O hastanelere hasta garantisi!
Kocaeli’de de inşası süren şehir hastaneleriyle ilgili bir basın açıklaması gerçekleştiren Saadet Partisi İl Başkanı Nurettin Çelik, çok dikkat çeken bir noktaya değindi. Çelik, bu hastanelere Bakanlığın “Yüzde 70 oranında hastanızı biz garanti ediyoruz” şeklinde garanti verdiğini kaydetti

Saadet Partisi İl Başkanı Nurettin Çelik, Kocaeli’de de yapımı süren hükümetin şehir hastaneleri projesiyle ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Çelik, ilgili bakanlığın şehir hastanelerini işletecek özel teşebbüslere yüzde 70 oranında hasta garantisi verdiğini söyledi. Çelik, “Resmen halk hasta olmaya teşvik ediliyor. Halkın sağlığı için gayret edeceklerine, hasta garantisi veriyorlar. Halkın hastalığı birileri için fırsata dönüştürülüyor” dedi.
SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN GAYRET GÖSTERECEĞİNE
Saadet Partisi’nin şehir hastaneleriyle ilgili hazırlanmış raporu kamuoyuyla ile paylaşan Çelik, raporun halk tarafından da detaylı incelenmesi gerektiğini söyledi. Sağlık Bakanlığı’nın açılan şirketlere yüzde 70 doluluk oranı garantisi verdiğini ve hükümetin vatandaşı hasta olmaya teşvik ettiğini kaydeden Çelik, “Bilindiği üzere AKP hükümetinin şehir hastaneleri diye bir projesi var. Kocaeli’deki projenin de İzmit Cephanelik mevkiinde yapımı devam ediyor. Peki, özel şirkete devredilen bu hastanelerin halka yararı olacak mı? Hükümet işin kolayına kaçtı, girişimciye ihale ettiği alana hastane yaptırıyor. Yapılan bu hastaneye de müşteriyi garanti ediyor. Sağlık Bakanlığı açılan hastaneleri yönetecek olanlara yönelik ‘Biz size yüzde 70 oranında doluluk garantisi veriyoruz. Eğer hastanedeki doluluk bu oranda olmazsa zararınızı karşılayacağımızın da teminatını veriyoruz’ diyor. Yani, halkın sağlıklı yaşam sürmesi için gayret göstermesi gereken bakanlık; hastalara müşteri gözüyle baktığı yetmezmiş gibi ‘yüzde 70 oranında hastanızı biz garanti ediyoruz’ ifadelerini kaydediyor. Resmen halk hasta olamaya teşvik ediliyor. Halkın hastalığı birileri için fırsata dönüştürülüyor” şeklinde konuştu.
DEVLET, SAĞLIK HİZMETİNİ BEDAVA VERMELİ
Hazırladıkları rapor üzerinden devam ettiği konuşmasında şehir hastaneleri tamamlandığında bu kapsamda ilçe hastanelerinin kapatılacağının ve bazı 10-20 yıllık hastanelerin yıkılacağının haberini aldıklarını ifade eden Nurettin Çelik, “Şimdi gerekli doluluk sağlanamazsa ne olacak? Tabi ki farkı, Devlet ödeyecek. Yani fatura millete kesilecek. Ömründe hastaneye hiç gitmemiş insanların bile yanlış devlet politikasının bir neticesi olarak ceplerinden para çıkacak. Anlayacağınız ‘Deli Dumrul’ hesabı köprüden geçmeyen de bedel ödemek zorunda kalacak. ‘Acaba böyle bir uygulama ile belirli çevrelere rant mı sağlanıyor?’ diye akıllarımıza şüphe düşüyor. Bu proje kapsamında ilçe hastanelerinin kapatılacağı, 10-20 yıllık bazı hastanelerin de yıkılacağı haberini aldık. Hükümet, eski hastaneleri modernize etmek yerine yıkmayı tercih etmiş. Yaptığı israflara bir yenisini eklemiş. Milletin parası bu kadar kolay çarçur edilmemeli. Şunu da belirtmeliyim ki devlet 22 şehirde açacağı bu hastaneleri özelleştirmemelidir. Sağlık hizmeti, kamunun eliyle bedava verilmelidir. Sağlık müesseseleri kar amacı güden özel şirketlerin inisiyatifine bırakılamaz. Eğer böyle olursa istenilen verim elde edilemez ve müşteri gözüyle bakılan hasta vatandaşlar sömürülmüş olur” dedi.
EY ALMANYA DEYİP, CİHAZ ALIYORLAR
Çelik’in rapor üzerinden eleştirileri bu kadarla sınırlı kalmadı. Hükümetin Almanya’dan alacağı eski, elde kalmış ürünlerle millete hizmet etmeyi amaçladığını belirterek “Burada hemen şunu da sormak istiyorum: Şehir hastanelerinde kullanılacak olan malzemeler, cihazlar nereden temin edilecek? Bu cihazlar ne kadar yerli olacak? Hükümet Avrupa’dan, Almanya’da temin edeceği eski, elde kalmış ürünlerle bu millete hizmet etmeyi amaçlıyor. Bilin ki bu hastane maliyetinden çok tıbbi cihazların maliyetleri ciddi bedeller gerektiriyor. Siz burada kullanılacak cihazları üreten başta Almanya gibi üretici ülkelere pazar kaynağı oluşturarak dış politika söyleminizle çelişiyorsunuz. Bir yandan ey Amerika, ey Almanya, ey Hollanda diyeceksiniz, diğer yandan sağlık sektöründe MR, tomografi ve benzeri üstün teknoloji cihaz üretemeyip bu bağırdığınız ülkelere bağımlı kalacaksınız. Sizce bu garip değil mi? 15 yıldır iş başındasınız, bu cihazları üretseydiniz daha iyiydi. Hem meydanlarda ‘Ey Almanya’ diye seslenip uyaracaksınız. Hem de onlara pazar oluşturup kaynak sunacaksınız. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu?” ifadelerini kullandı.