Anıl Acurman: Önce icazet alsın
CHP Başiskele İlçe Başkanı Anıl Acurman gazetemize verdiği röportajda milletvekili adayı olması beklenen ve bu yüzden partililerin tepkisini çeken Kocaeli Barosu eski Başkanı Bahar Gültekin Candemir’in adaylık için önce örgütten icazet almasını söyledi

CHP Başiskele İlçe Başkanı Anıl Acurman ile röportajımızın ikinci bölümünde örgütü konuştuk. Siyasette ekipçiliğe değil dostluklara inandığını söyleyen Acurman, ‘Anıl bize karşıdır’ diyecek bir kişi bile olmayacağını söyledi. Genç bir ilçe başkanı olarak yönetimde otoritesi olup olmadığını sorduğumuz Acurman, kimsenin ‘Bu adam mı başkanlığa gelmiş’ diyeceğini düşünmediğini söyledi. Partili gençlerin İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ve milletvekilleri ile yaşadığı sorunlarla ilgili de konuşan Acurman, bu soğukluğun seçim sathında giderileceğini söyledi. Acurman, Baro Başkanı Bahar Candan Gültekin’in beklenen milletvekilliği adaylığı için de konuşarak “Örgütün icazetini alsın aday olsun” dedi.
CHP Başiskele İlçe Başkanı Anıl Acurman ile iki bölümlük röportajımızın son bölümü ile sizleri baş başa bırakıyor. Keyifli okumalar diliyorum.

“EKİPÇİLİĞE DEĞİL DOSTLUKLARA İNANIRIM”
Siyaset ekip işidir mesela sizin bir ekibiniz var mı? Veya siz bir ekibe mensup musunuz?
Ben Cumhuriyet Halk Partisi ekibine dâhilim, çok güzel bir ekip. Çok güzel bir mesaj vermiş bir aile. 3 yıldır görev yapıyorum, diğer ilçe başkanları da buna imza atar. Birbiriyle bu kadar iyi geçinen, bu kadar birbirine entegre, konuşmaktan, fikir paylaşmaktan kol kola yürümekten zevk alan 12 ilçe başkanı hiç görülmedi. İlçe başkanları olarak güzel bir ekibiz, il yönetimiyle çok güzel bir ekibiz. Ben siyasetin içerisinde ekipçilik değil de dostluklara inanırım. Bu noktada Sayın Cengiz Sarıbay beni bir telefonla siyasete davet eden kıymetli bir siyasi bir figürdür. Bırak siyaseti sosyal hayatta da çok sevdiğim Gökhan Ercan gibi biriyle siyaseti tanımak, siyasete başlamak çok önemli. Genel olarak da 10-15 senedir Gökhan ağabeyle hep yakın siyaset yaptık. Harun Yıldızlı’yla çok yakın siyaset yaptık ama ‘Anıl bize karşıdır’ diyecek tek bir kişi bile yoktur. Biz büyük bir aileyiz, neyi paylaşamıyoruz bilmiyorum ama sanırım kendimin bir yerlere talip olmaması iletişimimizi daha kuvvetli hale getiriyor. Parti içerisinde herkesle çok iyiyim, örgütümde de kimseyle kırgınlık yok hep birlikte yol aldık. Gerçekten Başiskele çok özel bir yer, orada 700 üyenin hiçbirini ayırmam.
“HARUN YILDIZLI’DAN DESTEĞİ ALDIK O DA BAŞARILI GÖTÜRDÜ”
Peki, neden Harun Yıldızlı? 3 yılda ne başarı hikâyesi yazdı aday olacak kadar?
Cengiz Sarıbay gibi ağırlığı olan, sözü dinlenen birini il başkanı yaptık. Ne ekleyebilirdik? Tecrübenin yanına enerjiyi biraz daha arttırabilirdik. Bugün Harun Yıldızlı’nın partiye kattığı şey enerji oldu. Seçim varmış gibi sürekli sahada sürekli press, sürekli temaslı bir dönem geçirdik. İl başkanıysanız bu insanları çalıştırmanız lazım. Burada organize işler kılmak noktasında bir başarı gösterdi. Sayın il başkanımız sistemi iyi işleyen, maddi manevi katkılarıyla yaptı. Maddi derken paradan bahsetmiyorum fiilen orada bulunmasından bahsediyorum. İlçelerin eksik kaldığı yerlerde bizzat ilgilendi. Bu enerjiden faydalandık. Arkamızda bu gücü hissetmek iyiydi. Bizim için bu bilinçte 3 yılı götürmek önemliydi. Harun Yıldızlı’dan bu desteği aldık o da başarılı götürdü. Çok daha ses getirebilecek işler olur muydu diye sorarsanız emin olun bu organizasyonu bir arada tutarak temelleri attık. Bazı ilçelerde boşalmalar oldu yeni arkadaşlar gelecek ama birbirine kenetlenmiş ilçeleriyle 2023’te seçimi alıp, 2024’e kadar da inanılmaz bir meşale yakacak bir harekât var.
“BENİMLE 5 DAKİKA KONUŞTUĞUNDA ‘BU ADAM MI BAŞKANLIĞA GELMİŞ’ DİYECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”
Genç bir ilçe başkanısınız. Yönetimde otoriteniz olduğunu düşünüyor musunuz?
Genç siyasetçilerin en büyük sıkıntılarından biri kendini saydırmaktır. O pozisyonu, o koltuğu doldurduğunuzu hissettirmektir. Benim avantajım şu genç görünsek de15 yıldır avukatlık mesleğiyle birlikte parti içerisinde pek çok yerde bulunmuş bir insanım. İlçemde de başkanlık koltuğunu bir geçici süreyle işgal ettiğim bu dönemde kesinlikle örgütümün içerisinde özellikle ilçe yönetimimde hiçbir garipseme, hiçbir saygısızlık görmediğim gibi gerçekten başkan olarak benimseyip bütün yolu bizimle yürekten yürüdüler. Tabii bizi tanıyan insanlar vardı en nihayet koca ilçe tanımayanlar da vardı ama çok iddialıyım benimle 5 dakika konuştuğunda kimsenin olumsuz ‘Bu adam mı başkanlığa gelmiş’ diyeceğini düşünmüyorum. Dersine iyi çalışan, çağrıldığı her yere gitmeye çalışan biriyim. Başkanlığı hissettirmek noktasında bir sıkıntı yaşamıyorum.
“BEKLEDİĞİMDEN DAHA ÇOK BİLİNİYORMUŞUM”
Mesela ilçede tanındığınızı düşünüyor musunuz? Sizden önceki ilçe başkanı İrfan Keskin oldukça tanınan biriydi.
İrfan başkan çok kıymetli. Her ne kadar Saadet Partisi sürecinde istifa etmiş olsa da bizim için ilçe başkanlığını yıllarca sırtlamış bir figür. O seçim sürecinde başkanlık yaptı, seçim süresinin uzun olmasıyla da ismini duyurdu. Bu konuda eksik kalıp kalmadığımı ben yorumlayamam ama ben beklediğimden daha çok biliniyormuşum. İnsanlardan aldığım reaksiyon bu. İşin yüz yüze boyutuna değil anket boyutuna da bakıyoruz. Nereye az gittik nereye çok gittik, neresi tanıyor, neresi tanımıyor onlara bakıp program yapıyoruz. Eksiklerimiz var ama karnemiz beklediğimden iyi.
“BAŞİSKELE HALA KENT OLAMAMIŞ KONAKLAMA ALANI”
Yasin Özlü’yle aranız nasıl?
Gayet iyi. Ben insan ilişkilerinde şuna önem veriyorum, bir insan AKP’li MHP’li, CHP’li, İYİ Partili doğmaz. AKP’li de olmaz. AKP’ye oy verir. Bugün bir partinin görüşlerini sıcak bulurken yarın başka bir partinin görüşlerine katılabilir. Ayrışmamız nasıl. İnsan olarak nasıl diye sorarsanız iyi derim, o da aynısını söyler. Ama siyaset yapıyoruz, daha iyiye ulaşma çabamız farklı yollardan geçiyor. Yüzde 100 aynı şeyi düşünemeyiz bir kent belediye başkanından ziyade hala kasaba kent belediye başkanı olmayı sürdürüyor. Büyükşehirin eksiği, kendisinin eksiği ikisi de kendileri tarafından yönetiliyor. Başiskele hala kent olamamış, bütün vatandaşın hizmetleri alabilmek için İzmit merkeze gelmek zorunda olduğu bir konaklama alanı. Burayı 3-4 senedir yönetiyorum diyen bir başkanın ben başarılıyım karnem iyi demesini kabullenemiyorum. Çaktıkları her çivi için teşekkür ediyoruz. Kamu kaynaklarını kullanımıyla alakalı gayretli olduğunu görüyorum amma velakin bunu doğru yerlere aktarılması noktasında çok büyük eksikler var.
“İKİ KONSER YAPINCA SANAT SORUNU BİTMİYOR”
Mesela ne gibi eksiklikleri var?
Bu kentin altyapı sorunu, sağlık sorunu, sanat sorunu bitmiyor. Yazın iki konser yapınca sanat sorunu bitmiyor. Sanatı bu şekilde yaşatamazsınız. Bir kararla ulaşabileceğiniz bir sergi, dinleti belki de film gösterimi şeklinde olmadığı şekilde sanata yatırım yapıyorum diyemezsiniz. Herhangi bir hizmet için İzmit’e gelmek zorundaysanız, 125 bin kişiye ulaşmış bir kenti yönettiğinizi söyleyemezsiniz. Bir kasabanın belde başkanı da ‘Ben çöp topluyorum, meydan yaptım, kaldırım yaptım’ diyebilir. Çok daha yeni, güncel, genç düşüncelere ihtiyacımız var.
“YİNE BELEDİYE BAŞKANIYIM” DEDİ “BİZİM PARTİYE GEÇİYORSUN HERHALDE” DEDİM
Genci ala diye bir projeleri var diye biliyorum?
Ben o zaman da eleştirmiştim genç projesi bile yaşlı demiştim. Gençle ala kelimesini yan yana getirmek bile çağa uygun gelmiyor. Dolayısıyla çağa ayak uyduran, genç bir belediye başkanının bunu yakalamasını beklerdim. Yaşın gençliği yetmiyor, ufkun genç olması lazım. Yasin başkanın bu noktada eksikliği olduğunu görüyorum. Bunları tamamlaması gerekiyor. ‘Bir dahaki dönem yine belediye başkanıyım’ demişti bana. Ben de ‘Bizim partiye geçiyorsun herhalde’ demiştim. Dolayısıyla bir sonraki dönem biz yine iddialıyız bu ufka sahip olan, bu gelecek öngörüsüne sahip olan insanlar o koltukta oturacak.
“BUNLAR İŞ DEĞİL”
Beğendiğiniz hiç mi çalışması yok?
Döngel’de Damlar’da iki yeşil alan yaptı onlara da millet bahçesi dedi. Hayırlı olsun yeşil alan güzeldir, yeşile dokunulmadan kalacak alanlar iyidir ama 2 iş makinesi ile biz de 700 üyemle 15 günde toparlardık oraları. Devasa bütçelere sahip belediyeler için bunlar iş değil. Çok daha öteyi gören, kalıcı işler yapmak lazım. Bu kadar imar geliri olan, bu kadar elinde arazi olup bunları satarak fona dönüştüren belediyelerin çok daha iyi altyapılara ihtiyacı var. Sağlık, ulaşım gibi hizmetlere eğilecek bir belediyeye ihtiyaç var.
“İYİ BİR BELEDİYECİLİK VAR DİYEMEM”
Ne gibi hizmetler ama?
Belediyenin onlarca binası var. Mesela Hüseyin Ayaz döneminde devasa bir bina var. Bu bina belediyenin elindeydi, bunu yıktılar. Devasa bir zarar oluştu şimdi orada bir tane halı saha, spor alanı yaptılar koca bina kalktı gitti. Orası bir kreş olarak beslenebilirdi. Bu tür kalıcı hizmetler lazım. Başiskele’de bu tarz eksiklikler var. Vatandaşlar anketlerde ulaşımdan yakınırken, balık istifi ayakta seyahat ederken iyi bir belediyecilik var diyemem. Dağın yeşil altı dumana boğulmuş bir kent var. Bu iyi bir kent bilinci değil. İstanbul’da tur tur insanların geldiği Yuvacık Barajı var, yaylalarımız var bu tüm geleceği kurtaracak maddi kaynağı getirir ama siz hala insanı betona boğmanın peşindesiniz.
“ÇÖZÜM OLANA KADAR DAİRE BAŞKANININ BAŞINDA DURUR”
Kendisiyle iletişiminiz nasıl bir sorun olduğunda kamuoyuna duyurmadan direkt söyleyip çözülmesini istediğiniz oldu mu?
O noktada hakkını yemeyelim, eğer ikimizin de zamanı uygun olursa meclis toplantılarından sonra makamında ağırlar güncel konularla alakalı değerlendirme yapma imkânımız oluyor. Ne kadar gerçekleştirme şansı oluyor o tartışılır ama akut sorunları paylaşıyoruz. O konuda meclis üyemiz Emine Hanım çok gayretlidir çözüm olana kadar ilgili daire başkanının başında durur. Burada a partisi, b partisi değil vatandaşın iyiliği söz konusu.
“RANT ALANI YARATILDIĞINA DAİR BİR DÜŞÜNCEM YOK”
Başiskele’de yapılan KOYAŞ Projesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Neden muhalefet etmiyorsunuz? CHP mahkemeye vermişti, durmuştu orası yarım kaldı. Orada gerçekten bir rant var mı?
Bu konu bizim Başiskele’nin konusu değil, ilin konusu. O konuda il başkanımız da, büyükşehir meclis üyelerimiz de bununla alakalı fikirlerini deklare ettiler. Bununla alakalı bir rant alanı yaratıldığına dair bir düşüncem yok. İlgili bölge öyle bir halde ki bu çok masumane bir deyiş kalıyor. O bölgedeki geri dönüşüm fabrikaları dâhil olmak üzere dereleri zehirleyen fabrikalara ruhsatlar verilirken bu konu gündemimize bile gelmiyor. Birinci derdimiz bölgedeki insanların camını açabilmesi. Sabah açtıklarında nefes bile alamayacak durumda oluyorlar. Yoksa imar artışı onun yararına mı değil mi belediye meclis üyelerimizin değerlendireceği bir durum.
“GENÇLERLE SOĞUKLUK SEÇİM SATHINDA GİDERİLECEKTİR”
Gençlik kolları siyasetinden geliyorsunuz. Haydar Akar ve Fatma Kaplan Hürriyet’e alınan tavır ortada. Siz burada neredesiniz? Mesela ilçe gençlik kolları başkanınız (Levent Soycan) ve il gençlik kolları başkanınızın bu isimleri düğüne davet etmemelerini nasıl buluyorsunuz?
Ben kendi yaşantımda kimseyle küs kalmanın, iletişim kuramayacak düzeyde uzak durmayı yanlış bulan biriyim. Siyaseti de dostluk ve yoldaşlıkla yürüttüm. Genç kardeşlerimizin de onlara her ne kadar tepki gösterseler de bu denli katı olduklarını düşünmüyorum. O sıcaklık azalmış olabilir ama her iki tarafın da bunu aşması gerektiği kanaatindeyim. Zeki kardeşimi çok uzun zamandır tanıyorum. Tahsin Bey ve Fatma hanımın da onlara karşı düşüncelerini biliyorum. İki tarafında özellikle Tugay’ın vefatıyla yaşanan süreçte bir soğukluk girdi. Bu soğukluk seçim sathında giderilecektir diye düşünüyorum. Genç arkadaşlarımız tepki koydular. Herkes dünyaya farklı bakıyor. Genç arkadaşlarımız farklı şeyler istemiş, onlar farklı tepki göstermiş olabilir. Doğru sohbetle o soğukluk ortadan kaldırılmalı diye düşünüyorum. İki tarafa da özellikle Zeki başta olmak üzere genç kardeşlerime bunu defaten söyledim. Gençlik kollarından geldik, örgütün her zaman yanındayız. Onlar örgütün öz çocukları her zaman onlarla yol yürümek istiyorum.
“İNSANLAR AVUKATLARI DOLANDIRAN KİŞİ OLARAK GÖRÜYOR”
Baro seçiminde yaptığınız konuşmada ‘baro bir gazetenin en azından üst manşetinde yer almalıdır’ demiştiniz. Bugüne kadar ki yönetime eleştiri miydi bu? Bahar hanım döneminde baronun pasifize edildiğini mi düşünüyorsunuz?
Kimseyi eleştirmek açısından değil, baro sadece başkan ve yönetimden oluşmuyor. Bugün 3 bin civarında avukatın oluşturduğu bir Kocaeli Barosu var, bu kent için ciddi bir örgütlü kitle. Bu insanlar doğru bir şekilde organize olabilirse bu kentte gündem olabilirler ve oluyorlardı da. Bunu Bahar başkan için de demiyorum. Belki açıklamalar ilgi çekmiyordu, belki siyasi iktidardan dolayı açıklamalar karşılık bulmuyordu. Daha farklı bir kanal belirleyebiliriz, daha fazla dikkat çekebiliriz diye dedim. İnsanlar avukatları kendisinin parasını alan, dolandıran kişi olarak görüyor. Kendinin yanında değil karşısında bir insan figürü olarak kodluyorlar. Bir sorun olduğunda ofisleri kurşunlanan, bıçaklanan avukatlar var bunları yaşadık. Bizim avukatlar olarak aynı safta olduğumuzu, onların hakkı için mücadele ettiğimizi onlara göstermemiz lazım.
“SENDİKA EYLEM YAPIYORSA AVUKATLAR DA YER ALMALI”
Ne yapılabilir mesela?
Doğrudan vatandaşın sorunlarıyla alakalı yürümek, konuşmak, bağırmak, eylem yapmak noktasına gelirsek vatandaş diyecek ki avukat benim yanımda. Bir yerde sendika eylem yapıyorsa, bir yerde yokluk varsa bu bir siyasi partinin görevi olduğu kadar hak savunucusu avukatlar da yer almalı. Baro orada yer aldığında görüş değişecek. O takdirde açıklamalarımız daha çok karşılık bulacak. O yüzden bu kıymetliydi, bunu vurgulamak istedim. Dikkat çekmek önemli, siyasi figür olduğumuz için açıklamalarımız daha çok dikkat çekiyor. Mehmet başkanın da gayretli olduğunu görüyoruz. Bize bir rol düşerse de elimizden geleni yapmaya gayret gösteriyoruz.
“BEKLENTİM YOK”
Baro başkanı olmayı düşündünüz mü?
Gelecekte karşımıza ne çıkacağı belli değil şu anda böyle bir beklentim yok. Umarım avukatların sorunuyla ilgili şimdiki yönetimler çözüm bulur. Bizim şu anda bir rolümüz var o da Başiskele’de bu cepheyi büyütmek.

“BARO BAŞKANLARININ BİZE YAKIN OLMASINDAN DOĞAL BİR ŞEY YOK”
Baro için CHP’nin arka bahçesi deniyordu. Şimdi ise MHP’ye yakınlığıyla bilinen Mehmet Gül, Bahar hanımın desteğiyle başkan oldu. Nasıl görüyorsunuz?
Mehmet Gül’ün geleceğini iyi görüyorum. İnsan MHP’li olmaz, insanın değerleri olur bu değerler cumhuriyetin temel değerlerinin, Atatürkçü düşüncenin peşinden koşar bunları önceler. Mehmet Gül de bu değerleri önceleyen kıymetli bir büyüğümüz. Çok bir yaş farkı yok aramızda ama meslek büyüğüm. Bunun da üstesinden geleceğini görüyorum. Çok ciddi bir kesim destekledi, onun da karşılığını umuyorum verir. Ama baronun bir partinin arka bahçesi olmasından ziyade bu ülkenin temel değerlerine sahip çıkan, anayasasında yazan temel değerlerini yürekten savunan insanlarca bugüne getirildiğini görüyorum. Bu CHP’ye yakın insanlardan oluştu. Çünkü CHP bu ülkenin temel direğidir. Baro başkanlarının da bize yakın olmasından doğal bir şey yok.
“ÖRGÜTÜN İCAZETİNİ ALSIN ADAY OLSUN”
Bahar hanım için de fazlasıyla çatlak ses var partide. Örgüte emek vermeden “eski baro başkanı” sıfatının arkasına saklanarak birinci sıra adayı gibi lanse edilmesinden partililer rahatsız. Siz ne diyorsunuz?
İlçe başkanları olarak ‘Örgütün üzerinde hiçbir güç tanımıyoruz’ dedik. Bahar başkan da bir yola çıkacaksa örgütün isteğini alarak yola çıkmalı. Bahar başkan olmasın demiyorum, kıymetli bir figür ama tekrar söylüyorum örgütün içerisinde bu zamana kadar emek veren insanlara sen kenara çekil denilerek yol yürünmez. Bir ihtiyaç varsa, örgütün düşüncesi de Bahar hanımda odaklanıyorsa aday olsun ama önce örgütün icazetini alsın. 2020 Ocak’ta ilçe başkanı olana kadar partide yük çekiyoruz sanmıştım ama partinin en zor görevlerinden bir tanesiymiş. İlçe başkanlarının kendi mevkidaşları dışında kimsesi yok. Birçoğu işi kendiniz yüklenmek zorunda kalıyorsunuz. O yüzden ilçe başkanlarının deklarasyonu kıymetli. Önseçim kıymetli, önseçim olmazsa da örgütlerin olurunu almış bir listeye girmek de çok kıymetli
“2019’UN MİMARIDIR”
Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?
Hangi Cumhuriyet Halk Partiliye sorsanız bunun cevabı Kemal Kılıçdaroğlu olur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığının önemli bir gelecek vaat ettiğini düşünüyorum. Kemal Kılıçdaroğlu zannedilenin çok ötesinde rakamlara önem veren, 2019’daki seçimlerin kazanılmasının mimarıdır. Hiç bilinmeyen adayları bile doğru yere koyup doğru sonuçları elde etti. Anketleri doğru okuyarak, vatandaşla doğru temaslarla okuyan bir insandı. Genel merkezde de seçimin kimle kazanılacağını çok iyi biliyor. Seçim sathına girene kadar bu adaylık hususunu dışarıda bırakılmasını o gün kim kazanacak ise aday yapılmasını söylemiştik. Muhtemeldir ki seçim sathına girildiğinde doğru aday açıklanacaktır. ;Ben de her CHP’li gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun en doğru aday olduğunu düşünüyorum. Altılı masanın tek bir adayı cumhurbaşkanı olacağını deklare ediyorlar. Bu konuda hiçbirimizin farklı düşüncesi yok. 6 partide aynı yolda yürümekte.
“O İL SEKRETERİYKEN BİZ EFOR SARF ETTİK”
Babanız Hüseyin Acurman, siz ilçe başkanı olduktan sonra kendisini siyasetten çekti. Tamamen kapattı mı siyaset defterini?
Bizim fabrikamız yok, çalışmadığımızda gelir getirecek bir durumumuz yok mesleğimiz avukatlık. Dolayısıyla çalışmamız gerekiyor. Her ne kadar ilçe başkanlığı döneminde işi bırakıp siyaset yapalım demediysek de bu dengeyi gözettik. O il sekreteriyken biz efor sarf ettik, şimdi de o meslekteki uzun yılarına rağmen gereken yükü sırtlıyor. O yönüyle siyasetle alakalı bir düşüncesi olmadığını şu aşamada biliyorum. Böyle kendisini daha huzurlu hissettiğini düşünüyorum. Kendim için de siyaseti yaşamımın mutlak parçası olarak görmüyorum. Ben siyaseti bir meslek olarak da görmedim. Siyaseti şu anda yaptığım bir görev olarak görüyorum. O yüzden Hüseyin Bey de bunu böyle gördü. Siyaseten beklenti içerisinde olmadığı için şu anda kendisine maddi ve manevi mutlu eden şeylere eğiliyor. O yönüyle çok kıymetli rol model. Benzeri duyguları paylaşıyoruz ben de belki çok kısa bir süreç içerisinde siyasette görev almayıp farklı bir yolda ilerleyebilirim. O yönüyle Hüseyin beyin kararını doğru buluyorum.
“ARAMA MOTORUNA KOCAELİ YAZINCA PEŞİNDE BARIŞ YAZIYOR”
Kocaeli basını hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’de yerle basın anlamında en hareketli en güzel şehir Kocaeli. Adeta bir İstanbul medyası varmışçasına mücadele eden, haberin peşinden koşan basın emekçileri var bu kentte o yönüyle bence şanslıyız. Kocaeli basın noktasında kaliteli işler yapıyor. Gazetenizi de çok iyi buluyoruz. Bence özellikle internet medyasında gerçekten bayraktar bir organizasyon oldunuz, ileriye taşıdığınız gerçek. İnsanların çok büyük bir bölümü, CHP’liler başta olmak kaydıyla Kocaeli diye arama motoruna yazdıklarında peşinde Barış yazıyor. Demek ki doğru yerdesiniz. Umuyorum ki 2023’te bu baskı rejimi sona erdikten sonra çok daha büyük işler yapacaksınız, haberin peşinden daha huzurlu koşacaksınız. Sansürlere takılma korkunuz olmadan yazıp çizme imkânınız olacak. Umuyorum ki bu imkânı sağlarız. 2023’te verdiğimiz kavga basın için de verdiğimiz bir kavga. Umuyoruz ki çok daha rahat yazar, çok daha rahat eleştirir, kimseye maddi anlamda bağlanma gereği duymazsınız.