Uzmanı uyardı: O hastalık günlük aktivitelerinizi sınırlar

Medicana Sağlık Grubu’ndan Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Murat Uğur, bacak tüylerinde azalma, solukluk ve morluk gibi belirtilerin periferik arter hastalığına işaret edebileceğini belirtti. Bu hastalığın günlük yaşamı kısıtlayabileceğini vurgulayan Uğur, uzuv kaybı riskine ve yaşam süresini 10 yıl kısaltabileceğine dikkat çekti

Uzmanı uyardı: O hastalık günlük aktivitelerinizi sınırlar

Bacak tüylerinin seyrelmesi, ciltte solukluk ve morluk gibi belirtiler, ciddi damar hastalıklarının habercisi olabilir. Medicana Sağlık Grubu Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Uğur, bu bulguların periferik arter hastalığına işaret edebileceğini söyledi. Uğur, hastalığın ilerlemesi durumunda uzuv kaybına yol açabileceğini ve yaşam süresini ortalama 10 yıl kısaltabileceğini belirtti. Ayrıca, bu hastalığa sahip bireylerde kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölüm riskinin 6 kat, genel ölüm riskinin ise 3 kat arttığını vurguladı.

Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Uğur, “Pek çok hastalık belirtilerle birlikte hekime başvurmayı gerektiriyor. Ancak bazı hastalıkların belirtileri göz ardı edilebiliyor. Önemsenmeyen belirtiler verebilen ve günlük hayatı da etkileyen periferik arter hastalığı olan bireylerde tüm nedenlere bağlı ölüm riski 3 kat artabiliyor” diye konuştu.

"Yaşam beklentisini 10 yıl kısaltır"

Periferik arter hastalıklarının en sık nedeninin damar sertliği olarak bilinen ateroskleroz olduğunu söyleyen Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Uğur, “Vaskülit denilen damar hastalıkları, damar genişliği (anevrizma), tümör, geçirilmiş cerrahi operasyon, travma, radyasyon hikayesi de periferik arter hastalıklarının diğer sebepleri olarak bildirilmiştir. Ateroskleroz için ise en önemli risk faktörü olarak sigara, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, yaş ve diyabet göze çarpmaktadır. Periferik arter hastalığı günlük yaşam aktivitelerini sınırlar. Hastalığın ciddiyetine bağlı olarak uzuv kaybına neden olabilir. Yaşam beklentisini 10 yıl kısaltır. Periferik arter hastalığı olan bireylerde tüm nedenlere bağlı ölüm riski 3 kat, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölüm riski 6 kat artış gösterir” dedi.

Bacak ağrılarına dikkat

Hastaların yaklaşık yarısında belirgin şikayet olmayabilir diyen Prof. Dr. Murat Uğur, “Yürürken gelişen ve dinlenerek geçen kladikasyo olarak adlandırılan klasik belirtisi hastaların yüzde 15’inde görülmektedir. Hastaların 1/3’ünde atipik bacak ağrıları mevcutken, yüzde 1-2’sinde istirahat ağrısı ve bacak ülserine neden olan kritik bacak iskemisi mevcuttur. Yaklaşık yarısının asemptomatik olduğu periferik arter hastalığında, erken tanı ve tedavi için hastalıktan şüphelenmek ve erken dönemde hekime müracaat etmek büyük önem taşır” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Murat Uğur, hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı:

“Bacaklarda kıllanmada azalma

“Kaslarda incelme

“Tırnaklarda kırılma

“Bacakta solukluk ve morluk

“Deride kalınlaşma ve parlak görünüm

“Bacaklarda hissizlik

“Soğukluk

“Ülsere yaralar

“Erkeklerde sertleşme problemi

“Yürürken özellikle merdiven çıkarken ya da bayır yukarı yürürken dinlenme ihtiyacı”

Yürüyüş yapılmalı

Periferik arter hastalığında tanının detaylı fizik muayane sonrası doppler ultrasonografi, BT anjiyografi ya da MR anjiyografi ile konduğunu ifade eden Prof. Dr. Murat Uğur, “Tedavide öncelikli olarak risk faktörlerinin azaltılması büyük önem taşır. Sigaranın bırakılması, tansiyonun kontrol altına alınması, kan şekerinin düzenlenmesi, kolesterol değerinin düşürülmesi, boy/kilo indeksi 25’in altında olacak şekilde diyet planlanması tedavinin uzun dönem başarısı için önemlidir. Hastaların düzenli egzersiz yapması haftada en az 3 gün 2 kilometre yürüyüş yapması önerilir. Tıkanan damarı açan bir ilaç yoktur. Tıkanıklık anjiyografik yöntemlerle açılabilir ya da damarlara bypass ameliyatı uygulanabilir” dedi.

"Bypass işlemi uygulanmaktadır”

Günümüzde teknolojideki gelişmeler ile birlikte periferik arter hastalıklarının tedavisinde anjiyografik yaklaşımların yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Murat Uğur, “Anjiyografik işlemlerin hastaların gelecekte cerrahi şansını engellemeyecek şekilde yapılması büyük önem taşımaktadır. Anjiyografik yaklaşımlarla tıkalı damar segmentindeki plaklar tıraşlandıktan sonra balonla damar genişletilebilmekte ve gerektiğinde stent yerleştirilebilmektedir. Cerrahi yöntemlerde ise damarın yukarıdaki sağlıklı bölgesinden tıkanıklık sonrası sağlıklı bölgesine bypass işlemi uygulanmaktadır” diye konuştu.

Kaynak: DHA