Artistlik yapma!

Arzu Yalçın

Arzu Yalçın

Tüm Yazıları

15 yıldır ikamet ettiğim Kocaeli’de özellikle son bir yıldır polise bir haller oldu. Vatandaşa karşı kaba ve kibirli bir tutum içinde olduğunu görüyor, duyuyor ve yaşıyorum.

Oysa ben bir polis kızı olarak emniyet camiasına her zaman sempati duymuş, hep savunmuşumdur.

Zor koşullarda gece gündüz, yaz kış demeden görev yaptıklarını,

İzin, tatil, bayram, dinlenme bilmediklerini,

Maddi sorunlarla boğuştuklarını,

Çocuklarının yüzünü göremediklerini büyüdüğüm ailede öğrendim.

Gerektiğinde ülkesini ve milletini korumak için canını vermekten çekinmediklerini hep gördük…

İzmir adliyesi önünde kahramanca çarpışan ve şehit olan polis memuru Fethi Sekin’i unutmak mümkün mü…

Ama ne olduysa polis son dönemde giderek vatandaşa olan tutumunda zorbalığa varan keyfi uygulamalar yapmaya başladı.

Ben Gebze’de ikamet ediyorum, adım başı GBT sorgulaması yapılıyor. Gençlerimiz akşam hava karardığı anda dışarı çıkmaya çekinir hale geldi. Çünkü her sokağa çıktığında gidişte ve dönüşte durup dururken GBT kontrolü yüzünden polis korkusu yaşamaya başladı.

Hak ve özgürlüklerin ortada haklı bir gerekçe olmadan bu kadar keyfi sınırlanması ve insanların adeta olağan şüpheli gibi muamele görmesini anlamak mümkün değil.

Asayişi sağlayacaksanız sürekli kimlik kontrolüyle olmaz,

Suç ve suçluyla mücadele edersiniz,

Milleti sık boğaz ederek bir kente huzur gelmez,

Herkese olağan şüpheli muamelesi yaparak ancak milleti polisten soğutursunuz!

Ayrıca polisin özellikle saygısız ve kindarca muamele ettiği bir meslek grubu var;

Benim de mensubu olduğum AVUKATLAR polisten yana olumsuz tutum ve davranışa maruz kalmada özellikle seçilmiş ve hedef alınmış gibiler.

Gebze’de yaşadığım birkaç kişisel olayda avukat olduğumu söyleyip kimlik gösterdiğimde polisin haksız muamelesine ve saygısızlığına maruz kaldım.

Örneklemek gerekirse; avukat olduğumu söyledikten sonra;

-Şikayet için emniyete gittim, karakol boş olduğu halde bekletildim.

-Trafikte yaşadığım bir olayda polis haksız yere arabamı bağlamaya kalktı, senli benli konuşup, (ehliyetinizi görebilir miyim demesi gerekirken) ehliyetin var mı diye dalga geçti,

-Başka şoförlere araçlarının içinde GBT bakılırken avukat kimliğimi ibraz edince “sorgulamayacağımı mı zannettin” diyip arabadan inmemi istemek gibi hukuksuz, saygısız ve yakışıksız uygulamalara maruz kaldım.

Belki diyeceksiniz ki biz vatandaş olarak bunlara sürekli maruz kalıyoruz, ne yapalım?

Avukatlar hem halkın içinde kendisini, hem de müvekkilleri olarak sizleri korumak için her zaman mücadele ediyor, edecek emin olabilirsiniz.

Gebze’de 16 Ekim gecesi Av. Adem Karaca ve müvekkili bekçi ve polis şiddetine maruz kaldı. Meslektaşımızın anlatımına göre müvekkili ile akşam saatlerinde bir yerden dönerken müvekkilinin dükkanın önünde bir grup bekçi ve polisi görünce müvekkili araçtan inip sebebini sormuş, durup dururken bekçiler tarafından yüzüne gaz sıkılıp ters kelepçe uygulanmış.

Bunun üzerine Av. Adem Karaca aracından inerek avukat kimliğini gösterip yapılan uygulamanın hukuksuz olduğunu söylediğinde kendisi de fiili saldırıya uğrayıp, kelepçelenerek aracı da bağlanmıştır.

Önce hastaneye sonrasında Beylikbağı karakoluna götürülen avukat arkadaşımıza Gebze Baro temsilcisi Av. Tayfun Budak ve bir grup avukat arkadaşının olaya müdahale etmesiyle Baro Başkanının devreye girip Gebze Başsavcısı’nı aramasıyla meslektaşımız serbest bırakılmıştır.

Bu haksız gözaltı işlemi sırasında izlediğim kamera görüntülerinde bir bekçi avukat arkadaşımıza “ artistlik yapma” diye argo şekilde sözlü saldırıda bulunmaktadır.

Bu külhanbeyi tavırlar,

Zorbalık ve hukuksuzluk içeren eylemler,

Vatandaşa ve avukata üstten bakan söylemler,

Türk Polisine hiç yakışmıyor,

Artist varsa onun kim olduğu belli,

Bu hukuk tanımazlık, saygısızlık ve haddini bilmezlik ülkenin genel sorunu,

Az kaldı, inşallah hepsi bitecek,

Bu ülke fabrika ayarlarına geri dönecek…