O haberleri ilçe başkanı mı sızdırdı?

İyi Parti ve CHP’li yöneticiler arasındaki kavga uzun süredir tartışılıyor. Kavga olayında adı geçen genç kızın ailesi dün bir açıklama yayınladı. Açıklamada olayın ve genç kızın adının kasıtlı olarak basına sızdırıldığı ifade edildi. Baba Metin Savaşan tarafından yapılan açıklamada, “Gençlik kollarıyla olan sıkıntılarından siyasi fayda sağlamak için kızımın adını siyasi oyunlara alet eden ve ismini el altından basına sızdırarak kendince kurnazlık yapan siyasileri kınıyoruz” denildi. Söz konusu olayın ilk olarak ilçe başkanı Hakan Çakar’a yakın olduğu bilinen basın mensupları tarafından haberleştirilmesi ve Çakar ile gençlik kolları arasındaki sıkıntıların bilinmesi olaydaki kasıt iddialarını kuvvetlendirdi.

İŞTE O AÇIKLAMA

Baba Metin Savaşan’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı; “Malumunuz olduğu üzere geçtiğimiz günlerde CHP'li ve İyi Partili yöneticiler arasında yaşanan kavga bir süredir kent kamuoyunu meşgul ediyor. Konuya dair her iki taraftan pek çok kişinin açıklama yapması sebebiyle de bir türlü gündemden düşmeyen bir konu bu. Her ne kadar, şu an tarafımızca yapılan açıklama da dahil olmak üzere her yeni açıklamanın konuyu gündemde tutmaya matuf olduğunun farkında olsak da konu dışı bir genç kızın -kızımın- isminin ortaya atılmış olması sebebiyle bu açıklamayı yapmayı elzem görmekteyim.

İSMİ GAZETEYE KİM VERDİ?

Ben ‘kız meselesiymiş’ denilerek sanki ağır bir suçun mağduru ya da faili gibi yüzü buzlanarak manşetten fotoğrafı yayınlanan, birilerinin ‘aman siyaseten zarar görmeyelim’ diyerek, güya olayı basitleştirmek veya geçiştirmek için sonuçlarını hiç düşünmeden ortaya ismini attıkları 19 yaşındaki gencecik bir kızın babasıyım. Günlerdir ailecek; birbirimizin öfkesini dizginlemeye çalışarak, bir hafta sonra sınava girecek olmasına karşın her akşam ağlayan kızımızın psikolojisini gözeterek bir yandan yaşadığımız mağduriyeti gidermenin diğer yandan da kızımızın ismini ortaya atanların sorumluluğu üstüne alması için doğru adımları atmaya çalışmaktayız.

İLÇEDE EN ÜST TEMSİL

MAKAMLARINI İŞGAL EDENLER…

Gerek bizzat gerekse avukatımız aracılığı ile tüm taraflarla görüştük, tarafların emniyet ifadelerine ulaştık, ilgili kişilerle temas kurduk ve bırakın kızımızın adının bir yerde geçmesini, olayın kız meselesi olduğuna dair en ufak bir ibareye dahi rastlamadık. Adli mercilere intikal etmiş bir olayda kimin haklı kimin haksız olduğu, kimin mağdur kimin zâlim olduğunun kararını pek tabii olarak yetkili kurumlar verecektir. Bu noktada bizi asıl yaralayan kızımızın küçük yaşlardan beri Atatürk İlke ve Inkılapları doğrultusunda kendisini gönülden bağlı hissettiği, seçim döneminde en önde bayrağını taşıdığı, bizim de gönül rahatlığı ile emanet ettiğimiz partisinin, ilçede en üst temsil makamlarını işgal edenlerin kızımızın adını bizzat ortaya atan kişi/kisiler olduğu yönündeki haklı şüphelerimiz olmasıdır.

MAKAMLARIN HAKKINI VEREMİYOR OLMASI…

Kişilerin makamların hakkını veremiyor olmasının sorumluluğunu görev aldıkları kurumlara bağlama niyetinde değiliz ancak bu haberlerde kızımızın adını kasıtlı kullanan, parti içerisindeki kişisel çatışmalarından ya da gençlik kollarıyla olan sıkıntılarından siyasi fayda sağlamak için kızımın adını siyasi oyunlara alet eden ve ismini el altından basına sızdırarak kendince kurnazlık yapan siyasileri kınıyor, hakkımızı helal etmiyoruz. ‘Kız meselesi’ diyerek kızımızın adını ortaya atanlardan ve ailemize bu mağduriyeti yaşatan gerek siyasi parti temsilcilerinden gerekse ilgili gazetelerden tüm hukuki haklarımız saklı kalmak üzere en azından bir özür alacağımız var.”