İktidara gelince ne yapacaksınız?

Vatandaşın siyasilerin kavgasına, gürültüsüne bakacak, bunları yorumlayıp kim kime haksızlık ediyor diye akıl yürütecek mecali...

Vatandaşın siyasilerin kavgasına, gürültüsüne bakacak, bunları yorumlayıp kim kime haksızlık ediyor diye akıl yürütecek mecali dahi kalmadı!

Ekonomik krizin derinliğinde boğulmamak için çırpınan vatandaşın tek derdi var, o da geçim!

Hayat pahalılığının altı bir türlü kısılamıyor.

Kiralık evlerin fiyatları, maaşlarla yarışıyor!

Birikim yaparak ev satın almak ise neredeyse hayal!

Böyle bir ortamda yargı siyasete bulaşmış, belediye başkanları hapse atılmış, CHP’ye kayyum atanacakmış falan çok da gündemine giremiyor vatandaşın!

Bu nedenle de muhalif kesimi kanalize ederken, onların parçalanmasının önüne geçmek isterken kararsız kalan, geçim derdinde olan seçmene de umut olmalı iktidarı arzulayan muhalefet partileri!

Emekliyi, işçiyi, memuru, asgari ücretliyi unutmamalı, unutturmamalı!

Kendi derdine düşüp, Türkiye’nin gerçek gündemini soğutmamalı!

Barınma sorunlarını, emeklinin eriyen maaşlarını, hayat pahalılığını gündeme getirmeli, çözüm önerileri sunmalı!

Vatandaşa “AKP gitsin”den ziyade, “Bu parti gelsin” dedirtmeli!

Kurtuluş reçeteleri sunmalı, umut olmalı!

Kararsızları, sandığa bu umutla gitmeye kararlı kılmalı!

“Bu geldiğinde de hiçbir şey değişmeyecek” umutsuzluğundan kurtarmalı vatandaşı!

Ama şu anda iktidara aday gösterilen en güçlü muhalefet partisi CHP, kendi sorunlarıyla boğuşmaktan kafasını ülkenin kanayan yarasına çeviremez duruma geldi!

Belediye başkanlarının tutuklanmasını siyasi görüyorlar ve vatandaştan “Mağdur”un yanında olmasını bekliyorlar!

Ama vatandaş, kararsız seçmen, geçmişte AKP’ye oy vermiş seçmen bu mağduriyete bakmıyor, hatta bu durumu mağduriyet olarak da görmüyor.

Size göre siyasi olan bu davalar, pek çoğuna göre değil!

Yani sizlere yaşatıldığı söylenen mağduriyet, onları sizin safınıza yöneltmiyor.

Keza kayyum davaları da aynı şekilde!

Evet, CHP iki cephede savaş veriyor, evet muhalif seçmenle mağduriyetler üzerinde sahada ittifak kuruyor, bu da önemli bir strateji, artıları var; lakin yeterli değil!

Kararsızların, AKP’den uzaklaşanların da akıllarına yatmak, gönüllerine girmek durumundalar!

Onları kararsız hale getiren geçim derdinin çözüm yollarını anlatmak, halka umut olmak zorundalar.

Tek alternatif olarak gösterilmenin sorumluluğunu, ayakları yere basan vaatlerle taşımak durumundalar.

Sandığa küsen vatandaşı, lehine sandığa çekmek istiyorlarsa iktidar savaşında en büyük cepheyi ekonomide açmaları gerekiyor.

***

Peki iktidar partisi AKP, onların gündeminde ne var?

Sıfır araçlardaki yüksek ÖTV’yi indirmek yok!

Halkın barınma sorununa çözüm yok!

İşçiden kesilen gelir vergisinin dilimlerini artırmak yok!

Asgari ücretlinin ömür boyu asgari ücret almasını engelleyecek bir yasal düzenleme yok!

“En düşük emekli maaşını, en azından asgari ücrete sabitleyelim” düşüncesi yok!

Emeklinin kriz döneminde asgari ücrete üst üste yapılan zamlarda, oransal olarak geride kalarak maaşının erimesini, ek bir zamla düzeltme düşünceleri yok!

Çarşı pazarın ateşini söndürebilecek hiçbir hamleleri yok!

En yüksek banknot olan 200 lira, 45 kat değer kaybetmiş; ama hala en yüksekte o var! Cüzdana sığmayan bu paraları, cüzdana sığar hale getirecek bir düzenleme dahi gündemlerinde yok!

Ve AKP, bu kadar yoklukta hala anketlerde karşılarındaki tek alternatif olarak gösterilen CHP ile kafa kafaya gidiyor!

Demek ki vatandaş ya AKP’den vazgeçmiyor ya da CHP’ye yaklaşamıyor!

Bu yüzden AKP, iktidarı tekrar hedefliyorsa içinden geçtiği ekonomiyi düzeltecek!

CHP, iktidarı hedefliyorsa; AKP’nin içinden geçtiği ekonomiyi nasıl düzelteceğini halka sunacak, umut olacak!

Mesela merak ediyorum; barınma sorununu nasıl çözeceklerini!

Merak ediyorum; emeklinin eriyen maaşını nasıl eski haline getireceklerini!

Merak ediyorum; en düşük emekli maaşı konusunda nasıl bir yol izleyeceklerini!

Merak ediyorum; insanları ikinci ele mecbur kılan ÖTV oranını düşürüp düşürmeyeceklerini!

Merak ediyorum; çarşı pazarın ateşini nasıl söndüreceklerini!

Merak ediyorum; dışa bağımlılığı nasıl biteceklerini, doların, euronun yükselişini nasıl engelleyeceklerini!

Merak ediyorum; işçinin ömür boyu asgari ücret almaması noktasında bir düzenlemelerinin olup olmayacağını!

Merak ediyorum; emeklilik yaşının, çalışma yılı ve prim şartının aşağıya çekilip çekilmeyeceğini!

Bu kadar merakta bırakmak iyi değil!

Sorunları herkes yaşıyor, biliyor!

Sadece sorun dillendirmekle olmaz!

“Ekonomi kötü, vatandaş geçinemiyor” demekle olmaz!

Önemli olan bu sorunların tek tek ve sık sık detaylıca dillendirilip, çözüme kavuşturulacağını aktarmak!

Bununla ilgili dernekler, federasyonlar, platformlar, kısacası sivil toplum kuruluşlarından, sendikalardan öneri almak, onları bu sürecin içine katmak gerek!

Vaat deyin, söz deyin, ne derseniz deyin, vatandaşın karar vermek için umuda ihtiyacı var!

Evet, anlatın bakalım iktidara gelirseniz ne yapacaksınız?

Anlatın ki vatandaş bir umut gitsin sandığa!

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları