Terör
Ülkede bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Terörle mücadele yöntemi de buna dahil. PKK’nın tarihsel sürecine bakıldığında...
Ülkede bazı şeylerin değişmesi gerekiyor.
Terörle mücadele yöntemi de buna dahil.
PKK’nın tarihsel sürecine bakıldığında, örgütün Türkiye’de
siyasallaştığını net bir şekilde görebiliriz.
KCK yapılanmaları ve meclis temsiliyeti bunun kanıtı.
DEM Parti, PKK’nın stratejileri ve çizdiği yol üzerinden siyasi
arenada kendisine yer buldu.
Ve Türkiye’de milyonlarca yurttaşın oyunun değişmez adresi
oldu.
Bugün DEM Parti, dün HDP, öncesinde HADEP…
İsimler değişse de her şey aynıydı.
PKK’nın terör eylemleri nedeniyle çok ocaklar söndü.
Devletin örgüte çok sert darbeler vurduğu da oldu.
Ancak PKK geleneğinin gücü her geçen yıl büyüdü.
***
Bu büyüme Türkiye’yle sınırlı kalmadı.
PKK, Irak ve Suriye’de başka isimlerle eylemlerini sürdürdü.
ABD’den önemli silah desteği verildi.
Şu an Türkiye’nin güneyinde PKK kontrolünde çok büyük bir alan
var.
Bu da kendileri açısından bakıldığında büyük başarı.
Türkiye’de silahlı eylemler neredeyse son buldu.
Bunda savunma sanayinin gelişiminin etkisi zaten biliniyor.
Ama terör bitmedi, 40 yıllık mücadele yöntemi ise artık
gözden geçirilmeliydi.
Ben bunda hiçbir beis görmüyorum.
***
Devlet Bahçeli’nin girişimiyle Abdullah Öcalan’ın da sürece
dahil olmasıyla PKK, bugün geldiğimiz noktada Türkiye’deki
eylemlerine son verdi.
Ancak PKK’nın uzantıları ve devamı niteliğindeki örgütler Kürt
bölgelerini kontrol ediyorlar.
Adı konulmasa da Türkiye’nin güney sınırlarında zaten Kürt
devletleri var.
“Terörsüz Türkiye” sloganıyla çıkılan yolda önemli
mesafeler alınmasını bekliyorum.
Bu barış, yasalarla da bir zemine oturtulacak.
Bugünden baktığımızda ben bu barışı olumlu bulanlardanım.
Ancak bunun hukuki zemini oluşturulmalı.
Yoksa söz uçar gider.
Türkiye bir bütün olarak varlığını sürdürecekse kardeşlik iklimi
dışında başka hiçbir yöntemle bunu sağlayamaz.
Bu ülkede sönen ocaklar, yaralar, acılar, ağıtlar elbette
unutulmayacak.
Bu hatıralara elbette saygılı olacağız.
Ancak süreç samimi bir şekilde sürdürülürse yeni ocaklar
sönmeyecek, yeni ağıtlar yakılmayacak, kapanmaz yaralar
açılmayacak.
Bunlar elbette bizim temiz
düşüncelerimizle kurduğumuz cümleler.
Umarım sürece kir bulaşmaz.