldiğimde ilçedeki makam odasını yıkıp toplantı salonu inşa etmiş insanım. Şimdi ise bir kara propaganda belediye başkanı sıfatı kullanılarak yürüyor. Döneminde batsın saraylar diyenler, batsın koltuklar, olmasın makamlar diyen benim aleyhime kişisel hırslarla çalışıyor.
“Belediye Başkanı ‘ilk seçimde istifa edecek’ diyor”
Belediye başkanı tarafından ilçeye kahvaltılar servis edilip “ortada görülen” delegeler çağrılıp aday tanıtımına omuz veriliyor. Ses çıkarmayıp iyiye yoruyoruz ertesi gün daha da ileri gidiliyor. Şimdi çıkıp “parti oylarının altında oy aldı, ilk seçimde istifa edecek” şeklinde hikayeleri sizlere sunup ikna çabasına girildiğini görüyorum. Tekrar soruyorum, 2023 yılında istifa mı ettim, bırakıp mı gittim?
2024 yılında “görev” dediler başkaları gibi görevden mi kaçtım?
Hayır, kazanma ihtimali oldukça düşük seçimde dahi çıkıp milyonları, zamanımı, varımı yoğumu harcadım.
“Düğün takılarıyla seçim borçlarını ödedim”
Benimle sahada olmayanların eleştirdiklerini görsem de sahadaki tek bir gözün bana yönelik tek cümle eleştirisini duymadım. Öyle bir yüke girdim ki,
Düğünümde takılan altınlarla seçim borçlarımı ödedim ben.
Benim ilk günden beri söylediğim şey aynı; Uğur benim rakibim değil kardeşim, ancak bana ilçe dışından ellerle yapılanlar kabul edemeyeceğim kadar büyük haksızlıktır. 20 yaşımdan beri her şeyini bu partiye veren şehrin çocuğu, bu partinin evladı, sizlerin-kentin-partinin ellerinde/ocağında büyüyen bu kardeşinize bunu reva görecekseniz; bu saatten sonra kimseye “gel partide çalış” deme lüksünüz olmaz.
“Bir babayı bile haykırmaya mecbur bıraktılar”
Evladını üniversiteden döndüğü anda gençlik kollarına kaydettiren bir babayı haykırmaya mecbur hale getirirseniz hiçbir anne hiçbir baba evladını bu ocağa emanet etmez edemez. Ben yine inandığım tek değer olan Atatürk aydınlığının taşıyıcısıyım, ben partim, değerlerim ve çevrem için mücadelemi her platformda sürdüreceğim. Ama sizden istirham ediyorum. Kimin şahsi hırslar güttüğünü artık görün. Yalnızca inandığı değerler için yol yürüyen kardeşinizi nasıl kırdığınızın farkına varın! Hepiniz benim için ayrı ayrı kıymetlisiniz, saygı ve sevgilerimle.