Nail Baki, Büyükakın'a çattı: Bu kentin ikinci bir valiye ihtiyacı yok!
Demokrat Parti Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nail Baki, rakiplerini kızdıracak açıklamalarda bulundu. Baki, AKP’nin adayı Tahir Büyükakın için “İkinci bir valiye ihtiyaç yok” derken İYİ Parti’nin adayı Serdar Kaman’ın ise kenti yönetecek yeterlilikte olmadığını söyledi

Herhangi bir ittifaka dahil olmayan ve kendi adaylarını çıkaran Demokrat Parti’nin 3 dil bilen akademisyen Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nail Baki, gazetemize gerçekleştirdiği ziyarette dikkat çeken, tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu. Sefa Sirmen döneminde projeler noktasında aktif rol alan Baki, seçilmesi durumunda gerçekleştireceği, duyanlarda heyecan uyandıracak projelerini de sıraladı. Baki, Kocaeli Üniversitesinden tanıdığı AKP Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Büyükakın’ın sıradan bir akademisyen olduğunu, hiçbir bilimsel ya da kariyeriyle ilgili başarılı bir çalışmasının bulunmadığını, siyaset basamaklarını akrabalık ilişkileri ile çıktığını dile getirerek “Tahir Bey, inisiyatif kullanamaz, ortaya bir irade koyamaz. İkinci bir vali olacaktır. Bu kentin ikinci bir valiye ihtiyacı yok. Bu kentin bir büyükşehir belediye başkanına ihtiyacı var” dedi. İYİ Parti’nin CHP destekli adayı Dr. Serdar Kaman ile ilgili de konuşan Nail Baki, “Bu kenti yönetebilecek potansiyeli olduğunu da düşünmüyorum. Zaten kendisi de il başkanlığı döneminde başarılı olsaydı devam ederdi, başarısız bir il başkanı olduğu için olsa gerek ki değiştirdiler” ifadelerini kullandı.
Büyükakın’ın metro müjdesine de değinen Nail Baki, “Bir metroyu yapabilmeniz için bir saatte 50 bin yolcu taşımanız lazım. Bu da şu anlama geliyor ki Kartepe’de oturan bütün ahaliye diyeceksiniz ki ‘İşi gücü bırakıyorsunuz, çocuklar okula gitmiyor, her gün metroya binip İzmit’e gidip geliyorsunuz. İşiniz bu.’ Böyle bir yolcu sayısı yok. Metro çok pahalı bir sistemdir, bizim zemin alt yapımız çok kötü. 90 milyon Euro kilometresi maliyeti metronun şu anda. 3.2 milyar Euroluk bir yatırımdan bahsediyor arkadaş, farkında değil herhalde!” şeklinde konuştu.
Projelerini de sıralayan Nail Baki’nin en dikkat çeken projesi ise Kültür Sokağı idi. Bu sokağın yurt dışından bile turist çekeceğini ifade eden Baki, bir başka proje olarak ise Seka Kağıt Fabrikası’nın tekrar açacağını söyledi.
Baki’nin seçilmesi durumunda gerçekleştireceğini vaat ettiği prestij projesi ise Nicomedia sarayı. Çiftçiye, sporculara, gençlere, kent halkına projeleri ile müjdeler veren Nail Baki ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi ile sizleri baş başa bırakıyoruz…
BENİ İLK CUMHURBAŞKANI ARAR
***Neden aday oldunuz?
-15 yıldır bu kenti AKP yönetiyor. AKP’nin şöyle bir sıkıntısı var, genel merkezden tip projeler üretiyorlar, bütün Türkiye’deki belediyeler bunu uyguluyorlar. Gidin büyükşehir belediyelerine köprü var, park bahçeler var, stadyum var; standart. Ama yerellik bu değil. Yerellik, kentin sorunlarıyla ilgili proje üretmekten geçer. Ankara’nın ihtiyacı ile İzmir’in ihtiyacı ile Kocaeli’nin ihtiyacı farklıdır şüphesiz. Bu kentin sorunlarını ele almadıkları için ben aday oldum. İbrahim Bey’e (Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu), Büyükşehir’den ayrılmadan önce bir brifing verdim. Dedim ki ‘Sayın Başkanım, bu kentin sıkıntıları bu, biz bunu yapamadık, şunu yapamadık.’ Neydi bunlar; tramvayı yapamamıştık, teleferiği yapamamıştık, bir de kurumlar vergi dairesi sıkıntımız vardı. Kocaeli olarak 2018 yılında Kalkınma Bakanlığının açıklamasına göre 120 milyar lira, milli ekonomiye katkıda bulunmuşuz. İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra 4. sıradayız. Ama bu kente yapılan yardım, verdiğimiz verginin yüzde 2’si kadar. Yatırım fakiriyiz biz. 72 ilin verdiği toplam vergi kadar, vergi veriyoruz. Bu korkunç bir şey. Bu kentin hak ettiği yatırımı alamadığını İbrahim Bey’e söyledim. Sonra Büyükşehir Belediyesinin gelirleri biliyorsunuz, Vergi Dairesinde toplanan paranın yüzde 6’sıdır, Belediye Kanunu’na göre. Bizim burada 2500 tane sanayi kuruluşumuz var, büyük AVM’ler var; bunların hepsi, kurumlar vergi dairesi olmadığı için İstanbul’a vergi veriyorlar. Bu kenti kirletiyorlar, bu kentin ekmeğini yiyorlar ama İstanbul’a vergi ödüyorlar. Ve İstanbul, bizim paralarımızla tüm yatırımlarını yapıyor; tünellerini ve benzerlerini, biz buradan bakıp duruyoruz. ‘Bunu dedim lütfen halledin, çünkü iktidar partisi sizin partiniz.’ Bu 15 yıllık bir sorun, onun için aday oldum, çözmediler. Umurlarında da değil zaten. Nasıl olsa sandalye koysak kazanırız diye bakıyorlar olaya. Sayın Başkan’ın da zaten Kocaeli’nin sorunlarıyla ilgili koltuğunun altına bir dosya atıp da Sayın Cumhurbaşkanı’nın önüne çıktığı da baki değildir, böyle bir şey olmamıştır. Geziyorum gazeteci arkadaşları, ‘Şu sorunu yaz da biz de şunu halledelim’ diye rica ediyormuş. Neden bu amir memur ilişkisinden. Çünkü atanmış bir adam. Tahir Bey de bu kente ikinci bir vali olacaktır. Bu kentin ikinci bir valiye ihtiyacı yoktur. Bu kentin bir büyükşehir belediye başkanına ihtiyacı vardır. Bir Cumhurbaşkanı seçmiyoruz biz, bu kenti yönetecek adamı seçiyoruz. Tahir mi olacak, Serdar mı olacak, Nail mi olacak; eğer beni seçerse güçlü bir belediye başkanı seçmiş olur. Neden, çünkü bu kent beni seçmiş olacak, arkamda halk olacak ve ben Sayın Cumhurbaşkanı’nın karşısında da çatır çatır savunurum bu kenti. Hatta ilk beni arayacaktır muhtemelen; ‘benim rüzgarıma rağmen, bu kadar finansal kaynağa rağmen sen bunu becerdin’ diyerek tebrik edecektir beni, ben buna inanıyorum. Merkez sağın gerçek sahibidir Demokrat Parti. 73 yıllık bir tarihimiz var bizim. Yüksek Seçim Kurulu 3 Ocak’ta açıkladı; AKP ve CHP’den sonra en çok üyesi olan partiyiz en kötü halimizle.
AKP’YE VERİLEN EMANET OYLARIMI GERİ ALABİLİRSEM…
***Millet ittifakına neden dahil olmadınız?
Millet ittifakı ile 24 Haziran’da birlikteydik. Ben Millet ittifakına inanmıyordum zaten. Bu dönem genel merkezimiz hiçbir ittifaka girmedi, ‘biz halkla ittifak yapacağız’ dedi. Küllen katılıyoruz. Millet ittifakının başarılı olmadığını, Türkiye’de hiçbir şeyi değiştirmediğini geçen seçimde gördük. Neden, çünkü yüzde 30’luk ufak dilime talip oluyorsunuz. Bu pastadan 1-2 puan ben alabilir miyim diye bakılıyor. Hayır kardeşim yüzde 70 seçmen benim seçmenim, merkez sağ seçmeni. Hayatında bir kere Demokrat Parti ya da ANAP’a oy vermiş seçmenlerim tamamı AKP içerisinde. Ben bu yüzde 30’luk dilime değil, yüzde 70’lik dilime talibim. Bu Türkiye’de bir şey değişecekse Demokrat Parti sayesinde değişecektir. Ben seçmenlerimi geri getirebilirsem -getiriyorum da şu anda- AKP’ye verilen emanet oylarımı geri alabilirsem Türkiye’de bir şeyler değişecektir diye düşünüyorum, onun için sahadayız.
BÜYÜK GOL ATTIM TAHİR BEY’E
***Peki, demokrat parti kendini duyurabiliyor mu?
Ulusal basında çok ciddi bir sansür var. Para veriyoruz, Fox TV de dahil buna, program tarihi geliyor; ‘kusura bakmayın çıkaramıyoruz’ diye iptal ediyorlar. Çok yoğun bir baskı var. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Kızılcahamam’da ‘Demokrat Parti’yi ağzınıza almayın, hiçbir şekilde de sataşmayın’ kesin talimatını duyduk biz, kulağımıza kadar geldi. Neden çünkü merkez sağın gerçek sahibi biziz. Demirel’iyle, Özal’ıyla, Menderes’i ile her taşında toprağında emeğimiz var bu ülkenin. Biz 2 tane köprü yaptık, 2 tane havalimanı yaptık, 20 milyar dolar borçla teslim ettik; şimdi 600 milyar dolarlara çıktı bu ülkenin borcu. Bunun için bu partiyi unutturmaya çalışıyorlar. Vatandaşa gidiyoruz, karşılığını da alıyoruz. Geçen Mehmet Ali Paşa’nın efsane muhtarı Mehmet Kanpara’daydım. Bizden önce Tahir Büyükakın gelmiş. Kendisi Kocaeli’yi çok iyi tanıdığını, 8 sene belediyede çalıştığını söyleyen birisi; ‘Sayın Muhtarım sizinle tanışmaya geldim’ demiş. Muhtar da çok bozulmuş. ‘20 yıllık muhtarım, beni herkes tanır, bu beni tanımıyor’ diyor. Sonra ben Kanpara’ya anlattım, o da not aldı. Ben herhalde projeleri yazıyor diye tahmin ettim, meğer şiir yazmış bana. Kalktı boynuma sarıldı. Büyük bir gol attım Tahir Bey’e. Ben şuna söz veriyorum, benim dönemimde belediye sayesinde zenginleşen matbaacı, ajans, gazete olmayacak. Ama herkes evine ekmek götürecek, bunu garanti ediyorum.
BU KADAR POLİTİKA İLE UĞRAŞAN BİR MİLLET YOKTUR
***İttifakların birbirlerine karşı sert söylemleri var… Ne diyorsunuz?
Seçmen artık yoruldu, her gün atışmalardan, ‘Yok sen zillet, ben millet’, bilmem ne, böyle ittifaklardan yoruldu. Millet huzur istiyor. Bu kadar politika ile uğraşan başka bir millet de yoktur zaten. Akşama kadar politika ile uğraşıyoruz, gerek yok, herkes hobisini yapsın, başka şeyler yapsın. Biz bu ittifakı zaten halkla yaptık. Çıktık biz, artık millet huzur bulsun. Çok projelerim var, bu kentin sorunlarını çok iyi biliyorum.
TAHİR BEY, KENDİ BAŞINA İRADE KULLANAMAZ
***AKP’nin MHP destekli adayı Doç. Dr. Tahir Büyükakın hakkında ne düşünüyorsunuz?
-Tahir Bey ile ben üniversiteyken çalıştım. Bizim Rektörlük toplantılarına geliyordu. İyi bir arkadaşımız olabilir ama Tahir Bey sıradan bir akademisyen, başka hiçbir bilimsel ya da kariyeriyle ilgili başarılı bir çalışması yok. Ancak siyaset basamaklarını çok iyi tırmanıyor. Yani üniversiteden gidip genel sekreter yardımcısı olması, sonrası genel sekreter, ardından vali ve şimdi de Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması siyasi basamaktır. Kimlerin arkasında olduğunu da biliyoruz zaten. Akrabalık ilişkileri ile buralara geldi, bunun liyakatle olduğunu düşünmüyorum. Bu kenti yönetecek ikinci bir valiye gerek yok. Kendisi bir memur olacak. Çünkü inisiyatif yok. Teşkilatların yoğun bir baskısı var biliyorsunuz. Genel Başkan, ‘Benim rüzgarımla gel’ diyor, teşkilatlar ‘Biz getirdik’ diyor. Rantiye baskısı var, üstten baskı var. Böyle bir inisiyatif yok, yetki idamesi yok, kenti yönetecek bir irade yok. Herkes arayıp bir şey istiyor. Teşkilatlar istiyor, yukarıdan istiyor. Kendi başına irade kullanamaz, muktedir değil. Atanmış sandalye gibi bir adam olarak bakıyor AKP, ‘Sandalyeyi koysak bile kazanır’ diye bakıyor. Biz onun için güçlü bir belediye başkanı olacağız Eskişehir’deki gibi. Bu kentin seçtiği, yetki verdiği güçlü bir başkan.
KAMAN, BAŞARISIZ BİR İL BAŞKANI OLDUĞU İÇİN OLSA GEREK DEĞİŞTİRDİLER
***İYİ Parti’nin CHP destekli adayı Dr. Serdar Kaman’ı nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Serdar Bey ile İYİ Parti ile ittifak yaptığımız süreçte tanışmıştık. Çok iyi bir ağabeyimiz. Çok iyi bir doktor ondan da şüphem yok ama belediyeciliği bilmiyor, hiçbir tecrübesi yok, proje vizyonu yok. Benim hayatım projelerle geçti. Bu kenti yönetebilecek potansiyeli olduğunu da düşünmüyorum. Zaten kendisi de il başkanlığı döneminde başarılı olsaydı devam ederdi, başarısız bir il başkanı olduğu için olsa gerek ki değiştirdiler. Ondan sonra da Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı yaptılar.
BİZ HER ZAMAN İKTİDAR PARTİSİ FARKLI İKEN HİZMET ALDIK
***İki ittifak adayının da kenti yönetemeyeceğini düşünüyorsunuz? İktidarda AKP var iken siz nasıl yöneteceksiniz?
-Bizim kimse ile bir sorunumuz yok ama bu kenti yönetecek bir irade lazım. Türkiye’de adını duyuracak Yılmaz Büyükerşen gibi benzer belediye başkanları gibi biri lazım. Biliyorsunuz ki biz her zaman iktidar partisi farklı iken hizmet aldık. Sefa Sirmen, Sayın Özal ile Sayın Demirel ile çok iyi diyalog kurduğu için bu kent hizmet aldı, en büyük projeler de o zaman oldu. Ben de onun için talibim bu göreve.
***Nasıl bir çalışma sistemi belirlediniz? Ekonomik anlamda güçlü bir bütçeniz var mı?
-Şimdi ekonomik anlamda tabii bizim imkanlarımız ile onların imkanlarının yarışması mümkün değil. Biliyorsunuz belediyenin bütün imkanlarını kullanıyorlar. Korkunç bir finans harcaması var. Eskiden belediyelerde bando takımı, mehter takımı vardı, AKP sayesinde şimdi meşale takımı oluşturuldu. Her gittikleri yerlerde meşaleleri yakıp, süslü salonlarda ziyafetler veriyorlar. Ben saadet zinciri olarak değerlendiriyorum AKP’yi. Aynı Çiftlik Bank gibi. Zengin, mutlu dar bir grup var; öbür insanların oylarını alarak yoksullaştırıyorlar. Bu saadet zinciri eninde sonunda duvara toslayacak, tosladı zaten. Bizim seçim kampanyamıza tabii ki ayırdığımız bir bütçe var, bize izin verdikleri kadar bütçemizle ortaya çıkacağız ama bizim bütün şeyimiz saha çalışması. Herkes dinledikçe çok heyecanlanıyor. Çok farklı bir ses diyorlar. Hatta Amatör Spor Kulüpleri’ne gittik Murat Aydın’a, boynuma sarılacaktı neredeyse. Çünkü herkes buraya ‘Nasılsınız, iyi misiniz diye gelip, iyi günler diyerek çıkıyor, siz projelerle gelmişsiniz, hazırsınız belli’ dedi. Her yerde aynı şey ile karşılaşıyoruz. Sokakta, cami cemaatinde bile ‘Ben eski Demokrat Partiliyim’ deyip sarılıyor insanlar bize. Bir umut olduk. Herkesin evine ulaşmaya çalışacağız. Benim İzmit, Gölcük bu taraflarda bir sıkıntım olmaz, Gebze’ye ağırlık vereceğim. Orada Kocaeli adayları pek tanınmaz. Tanıtacağım kendimi. Eğer ben hedeflediğim çalışmayı yapabilirsem Kocaeli sürprizlere açık olsun, bakın söyleyeyim ben size. Çünkü millet bıkmış bakın. AKP seçmeni de şu anda ciddi sıkıntı içerisinde, birbirlerini korkutarak bir denge kuruyorlar. AKP seçmeni ‘CHP gelecek’ diye korkutuluyor, CHP seçmeni de ‘Bu AKP’lilerden nasıl kurtuluruz’ diye düşünüyor. Kurtaracak olan biziz. Türkiye’nin anahtarı Demokrat Parti. Çünkü biz bir halk hareketiyiz ve bir isyan hareketiyiz. Tek partili bir döneme nasıl isyan etti ise bu vatandaş, ‘Yeter söz milletindir’ dediyse aynı şekilde tek adama da itiraz eder. Tek adam rejimini değiştirmek de bize nasip olacak.
PROJELERİNİ SIRALADI
***Bu kent için projeleriniz neler?
BACALI SANAYİYE İZİN VERMEYECEĞİM
- Kesinlikle bacalı sanayiye izin vermeyeceğim, bacasız sanayi olacak. Bu kent bacalı sanayiye doydu artık. İzmit’e dışarıdan baktığınız zaman gri bir toz tabakası görürsünüz. Nefes alamıyoruz. Kanser oranları çok yüksek.
NİCOMEDİA SARAYI YAPTIRACAĞIM
-Projelerimiz turizm ağırlıklı olacak. En önemli projelerimden biri Nicomedi’nın sarayının orijinalini yapacağım. Burası müze ve kültür merkezi olacak. Nicomedia, Bitinya, Roma İmparatorluğundan kalan bir kentiz biz. Bu tarihi özellikleri ortaya çıkaracağız. Turizmi geliştireceğiz. Bu kenti festival, kongre merkezi haline getireceğiz.
SEKA KAĞIT FABRİKASI TEKRAR AÇILACAK
-En önemli projelerimden bir tanesi de Seka Kağıt Fabrikası’nı kesinlikle tekrar açacağım. Kağıt fabrikası çalışacak. Selüloz bile üretemez hale geldik. Manevi bir değeri vardır Seka’nın, Cumhuriyet’in fabrikasıdır. Şirketler üzerinden yapacağız. Hepimizin amcası, babası, dayısı buradan ekmek yedi. Bu tarihi bir simgedir, kentin simgesidir. Biz marka kent Kocaeli’yi kaybettik maalesef. Bundan 15 yıl önce Kocaeli dediğimizde herkes bizi ayakta karşılardı Anadolu’da, şimdi marka kent özelliğimiz kayboldu. Bursa’sı, Eskişehir’i bizi geçti; alt yapı, üst yapı projelerinde.
FUAR ALANI SPORA AÇILACAK
-Fuar alanını da çok önemsiyorum. Fuar mükemmel bir yer, 15 yıldır çivi çakmadılar. Kentin merkezinde harika bir yerimiz var. Orası tamamen spor sahası olacak gençler için. Gençler meslek edinecek. Ben Amatör Spor Federasyonuna onu söyledim. Herkes hobi olarak spor yapıyor ama biz bu sporu artık Türkiye’de meslek haline getireceğiz. Yetenekli çocukları kulüpler vasıtası ile belediye olarak destekleyeceğiz. Bunları olimpiyatlarda yarışan sporcular haline getireceğiz.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ BÜYÜKŞEHİR SÜBVANSE EDECEK
-Kentsel dönüşüm bizim için çok önemli. İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, kentsel dönüşüm projesi yaptı ama adamın evini alıp 150-200 bin lira borçlandırırsanız böyle kentsel dönüşüm olmaz. Özellikle orta hasarlı binaları kesinlikle kentsel dönüşüme sokacağım. Kat artırımı yaparak, doğru binalar inşa edeceğiz. Büyükşehir Belediyesi tarafından sübvanse edilmelidir, kaynakları var bunun için, adamın evine karşılık ev verilmelidir. Biz 2 milyar lira borçla devretmiştik belediyeyi, şu anda 6 milyar liraya çıktı borç. Bunun üzerine İZGAZ’ı da sattılar, Yuvacık Barajı’nın suyunu da satıyorlar. Çok zengin bir belediyeyiz ama bunun kaynaklarını kullanamıyoruz. Yolsuzluk çok ciddi oranda yapılıyor.
KOCAELİ’DE İŞ YAPAN, VERGİSİNİ KOCAELİ’YE ÖDEYECEK
-Kurumlar vergi dairesini kuracağız. 2500 adet sanayi kuruluşu var kentimizde. AVM’ler var. Biliyorsunuz Büyükşehir Belediyesi, verginin yüzde 6’sını alıyor gelir olarak. İbrahim Bey’e söyledim, iktidar partisinin belediye başkanısınız lütfen bunu takip edin dedim. İbrahim Bey’in Ankara’da gidip de Sayın Cumhurbaşkanı’na bu olayı söylediği hiç olmadı. Kurumlar vergi dairesini buraya kurdursaydı, bu kent Nicomedya uygarlığı gibi mükemmel bir kent olurdu. Baştan aşağıya yenilenirdi. Bu kenti kirleten sanayiciler, bu kentin ekmeğini yiyen AVM’ler bu kente vergi verecekler ki bu kent kalkınsın. Önemli bir gelir kaybımız var bu noktada. Sayın Cumhurbaşkanı’nın kapısından ayrılmayacağım, hakkını savunacağım kentin, kurumlar vergi dairesini kurdurana dek. Benim atanma gibi bir durumum olmayacağı için çatır çatır ben bunu savunacağım. 15 yıldır yapılamadı, demek ki başka birisine ihtiyaç var bunu yapacak. O da benim. Arkamda halk olduğu zaman bu işler olur.
KÜLTÜR SOKAK PROJESİ
-Turizm noktasında projelerimizden biri de Kültür Sokak… Bir sürü derneğimiz var; Alaska Türkleri, Tatarlar, Gürcüler, her şey var. Öyle bir sokak olacak ki bu şehir içinden, İstanbul’dan, Ankara’dan, yurt dışından, turist gelecek buraya. Bir sokak olacak olacak Kırım Türkleri sokağı, bir sokak olacak Batı Trakya Türkleri sokağı ve benzeri… Derneklere de ofis vereceğim orada. Onlara da kendi geleneklerine göre kafeterya ve lokantalar açtıracağım. Oraya gittiği zaman bütün Osmanlı geçmişini, Türk coğrafyasını tanımış olacak insanlar. Türkiye’de ve dünyada böyle bir proje yok. Böyle projelerimiz hazır. Benim projelerim 1 Nisan’da hazır. Bunlar, hiçbir proje yapmaz bu arkadaşlar. 15 yıldır vaat ettikleri hiçbir projeyi de yapmadılar. Eskişehir falan fasa fiso kalacak, bu kez oradan buraya gelecekler. Tartışmayan, yormayan, herkesi kucaklayan bir kent olacağız. Biz Avrupa kenti ödülünü aldık Sefa Bey zamanında, o kayboldu gitti.
ÜRETİM ÇİFTLİKLERİ KURACAĞIZ
- Yoksulluk çok önemli bir sorun bizde. Hayvancılık ve tarımla ilgili üretim çiftlikleri kuracağız, Kandıra bölgesi ve diğer yerlerde. En azından bu kriz atlatılana kadar. O çiftlikler sayesinde Kocaeli halkına ucuz et yedireceğiz. Kandıralı çiftçilerimizle birlikte kooperatifler kuracağız, dünyaya örnek olacak burası. Sosyal bir proje olacak. Kandıra’da çiftçilere mazot desteği vereceğim. Milletin efendisi onlar, onlara sonsuz destek var bende. Tarım çoğalacak, onlara pazarlar kuracağım. 8 liraya patlıcan olur mu ya, tarım ülkesiyiz yani. Ulusal İlişkiler mezunuyum, hocalarımız bize anlatırdı; ‘Batılılar bize uçak yapmayın, araba yapmayın, siz tarım ve hayvancılıkla uğraşın’ diyor diye, biz de ‘Vay bu alçak batılılar’ diye başlardık. O da kalmadı kardeşim ya. Tarım ve hayvancılık da kalmadı. Arjantin’e gittim, Türk deyince gülüyor adamlar bize angus inekleri oradan almışız. Orada meşhur olmuşuz. İnek gelir mi ya ta oralardan. Akıllara ziyan yani. Üretim çiftlikleri kuracağız. Halkla birlikte olacağım. STK’lere de söylüyorum, ‘Siz gelmeyeceksiniz kapıma ben geleceğim sizin ayağınıza’ diye.
SELE KARŞI DERELİ PROJE
-Alt yapı ile ilgili de projelerimiz var… Şimdi bu doğal dere güzergahlarını değiştirdiğiniz zaman bu işin olmadığı çok açık. Bizim de zaten tepelerden şehir içerisine gelen yağmur suyu akıntı güzergahları belli. Biz kolektörler yapmıştık bizim zamanımızda ama o su akışını kaldıramadı, çünkü 20 yıllık, 30 yıllık meteoroloji değerlerinin üzerinde iklim değişikliği var. Seneye yayılan iklim varken 6 aylık yağmur bir anda boşalıyor. Bunla ilgili tepelerden gelen yollarla ilgili suni dereler oluşturmak istiyoruz. Bu derelerden suyu deşarj etmek istiyoruz denize. Yüzeyden değil, dere üzerinden götürmeye çalışacağız.
METRONUN 3.2 MİLYAR EURO MALİYETİ VAR, FARKINDA DEĞİL HERHALDE
***Projelerinizi saydınız, Tahir Büyükakın da Kartepe-Körfez arasında bir metro projesinden bahsetti. Ne diyorsunuz bu proje için?
-Tahir Bey geçen açıkladı 30 kilometre metro yapacaklarmış, Kartepe’den Körfez’e kadar. Bir metroyu yapabilmeniz için bir saatte 50 bin yolcu taşımanız lazım. Bu da şu anlama geliyor ki Kartepe’de oturan bütün ahaliye diyeceksiniz ki ‘İşi gücü bırakıyorsunuz, çocuklar okula gitmiyor, her gün metroya binip İzmit’e gidip geliyorsunuz. İşiniz bu.’ Böyle bir yolcu sayısı yok. Metro çok pahalı bir sistemdir, bizim zemin alt yapımız çok kötü. 90 milyon Euro kilometresi maliyeti metronun şu anda. 3.2 milyar Euroluk bir yatırımdan bahsediyor arkadaş, farkında değil herhalde! Biz tramvay projesi ile ilgili Amsterdam ile anlaşmıştık. İbrahim Bey’e de söylediğim projelerden biriydi. Dedim, ‘Biz Amsterdam ile anlaştık, tramvay ve vagonları onlar verecekti, biz alt yapıyı, rayları döşeyecektik. Yürüyüş Yolu’ndan geçirecektik, ölçülmüştü bütün ağaçlar, vagonların sığması konusunda. Amsterdam’a gidiyordu, ‘lütfen bu projeye devam ettiğinizi, takip edeceğinizi söyleyin’ dedim. Gidip geldiler, orada bu konuyu hiç açmamış bile. Proje sekteye uğradı. Fizibilitesi, her şeyi hazırdı, sadece 1,5 milyon lira fizibiliteye ödediler, tramvayı yaptılar, abuk bir güzergahta. Tahir Büyükakın Genel Sekreter iken gittim dedim ki ‘Bu güzergah olmaz, böyle tramvay projesi de olmaz.’ Bu nostaljik bir tramvay projesi gibi oldu, etkin değil yani. Çünkü biz Yürüyüş Yolu’ndan bunu geçirdiğimizde araç trafiğine de kapatacaktık. Neden, dar binaların aracında araç trafiği var, egzoz emisyon değerleri korkunç. Orada yürüyor insanlar, yaşıyorlar. Çalışan insanlar var. Kanser oranları ondan çok. Sabah toplamış spor yapıyor adam, toplamış insanları, haberi yok egzoz emisyon değerlerinden. Mevcuttaki D-100 karayolunu kesinlikle kapatacağım, arka tarafa gidecek. D-100’ün mevcut yerini ise şehir içi yol haline getireceğim. Burası Adapazarı-İstanbul yolu olmaktan çıkacak, şehir içi yolu olacak. Demiryolunda çan çanlar açacağız. Dünyanın hiçbir yerinde cillop gibi asfalt yapıp, motorlu araçları dümdüz götürüp insanları tırmandıran bir sistem yoktur. Yaşlısı engellisi sürekli köprüleri tırmanıyoruz. Onların hepsini kafeterya yapacağım, insanlar yürüyerek sahile ulaşacaklar. Sahilden koptuk. Sahilimiz yok, denizimiz var. Denizimizde hiçbir aktivite yok. Öyle bir spor alanları yapacağım ki cıvıl cıvıl olacak orası.
GELSİNLER TARTIŞALIM
***Rakiplerinize bir çağrınız var mı?
-Adaylar gelsin, bir platformda tartışalım. STK’leri toplayalım basının önünde projelerimizi tartışalım, anlatalım, vatandaş kimi beğeniyorsa onu seçsin. Böyle milyonlarca lira milletin parasını harcayıp lüks kampanyalara gerek yok.
NAİL BAKİ KİMDİR?
1971 İzmit doğumlu. ODTÜ’de İngilizce hazırlık bölümü sonrasında, Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ve akabinde Ankara Üniversitesinde Avrupa Birliği Ekonomisi üzerine yüksek lisans programını tamamladı. Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Okulu’ndan mezun oldu.
1997 yılında Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde göreve başladı. APK müdürlüğü, daire başkanlığı ve başkan danışmanlığı görevlerini gerçekleştirdi. Akabinde Kocaeli Üniversitesinde akademik personel olarak çalıştıktan sonra, 2008 yılında kendi şirketi olan Name Projeyi kurarak gerçekleştirdiği yenilikçi iş fikirleri ve yatırımlar ile girişimciler arasındaki yerini aldı. Ülkemizdeki Büyükşehir Belediyelerine proje danışmanlığı yaptı.
Gerçekleştirdiği projeler ile 2008 yılında “İnsanlığa ve Gönüllü Kuruluşlara Katkı” kategorisinde “Türkiye’nin En Başarılı 10 Genci” arasında yer alarak Kadir Has Üniversitesinde ödülünü aldı.
Avrupa Proje Geliştirme ve Uygulama Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı (2004-2012), Genç Liderler ve Girişimciler (JCI) Derneği 2010 yılı Başkanlığı, AİIESEC Danışma Kurulu üyeliği görevlerini gerçekleştirdi. Halen Lastik Geri Kazanım Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı, Aydınlar Ocağı Kocaeli Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini sürdürmektedir.
İngilizce, Almanca ve Rusça konuşmaktadır. Bekar, 2 çocuk babasıdır.