Muhtar tepkili “Para babalarının dediği oldu!”
“Muhtarlar Konuşuyor” yazı dizimize konuk olan Sanayi Mahalle Muhtarı İsmail Moğultay, mahalle ismini değiştirmek için verdiği mücadeleyi, bu mücadelenin sonunda nasıl ve neden olumsuz bir yanıt aldığını anlattı. Moğultay, "Mahalle sakinlerinin sözü itibar görmedi, sanayi sitesindeki birkaç para babasının sözü geçerli oldu" dedi.

Kocaeli'nin İzmit ilçesinde görev yapan muhtarları kapsayan "Muhtarlar Konuşuyor" adlı yazı dizimizin üçüncü konuğu Sanayi Mahalle Muhtarı İsmail Moğultay oldu. AKP İzmit İlçe Danışma toplantısında karıştığı kavgayla ve mahallesinin ismini değiştirmek istemesiyle gündem olan Moğultay, Sanayi Mahallesi'nin ismini değiştirmek için verdiği mücadeleyi ve bu mücadelenin nasıl ve neden olumsuz sonuçlandığını anlattı. Röportaj sırasında, kavgalı olduğu AKP İzmit İlçe Başkanı Ali Güney'in ismini anmayan Moğultay, ilçe başkanından "mevcut başkan" diye bahsetti.
“PARTİZANLIK GAFLETİNE DÜŞÜLMEMELİ”
Mahallesinin ismini değiştirmek için verdiği mücadele sırasında kendi teşkilatından darbe alan AKP'li Muhtar Moğultay, "Yaşadığım olay sebebiyle teşkilata küsmedim, aksine daha çok bağlandım" dedi. Siyasi bakış açısının muhtarlık kimliğine zarar vermediğinin altını çizen Moğultay, belediyelerin "partizanlık" gafletine düşmemesi gerektiğini söyledi. Mahallesine verdiği hizmetten ve şu an ki konumundan memnun olduğunu belirten Sanayi Mahalle Muhtarı İsmail Moğultay, şunları söyledi:
“MAHALLEMİZ İÇİN KÜÇÜK İSTANBUL DİYEBİLİRİZ”
Mahallemiz 40-50 senelik bir mahalle. Her ilden, özellikle Doğu illeri ve Karadeniz Bölgesi’nden göç almış, kozmopolitik bir mahalle. Bu sebeple küçük İstanbul diyebiliriz. Ben bu mahallede doğdum, bu mahallede büyüdüm. Ailem 1981 yılında İzmit’e gelmiş ve direk bu mahalleye yerleşmişler. Bu benim ilk dönemim, 35 yaşında genç bir muhtarım. Adaylığımı koymadan önce aslında benim aklımda muhtar olmak gibi bir şey yoktu. Sonradan mahalleden birkaç böyle bir arkadaşımın fikir vermesiyle niyetim oldu.

“İBRAHİM BULUT’UN KİMSEYE BAKACAK YÜZÜ YOK”
Seçildiğim dönemde de Büyükşehir’de çalışıyordum, bundan önce İzmit Belediyesi’nde 3 yıllık bir geçmişim vardı, oradaki yönetimle yani Nevzat Doğan ve İbrahim Bulut’tan pek bir vefa göremediğim için ayrıldım. Bana yaşattıklarını, şu an da kendilerinin de yaşadığını biliyorum. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra şu an da kimsenin yüzüne bakacak halleri kalmadığını görüyoruz, bunu özellikle İbrahim Bulut için söyleyebilirim. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne geçiş sürecimde de Tahir Başkan, o zamanlar Genel Sekreter Yardımcısı’ydı ve sağ olsun bize kucak açtı.
“ÖNCEKİ MUHTAR DÖNEMİNDE MAHALLEYE HİZMET GELMİYORDU”
Önceki muhtarlık döneminde mahalleye hizmet gelmiyordu bir türlü. Mahalle sakinleri de maalesef mahalledeki muhtarla ilgili yönetim boşluğu olduğunu düşünüyordu. Ben kendi şahsım adına geçmiş dönemdeki muhtara vermiş olduğu hizmetten dolayı teşekkür ediyorum ama buradaki asıl amacın belediyeyle muhtarın güzel bir iş birliği içinde olmak olduğunu düşünüyorum. Önceki muhtarın Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’yle ve İzmit Belediyesi’yle güzel koordinasyon kurabildiğini düşünmüyorum.

“İZMİT’TEKİ OLAYSIZ NADİR MAHALLELERDEN”
Benim bu mahallede herkesle aram iyidir ama illaki seçim zamanında bizim karşımızda olanlar da oldu. Herkese kendinizi beğendirmek zorunda değilsiniz. Eğer bu koltuğa oturduysanız, siz hizmet edersiniz ve hizmetiniz de takdir görürse daha çok çalışmaya gayret gösterirsiniz. Eleştirenler olduğunda da olgunlukla karşılarsınız. Asayiş konusunda da çok bir sıkıntı çektiğimizi söyleyemem. Mahalledeki herkes birbirini tanıyor ve aile gibi hareket ediyor. İzmit’te olaysız yaşam sürdürülen nadir mahallelerden biri olduğunu söyleyebilirim.

“KÖPRÜBAŞI CADDESİ HAVAALANI YOLU GİBİ OLDU”
Mahalle’de göreve gelir gelmez ilk yaptığımız iş Büyükşehir’den destek alarak Halk Ekmek şubesi kurdurmak oldu. Toplam 5 tane halk çekmesi kurdurduk. Daha sonra mahallenin şahdamarı olarak nitelendirdiğim, Köprübaşı Caddesi’nde komple altyapı çalışması yaptırdık ve elektrik ve telefon hatlarının yeraltına alınmasını sağladık. Bu caddemizin yolu parkeydi ve biz asfalt yola çevrilmesini sağladık. Köprübaşı Caddesi’ndeki yolu asfalt yol yaptıktan sonra havaalanı yolu gibi bir görüntüye kavuştu. Bu çalışmalar bittikten sonra parke olan kaldırımlarımızın hepsini söktük ve desenli, beton kaldırımlar haline gelmesini sağladık. Muhtarlık görevimiz boyunca şu ana kadar 60 tane ağaç diktik. Bu ağaçlar mahallenin bütün görüntüsünü değiştirdi.

“SON MODEL DURAKLAR GETİRDİK”
Bizden önceki dönemde duraklarda, insanların oturabileceği bir tabure bile yoktu. 40 Senedir mahalle sakinleri soğukta, karda, kışta belirlenen noktalarda, ayakta otobüs bekleyip, buralara da durak diyorlardı. Şimdi her bir belirlenen noktada son model duraklarımız var. Daha sonradan trafiği rahatlatmak ve çevreyi düzenlemek için Gülen Yüzler’ in önünde, 41 AVM’nin orada, Hayrettin Uzun Caddesi’nde kavşak ve yol çalışmaları yaptık. Evlere su basan sokaklarımız vardı, bu sebeple 4 tane sokağımızın alt yapısını komple değiştirdik. Bütün Bunları yaparken Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden çok büyük bir destek aldık.

“İLK 2 YIL İZMİT BELEDİYESİ İÇİN GEÇİŞ SÜRECİYDİ”
Göreve geldikten sonra İzmit Belediyesi’yle ilk 2 sene gerçekten büyük sıkıntılar yaşadık. Şimdilerde bunu şu şekilde değerlendiriyorum; ilk 2 yıl İzmit Belediyesi için amatörlükten profesyonelliğe geçiş süreciydi. Bu değerlendirmeyi Amirlikleri ve Müdürlükleri için yapıyorum çünkü biz, mahalle muhtarları olarak alt kadroyla muhatap olmak durumunda kalıyoruz ve ilk 2 yıl gerçekten alt kadroda azımsanamayacak kadar büyük bir yönetim boşluğu vardı. Son 1-1.5 senedir rutin hizmetlerde pek bir sıkıntı yaşadığımızı söyleyemem. Şimdilerde yapmıyorlar dersem eğer çalışan insanlara ben haksızlık etmiş olurum. Temizlik İşleri Müdürü’ nü ben Pazar günü de arasam, gece de arasam sağ olsun yardımcı olmaya çalışıyorlar.
“VERİLMEYEN HİZMETİ HALKIN ÖNÜNE SERMEKTEN GERİ DURMAM”
Günlük rutin işleri İzmit Belediyesi hallettikten sonra büyük projeleri zaten Kocaeli Büyükşehir Belediyesi hallediyor. Eğer böyle devam ederse sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum. Biz muhtarlar olarak belediye yöneticileriyle sorun yaşadığımızda bunun sıkıntısını mahalle sakinleri çekiyor. Bu sebeple şahsım adına söyleyebilirim ki hangi belediye olursa olsun karşı taraf siyaset yapmadığı sürece bende yapmayacağım. Benim İzmit Belediyesi’yle ya da farklı herhangi bir belediyeyle şahsi hiçbir problemim yok. Benim mahalleme yapılan her hizmete ben teşekkür ederim ama yapılması gerekirken verilmeyen hizmetleri de halkın önüne sermekten geri durmam. Çünkü vatandaş benden talep ediyor, ben de belediyeden talep ediyorum. Bütçe bende değil, bütçe belediyelerde.
“SÜLEYMAN ŞEN BİZDEN SİYASİ İNTİKAM ALMAK İSTEDİ”
Muhtar olarak seçildiğimde benim AK Parti' li bir muhtar olduğumu bütün Kocaeli biliyordu ama benim mahallemdeki her kesimden vatandaş oy verdi bana. AK Parti’ li olduğum için muhtar seçilmedim yani ama İzmit Belediyesi’nden ilk 2 yıl AK Parti'’li bir muhtar olduğum için hizmet alamadım. Muhtarlar Masası’na, CHP’li bir meclis üyesi olan Süleyman Şen diye bir arkadaşı koymuşlar. O arkadaş siyasi intikam almak istedi sanıyorum AK Parti'lililerden ama benden öyle alabileceği bir şey yok. Bana gücü yetmedi, yetmez de. Sadece ilk iki diğer mahallelere gönderdiği hizmeti bizim mahallemize göndermedi. Şimdi Muhtarlar Masası’ nın başında Mehmet Baştürk var ve ben bu beyfendiyi gece bile arasam, benden büyük olduğu halde buyur muhtarım diyor ve elinden gelen her şeyi yapıyor. Mehmet Bey sağ olsun, diğer arkadaşa göre asla partizan bir tavır sergilemedi.
“BELEDİYELER GAFLETE DÜŞMESİNLER”
Ben herkesin gönlünde bir siyasi görüş yattığını düşünüyorum, dolayısıyla biz muhtarlar da bir siyasi bakış açısına sahibiz. Açıkçası bunun yanlış olduğunu asla düşünmedim, düşünmem de. Belediyeler, partizanca davranıp, sahip oldukları görüş sebebiyle muhtarları cezalandırmaya kalkıp, bir gafletin içine düşmesinler çünkü aynı zamanda o ilçenin halkını da cezalandırmış olurlar. Benim mahallemdeki CHP’li insanlar da bana oy verdi, AK Parti ’lisi de oy verdi. Muhtarların siyasi görüşe sahip olmaları yanlış değil, önemli olan bunu çok fazla vatandaşın gözüne sokup, sivri davranmamak ve kurumlardan, vatandaşa gelecek olan hizmete engel olmamak.
“MAHALLENİN ÖNÜNÜ AÇMAK İSTEDİK”
Bizim mahallemizin ismi 2000 yılından önce 603 Evler Mahallesi’ ydi. Depremden sonra Real’ in oradaki sanayiyi alıp, bu bölgeye taşıyınca Sanayi Mahallesi oldu. Bizim mahallemiz İzmit’in en planlı mahallesidir. Hem İzmit’ e hem de insanlar için merkez sayılabilecek, her yere yakın bir mahalle. Fakat isminin Sanayi Mahallesi olması sebebiyle, daha hiç mahalleye gelmeyen insanlar tarafından bile ön yargılı yorumlar alabiliyor hatta insanlar mahallemize gelmekten bile çekiniyorlardı. Üstelik bizim mahallemizin Sanayi’yle hiçbir alakası yok. Körfez Mahallesi Sanayi’ye ne kadar uzaksa biz de o kadar uzağız. Biz de mahallenin ismini değiştirelim dedik çünkü eğer ismi değişirse mahalleye gelecek insanlarda, yatırımlarda değişecekti. Bütün mahalleliyle, büyüklerimizle ve siyasi büyüklerimizle görüştük ve istişareler yaptık. Mahallenin önünü açmak istedik.
“CUMHUR İTTİFAKI GRUBUNDAN DUYMAK İSTERDİM BASINDAN DEĞİL”
İzmit Belediyesi’ne bu talebimizi ilettik, İzmit Belediyesi imza toplanması gerektiğini iletti. Mahallenin büyük bir çoğunluğundan imza topladık. İmzaları ve dilekçeleri İzmit Belediyesi’ne ulaştırdık, daha sonra belediye buraya bir komisyon gönderdi. Gelip kendileri de gördü, insanlarla konuştular ve yüzde 90 olumlu geçen bir toplantı oldu. Daha sonra Meclis günü, bunun meclisten geçmeyeceğini, komisyondan reddedildiğini basından öğrendim. Ben bunu bir açıklamayla birlikte, Cumhur İttifakı’ ndan duymak isterdim basından değil. Bana bir açıklama yaparlardı, şu nedenle meclisten geçmeyecek diye benim de bu kadar ağırıma gitmezdi çünkü çok mücadele etmiştik. Tabi durum böyle olunca insan haliyle verdiği emekleri, bu emeklerin karşılığını sorguluyor.
“PARA BABALARININ DEDİĞİ OLDU”
Meclisten geçmeme sebebini de öğrendim, Ak Parti’ nin mevcut İzmit İlçe Başkanı meclis toplanmadan birkaç hafta önce Sanayi Sitesi’ ne benim haberim yokken gidiyor ve oradaki esnafta diyor ki ‘isim değişikliği gibi bir durum söz konusu ve biz bunu istemiyoruz çünkü hepimiz faturalarımızı değiştirmek zorunda kalacağız, bütün esnaf mağdur olmuş olacak’. Halbuki öyle bir şey yok, eğer biraz araştırsalar otomatik olarak online bir şekilde halledilebilecek bir şey olduğunu görürlerdi. Tabi bu mahallenin sıkıntısını, derdini çeken halkın değil, oradaki birkaç tane para babasının sözü geçerli oldu ve böylelikle isim değişikliği de iptal olmuş oldu.
“SIKINTIYI ÇEKEN MAHALLE SAKİNLERİNİN SÖZÜ HİÇE SAYILDI”
Yani Sanayi Sitesi’nin dediği oldu ve bizim mahalle sakinlerimizin sözü de hiçe sayıldı. Halbuki Sanayi Sitesi ve onun gibi onlarca site benim sorumluluğum altındaki kooperatifler, normalde burada yaşayan insanların itibar görmesi lazım. Çünkü sanayinin, hurdacıların bütün pisliğini burada yıllardır yaşamını sürdüren vatandaş çekiyor. Akşam olduğu zaman oradaki esnaf kapatıyor dükkanını, kimi başka mahalleye, kimi başka ilçeye kimisi de başka şehre evine dönüyor. Bu mahallede oturup orada esnaflık yapan 2 ya da 3 kişi var. Açıkçası Sanayi’nin bize bir faydası falan yok hatta zararı var.
“BEN HALKTAN İCAZET ALIRIM, BAŞKASINDAN DEĞİL”
Çok şükür ki bizim arkamızda halk var, beni buraya her kesimden oyunu aldığım halk getirdi, siyasiler değil. Bu sebeple ben halktan icazet alırım, başkasından değil. Burada halkın benden beklediği bir talep vardı, bunun ilgilisi belediye olduğu için oraya ilettim. Mahalle sakinlerim için mücadele ettim, olmadı. Böyle bir olay yaşayınca biz de isim değişikliği konusunu kapatmış olduk.
“GÜCÜ YETEN VARSA İSMAİL MOĞULTAY’I TEŞKİLATINDAN KOPARSIN”
Açıkça söyleyebilirim ki şu an da yerimden ve konumumdan çok memnunum. Şu mahallede muhtarlık görevini sürdürürken aldığım hayır duasını, teşekkürü, takdiri hiçbir yerde parayla satın alamazdım. Ben hiç kimsenin emri altında çalışmaya, siyaset yapmaya alışkın değilim bu yüzden şu an da hiçbir partinin adı altında ne ilçe başkanlığı hayalim ne de meclis üyeliği hayalim var. İçinde bulunduğum teşkilata yaşadığım olaydan sonra asla küsmedim. En başından beri büyük bir sadakatle bağlıydım, o yaşadığım malum olaydan sonra daha da çok bağlandım. Ben Recep Tayyip Erdoğan’ cıyım. AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan’ın yuvasıdır. Biz o yuvanın içinde olmasak bile, o yuvanın dışında bekçi oluruz. Gücü yeten varsa İsmail Moğultay'ı teşkilatından koparsın. Yaşadığım olay sadece herkesin gerçek yüzünü görmeme vesile oldu. Benim alnım ak. Ben hiç kimseye iftira atmadım, hiç kimseye yalan söylemedim, kimsenin hakkını yemedim. Yıllardır içinde bulunduğum teşkilata büyük bir dürüstlükle hizmet ettim, etmeye de devam edeceğim.”