Sigarayı bırakmak psikolojik danışmanlıkla mümkün
Uzmanlar, sigarayı bırakmak isteyen bireylerin psikolojik danışmanlık ve sağlık durumlarına uygun ilaç kullanımı yöntemiyle bağımlılıklarından kurtulacağını vurguluyor.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tütün kullanımı, önlenebilir ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alırken, Türkiye'de her yıl milyonlarca kişi sigarayı bırakmak için çeşitli yöntemlere başvuruyor.
İlaç destekli bırakma programları ve bireysel danışmanlık hizmetleri, sigarayı bırakmada en sık kullanılan yöntemler arasında öne çıkıyor. Sağlık Bakanlığının ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ile hastanelerin sigara bırakma poliklinikleri, vatandaşlara hem bilgilendirme hem de özel destek imkanı sunuyor.
Uzmanlar, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü kapsamında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sigara Polikliniği Sorumlusu Prof. Dr. Güzin Öztürk Zeren, Türkiye ve dünyadaki en büyük sağlık problemlerinden birinin tütün kullanımı olduğunu kaydetti.
Zeren, bu durumun aslında değiştirilebilir bir sağlık sorunu olduğuna işaret ederek, "Sigarayı bırakmak herkes için önemli olduğu gibi toplum için de önemli çünkü sigara içicilerinin sadece kendilerine değil çevrelerine de zararı oluyor. Sigarayı bırakmak, bireyle birlikte toplumu da koruyor." dedi.
Sigarayı bırakma yöntemlerine değinen Zeren, "Sigarayı bırakmak isteyen bireyler danışmanlık hizmetleri için 171'i aradıktan sonra randevu alıp bizler tarafından değerlendiriliyor. Bu kişilerin öz geçmişini, sigara deneyimlerini, sigara öyküsünü alarak, kendilerine özgü tedavi sistemi hazırlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Zeren, tedavi hedefleriyle ilgili olarak da şöyle konuştu:
"Sigara bıraktırma tedavisi bireysel bir tedavi. O yüzden hekim tarafından mutlaka görüşme yapılarak, kendi sağlık koşullarına uygun, kişinin bırakmasını kolaylaştırıcı destek tedaviler veriyoruz. Bunun dışında davranış terapisi de önerebiliyoruz. Sigara konusunda el-ağız alışkanlığını değiştirerek, bunun yerine başka bir şey koyarak, kişinin bu alışkanlığını azaltmaya çalışıyoruz. Sigara bıraktırma tedavisi sadece ilaç değil aslında davranış tedavisinin de beraber olduğu kombine bir bireysel tedavi."
Davranış terapisi ve medikal tedavi şeklinde iki tür tedavi yöntemleri olduğunu dile getiren Zeren, genellikle bu ikisini beraber kullandıklarını kaydetti.
Zeren, şöyle devam etti:
"Bu yüzden öykü çok önemli. 'Sigarayı hangi durumlarda daha fazla içiyor, sabah ilk sigara içiyor mu, hastalansa da içiyor mu?' gibi ilk önce bireyi değerlendiriyoruz. 'Bağımlılık derecesi nasıl? Sigara içme motivasyonu ne? Bunu nasıl değiştirebiliriz?', bu davranış tarafı. Aynı zamanda bağımlılık düzeyini belirleyerek, tedavide ilaç kullanıp kullanmayacağımıza, hangi ilacı tercih edeceğimize kişinin sağlık öyküsüne göre karar veriyoruz."
Sürece dair bilgi veren Zeren, "Bize gelen bireyi yaklaşık 20 dakikalık poliklinik muayenemizde değerlendiriyoruz. Bağımlılık tipini, motivasyonunu belirleyip, hangi ilacın kullanılacağına karar veriyoruz. Sonraki süreçte takip ve izlem var. Hastanemizde Türkiye'de ilk olan bir uygulama var. Hastalarımızı sadece yüz yüze değil, çevrim içi de izleyebiliyoruz. Bu hem onların işini kolaylaşıyor hem de bu yolculukta onlara eşlik etme fırsatımız oluyor." dedi.
Ortalama süreye değinen Zeren, "Tam sigara bıraktırma dediğimiz süreç zaten bir yılın tamamlanması ama tabii ki tedavimiz bu kadar değil. Kullandığımız ilacın türüne göre 6-8 haftayı bulan tedavilerimiz oluyor. Bazen 12 haftaya kadar sürebiliyor. Kişinin bağımlılık düzeyi, kullandığımız ilacın tipi veya o süreçte yaşadığımız durumlara göre ek tedaviler uygulayabiliyoruz. Ama önemli olan bu yolculukta kişilerin yanında yer almak. Bu işin mutlaka davranışsal ve psikolojik bağımlılığı var. Sadece fiziksel bağımlılık diye düşünmemek lazım." ifadelerini kullandı.
Zeren, polikliniklerine başvurunun çok, randevuların neredeyse her gün dolu olduğunu belirterek, "Bu da aslında insanların ne kadar iyi bir motivasyona sahip olduğunu gösteriyor. Biz başvurulardan çok memnunuz çünkü bu aslında onların ilk adımı oluyor. Önemli olan bu ilk adımı atmak. 31 Mayıs Tütünsüz Dünya Günü'nde herkesi bu adımı atmaya davet ediyorum. İlk adımı atın, sonra gerisi emin olun gelecek ve bu yolu hep beraber yürüyeceğiz." diye konuştu.
İnsan vücuduna sigara içmek kadar pasif içiciliğin de zarar verdiğini vurgulayan Zeren, "'Bir zararım var o da kendime' diye düşünmemek lazım. Burada düşünülmesi gereken aslında kendimizi, çevremizi ve toplumu korumak. Zaten koruyucu hekimliğin önemini hepimiz biliyoruz. Sigara maalesef birçok hastalığın öncüsü ve sebebi." dedi.